24 Mart 2008 Pazartesi

Premier Lig Heyecanı


Cuma günü yazdığım bir önceki yazıda belirttiğim gibi, Premier Lig'in zirvesi biraz olsun şekillendi ve Manchester United 5 puan farkla liderliğini devam ettirdi. Tedbiri elden bırakmak istemeyen Alex Ferguson haklı olarak "Henüz bu iş bitmedi, heyecan son haftaya kadar sürer çünkü hem Arsenal hem de Chelsea çok iyi futbol oynuyorlar" desede, Manu'nun şampiyonluk yolunda çok ciddi anlamda sağlam adım attığı bir gerçek. Geri kalan haftalarda Manu'nun en ciddi rakibi 5 puan gerisindeki Chelsea olacak bence, malesef Arsenal'in kalan haftalarda biraz daha dağılacağını ve ligi 3. sırada bitireceğini düşünüyorum. Umarım beni yanıltırlar ve şampiyon olurlar. Ancak şampiyon olamasalar bile unutmamalıdırki, bu takım Premier Lig'e 1-2 sene içinde damgasını vuracaktır.

Man Utd-Liverpool maçını izleyemesem de okuduğum kadarıyla çok fazla zorlanmadan sonuca gitmiş Manu. Zaten bu önceden tahmin edilen birşeydi ve Kırmızı Şeytanlar 76.000 taraftarının önünde daha ilk yarıda 10 kişi kalan Liverpool karşısında belki de düşündüğünden daha da kolay bir zafere ulaştılar. Kalan maçlarda ciddi bir fikstür avantajına sahip olan Manu'nun şampiyonluğa ulaşacağını tahmin etmek çok da zor değil açıkçası.
Liverpool ise hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor. Bu ligin en büyük takımlarından biri olan Liverpool her sene olduğu gibi bu sene de şampiyonluğa yaklaşamadı bile. Şampiyonlar Ligi başarıları taraftarı mutlu etse de Premier Ligin onlar için çok özel olduğunu unutmamak lazım. Bir an önce ciddi bir şampiyonluk adayı olacak kadro kurmaları ve o muhteşem taraftarlarını sevindirmeleri lazım. Sevindirmek dedik de, kırmızılıları sevindiren haberi West Ham United gönderdi. Goodison Park'ta Everton'dan 1 puan çaldı ve Liverpool ile ezeli rakibi arasındaki puan farkını 2 olarak belirledi. Aynı puanda olmaktan daha iyidir.

Chelsea-Arsenal maçı büyük keyif veren bir maçtı. Gerçi benim gibi Arsenal sempatizanları için 73. dakikadan itibaren keyif yerini sinir ve öfkeye bıraktı. Arsenal kötü bir oyun sergiledi genel olarak, o muhteşem paslaşmaları ile yine de pozisyonlar buldu ancak Chelsea kadar etkili olmadığı bir gerçekti. Yine de Wenger'in gençleri vur kır parçala modunda tekmeye kafa uzatarak müthiş bir mücadele verdiler ve Sagna'nın kornerden gelen akıl dolu vuruşuyla öne de geçtiler. Ancak dakikalar 73'ü gösterirken çok net bir ofsaytı yan hakemin görememesiyle(!) maç 1-1'e geldi ve daha sonra da Drogba mavileri 2. sıraya uçurdu. Arsenal pasif bir oyun ortaya koyuyordu, yenilgi ile beraberlik arasında şampiyonluğa oynuyorsan bu maçta hiçbir fark yoktu. Ama maç 1-1 devam ederken bile tek forvet Adebayor'un savunma arasında kayboluşundan başka birşey izlemedik. Bu kadar kapalı ve pasif bir oyun sergilerseniz, yenilgi de kaçınılmaz olur. Ama yine de herkes muhteşem oynayarak mı kazanıyor futbolda? O yan hakemin bariz ofsayt olan pozisyonu nasıl olduysa görmemesi ile maç 1-1'e gelmese, Arsenal bu deplasmanda kesinlikle kaybetmezdi, mücadelesi ile puanlarla dönerdi.
Chelsea için kritik haftalar işte şimdi başlıyor. 5 puan gerideler ve fikstür avantajı Manu'dan yana. Puan kaybetme lüksleri yok, şampiyon olmak istiyorlarsa bir şekilde önümüzdeki ay oynanacak Manu maçına 2-3 puan geride olarak çıkmak ve o maçı almak zorundalar. Belki zor ama imkansız değil. Sonuçta burası Premier Lig, son sıradaki Derby dışında her takım her an bir sürprize imza atabilir ve ligin gidişatını değiştirebilir.

Son olarak kümede kalma yarışına bir göz atalım. Orada da müthiş bir mücadele devam ediyor. Artık düştü diye kabul ettiğimiz Derby County'nin ardından düşecek 2 takım için 7 aday var. Middlesbrough bu hafta Tuncay'ın attığı gol ile Derby'i 1-0 geçti ve 34 puanı buldu. Düşme hattının 8 puan üzerine çıktılar, artık nispeten daha rahatlar. Onların altındaki 7 takım ise ateşin içindeler adeta. Newcastle United, Wigan, Reading, Sunderland, Birmingham, Bolton ve Fulham. Bu 7 takımdan ikisi daha önümüzdeki sezon Championship'te mücadele verecekler. Bu hafta kazanan Newcastle aslında puan olarak diğerlerine göre daha rahat ancak iyi oynamayan ve güven vermeyen bir takım oldukları için bence tehlikle onlar için de henüz geçmiş değil. Haftanın en karlı takımlarından biri de Reading oldu. Evlerinde kendileri gibi düşmeme mücadelesi veren Birmingham'ı yenerek 31 puana ulaştılar ve Bolton, Fulham, Wigan gibi rakiplerinin puan kaybettiği haftada rahat bir nefes aldılar. Haftanın en büyük sürprizini ise kuşkusuz Sunderland yaptı. Kümede kalma mücadelesi veren Sunderland deplasmanda ligin kaliteli ekiplerinden, Uefa Kupasına katılma mücadelesi veren Aston Villa'yı 1-0 yendiler ve haftayı 3 puanla kapattılar. Diğer rakipleri ve bizler böyle bir skor beklemiyorduk hepimizi şaşırttılar.

Premier Lig heyecanı tüm hızıyla devam ediyor. Kalan 7 haftada hem zirvede hem de aşağıda müthiş bir mücadele bizi bekliyor, biz de onu..

Hiç yorum yok: