16 Nisan 2008 Çarşamba

Sezon sonu ödüllerine bakış - MVP

Evet yine koca bir sezonun, 1230 maçlık maratonun 1210'u geride kaldı. Son 2 güne giriyoruz. Playoff değerlendirmelerine başlamadan önce bir normal sezona göz gezdirelim, nitekim henüz playoff eşleşmeleri de belli değil. Bakalım kimler sezonu başarıyla kapamış.


Öncelikle en çok konuşulan ödül: MVP - En Değerli Oyuncu




Burada sadece 2 adayım var. İlk olarak Chris Paul, ikinci olarak da Kobe Bryant. Bence bu seneki en değerli oyuncu Chris Paul ama muhtemelen ödülü Kobe alacak. Hem benim Paul'u seçmem hem de ödülün Kobe'ye gitmesi için geçerli sebepler var. Paul'dan başlayalım. Bu küçük dev adam Hornets gibi kağıt üstünde mütevazi denilebilecek bir kadroyu nerelere getirdi. Şimdi eminim bir çoğunuz itiraz ediyorsunuzdur mütevazi kelimesine. Ancak Tyson Chandler hücumda alley-oop tamamlamaktan başka bir yetisi olmayan bir adam, Peja ile Mopete set şutörleri, kendi şutlarını hazırlamakta vasatın altındalar. Hücumda iyi denilebilecek tek oyuncu David West, o da sayılarının yarısından fazlasını Paul'un asistleri sonucu bomboş orta mesafe şutları ile buluyor. Kısacası Paul, takımın bulduğu pozisyonların çok büyük bir çoğunluğunu kendisi yaratıyor. Paul şu anda ligde asist ortalaması en yüksek oyuncu, ayrıca da double-double sayısında da Dwight Howard'ın arkasından 2. sırada yer alıyor. Kendisi 78 maçta tam 54 kere DD yapmış, ki asist ile DD yapmanın ribaunda göre çok daha zor olduğunu söylememe gerek yok zannedersem. Bu kadar topa hükmedip hücumlara yön verirken, top kayıplarını oldukça düşük seviyede tutuyor Paul, ligde kıyaslandığı point guard'lardan Deron Williams, Jason Kidd ve Steve Nash'e bakarsak. Son olarak da playoff'lara orta sıralardan katılması öngörülen bu takımı, Paul'ün batı ikinciliğine taşıdığını söyleyelim.

Sıra geldi ikinci adayıma: Kobe. Şimdi Kobe'yi anlatmaya başlarsam bitiremem. Kısacası kendisi hakkındaki düşüncelerimi söyleyeyim. NBA'in şu anda net olarak 1 numaralı hücum silahı, hatta Michael Jordan'dan sonra gelen en büyük silahı diyebilirim. Bunun yanında işin savunma tarafını ihmal etmeyen bir yıldız kendisi tıpkı Majesteleri gibi. Neyse bunlar genel. Daha yakından incelersek bu sezonu, aslına bakarsanız bana göre Paul ile kıyaslamam Kobe'nin performansını. Çünkü kendisinden 2 sene önce 35.5 sayı ortalamalı bir performans görmüştük 80 maç boyunca. Ancak oy kullananlar o sene Nash'i tercih etti. Bana göre saçmalıktan başka birşey değildi. Lakers gibi vasat bir kadroya sahip olan takımı playoff'lara soktu Kobe adeta tek başına o sezon. Bu sezona bakınca, Andrew Bynum'ın gelişimini gösterdiğini ve Kobe'ye bir hayli yardımcı olduğunu görüyoruz, ardından da takıma Gasol gibi bir yıldızın katıldığını unutmamak lazım. Tabii ki Fisher gibi bir tecrübeyi de unutmamak lazım ama o haliyle biraz geri planda. Odom'u saymadım biliyorum ama o zaten Shaq takasından beri bu takımda.

Böylesi bir kadroyu batının zirvesine mi taşımak daha kolay yoksa Hornets'ı mı diye kendime soruyorum ve cevabım her seferinde açık ara Lakers oluyor. Ama öte yandan yukarıda bahsettiğim 35.5'luk sezon da dahil olmak üzere, Kobe'nin hiç MVP ödülünü almamış olması bence bu oylamada etkili olacaktır. Hazır Lakers da batının 1 numarası olmuş iken Kobe MVP seçilecek gibi duruyor. Nasıl ki Kobe'nin 2 sezon önce hakkının yenildiğini düşünüyorsam, bu sene de Paul'a haksızlık edildiğini düşüneceğim. Yine de bunu skandal olarak değerlendirdiğim falan anlaşılmasın, sadece benim naçizane fikirlerimdir bunlar.

Ayrıca Garnett'in niye adayım olmadığı konusuna gelince, evet takıma yeni geldi ve Celtics eski günlerine geri döndü ama bunda sadece Garnett'in rolü yok, Allen'ın da rolü yadsınamaz. Ayrıca defans uzmanı Tom Thibodeau da çok önemliydi bu sezon Celtics için. Bunların yanında Garnett'in istatistikleri geçtiğimiz seneye oranla oldukça düştü. En önemlisini sona sakladım; Garnett'siz Celtics bu sezon 9-2... Bütün bunlar birleşince Garnett'in alabileceğine pek ihtimal vermiyorum.

Hiç yorum yok: