Kral Kupası Valencia'nın

Sıkıcı geçmesini beklediğim bir maçtı aslında Valencia-Getafe maçı. Fakat Kral Kupası finaline yakışır bir mücadele oldu sahada. Maçta tempo bir an olsun düşmedi özellikle Getafe’nin oyununa ters bir olay bu kadar hızlı tempoda oynamak. Maça hızlı başlayan taraf Valencia oldu 4.dakikada Mata ile öne geçtiler 11.dakikada ileride adından oldukça söz ettireceğine inandığım eski Getafe’li Alexis Valencia’nın 2.golünü attı. Bu kadar erken gelen goller acaba maçın geri kalanında Valencia istediği gibi at koşturacak mı diye düşünürken Getafe geri kalan 30 dakika hapsetti Valencia’yı kendi sahasına. Valencia’nın ilk yarıda bu kadar geri çekilmesini anlamadım, gerçi kenarda Koeman bir uyarı yapmadığına göre halinden memnundu galiba o sıralar. Getafe kanatlardan Contra ve Granero’nun mükemmel oyunuyla Valencia’yı iyice hapsetti kendi sahasına. 45+2’de Contra ceza sahası içinde yerde kalınca hakem,yardımcısına uyarak penaltı noktasını gösterdi ve maçın bana göre yıldızı Granero durumu 2-1’e getirip Getafe’nin umudunu korudu.

52.dakikada Contra’nın oyundan çıkması sağ kanadını tamamen işlemez hale getirdi Getafe’nin. Contra’nın bir sakatlığı yoksa eğer Laudrup çok hatalı bir tercih yaptı gibi gözüküyor. Ortadan delemeyince Valencia savunmasını tüm yük Granero’nun üstüne bindi. Maçın kader anı 80.dakika oldu. Yine Granero’nun ortasında Braulio topu çok güzel yere gönderdi kafayla ama Hildebrand inanılmaz bir kurtarış yaparak kupayı Valencia’ya taşıdı. 85’te Morientes’in golü skoru tayin edip kupayı Valencia’ya getirdi. Getafe için kısa sürede ikinci yıkım oldu kupanın kaybedilmesi. Koeman için en fazla sene sonuna kadar bir kredi sağlar bu kupa. Gönlümüz Getafe’den yanaydı ama Koeman’ın antipatik Valencia’sı kazandı kupayı.