

Ramos, dün gece Puerta'yı unutmadı maçtan sonra. ''Her zaman bizimlesin'' yazıyormuş t-shirtte. Turnuvada mükemmeldi Ramos, yaptığı bu jestle iyice kazındı turnuvaya.
Her hakkI bizde saklI..
New jersey'in elinde kalan yetenekli adamlar gün geçtikçe azalıyor. Geçen sene Vince " the prince " Carter'ı elinden çıkartmaya çalışan ama bunda kayda değer bir teklif alamayan Nets yönetimi bir diğer yıldızını elden çıkardı. Milwaukee Bucks, Richard Jefferson'ı kadroya katıp New Jersey Nets'e Yi Jianlian ve Bobby Simmons'ı yollamış.
Richard Jefferson'ın 3 yıllık orta şekerli! ( 42 milyon Dolarlık ) bir kontratı var hakeder etmez o ayrı, ama bundan kurtulmak için 2 senelik 20 milyon kontratlı Bobby Simmons'ı almak tam bir çıkmaz sokak olabilir Nets adına, kabul uzun vadeli FA pazarı ve patlama yapma ihtimali yüksek Yi Jianlian için yapılıyor bu takas, bir de tabi çin pazarı muazzam bir pazar Nets bundan da faydalanmaya çalışacaktır.

44 yıl aradan sonra İspanya kupayı tekrar kaldırdı. Her turnuvada grupların en iyisi olan fakat ilerleyen turlarda kupaya veda etmesine alışık olduğumuz İspanya şanssızlığı kırdı 2008’de. İnanılmaz bir oyun ortaya koydular yine finalde. Halı saha maçlarındaki rahatlıkla girdiler sürekli Almanya ceza sahasına. Maçın 1-0’da kalması şans oldu Almanya adına. İlk 10 dakika Almanya bastırdı ama daha sonra İspanya yeter artık bu kadar izin verdik dedi ve kontrolü son düdüğe kadar bırakmadı, sildi sahadan Almanya’yı. İlk 45 dakikada Torres efsane bir performans ortaya koydu. Tek başına inanılmaz derecede yıprattı tüm Alman savunmasını. Yine araya atılan bir topta gitti,topun dibine girdi ve golünü yaptı. O performansı 90 dakika sürdürebilse yıllar sonra hatırlanacak bir oyun bırakacaktı geride ama bizim için bu bile yetti.
Aragones, 2.yarıda Almanya’nın biraz bastırdığı dakikalarda yerinde oyuncu değişiklikleriyle Almanların ipini tamamen çekti. Her türlü gol pozisyonuna girdi İspanyollar, cömertçe fantazi yaparak harcadılar bu pozisyonları. Ballack’ın final uğursuzluğu yine devam ediyor, büyük bir kupa kaldıramayacak bu gidişle. Senna-Xavi ikilisi bu maça olduğu gibi turnuvaya da damgalarını vurdular. Hak ettikleri bir kupaydı bu. Dünyanın en iyi orta sahasına sahipler, neresinden bakarsak bakalım. Barcelona’dan pek haz etmesem de Xavi-Iniesta ve Puyol’un yeri ayrıdır, hayranlıkla izlerim bu 3 adamı her zaman. Fabregas-Xabi Alonso gibi adamlar yedek kaldı bu orta sahada. Maç sonunda Aragones’in havalara atılması, Ramos’un Puerta’yı anması oldukça güzel anlardı.Aragones ülkemize Avrupa Şampiyonu teknik adam olarak geliyor, İspanya ise Dünya kupası elemelerinde Avrupa Şampiyonu olarak rakibimiz olacak Bir turnuvayı daha geride bıraktık ve finalde turnuvanın geri kalanına yakışır bir son maç oldu..

Turnuvanın son maçına geldik artık, aslında bu maç bizim için farklı heyecanlar taşıyabilirdi ama olmadı. İspanya ilk maçların ardından hep favorim diye bahsettiğim takım oldu, Almanya’nın ise çeyrek finalden çıkmasını beklemiyordum Portekiz karşısında. Fakat onlar hem Portekiz’i hem bizi eleyip isimlerini finale yazdırdılar. Maç öncesinde İspanya’da Villa kesin yokken Almanya’da ise Ballack’ın oynayıp-oynayamayacağı belli değil. İspanya’da Villa’nın olmaması takımı Rusya maçındaki gibi oynatmaya götürecektir Aragones’i. Fabregas’la orta sahayı 5’leyip topa istediği gibi hakim olacaktır İspanyollar. Rüya gibi bir orta sahaya sahipler ve bunu çok iyi kullanıyorlar. Formda oldukları zaman topu ancak onlar istediği zaman alabiliyor rakipler ayaklarından. 32 yaşındaki genç (!! )Senna’nın da süper bir turnuva geçirmesi rakip atakların başlamadan bitmesine sebep oluyor. Saha içinde en ilgi çekici karşılaşma Ramos vs. Podolski-Lahm arasında olacaktır. O kanatta olacak mücadelelerde gecenin en ilginç-güzel-sert hareketlerini göreceğimize inanıyorum. Podolski, 4 gole sahip Villa’nın yokluğunda krallık şansını ele geçirdi, 3 golü var bu turnuvada.

Bir garip istatistik var Nike için, bugüne kadar Nike giyen takımlar 1960'dan beri oynanan avrupa şampiyonasını daha hiç kazanamamış. Buna en çok yaklaştıkları zaman Portekiz'in 2004'deki finali olmuş ki bizim gibi herşeyden nem kapan bir millet için üretici firma değiştirme sebebidir bu çok açık ve net, tüm paranoyak bünyeleri bu istatistikler ışığında, milli takım sorumlularını göreve çağırmaya, mail atmaya davet ediyorum. Devam edelim garipliklere turnuvanın güzel top oynayan, seyir zevki veren takımları da genelde hep Nike giyen takımlar oldu( Türkiye, Hırvatistan, Hollanda ve Rusya ). Oynadıkları maçlarda hep yüksek tempolu ve göze hoş gelen mücadeleler verdiler ama firma laneti tam burda devreye girdi ( paranoyaa ).
Nike bu turnuvada çeyrek finale tam beş takım çıkarmış. Bu tabi oranlara bakarsak gayet umut vericiydi Nike adına ama gene olmadı. Adidas iki takımla ( Almanya - İspanya ) çeyrek finale çıkabildi. Ama finalin adına bakıldığında bu iki Adidas giyen takım kupa için mücadele edecek. Oynanacak topunda Adidas Europass olduğu düşünülürse tabi durum firmalar bazında Adidas'ın gövde gösterisi haline geliyor.

Rusya, İspanya’yı ilk maçtaki kadar zorlayamadan turnuvaya veda etti. Hollanda ve İsveç maçında gördüğümüz Rusya’dan eser yoktu bu maçta. Uzaktan çektikleri şutlar harici pozisyon bulamadılar. Arshavin ve Pavlyuchenko ikilisi maç boyunca İspanyolların arasında kaybolunca Rusya rakip savunmayı zorlayamadı bile. Villa’nın sakatlanıp çıkması Rusya karşısında çok fazla bir şey kaybettirmedi İspanyollara. Fabregas’ın girmesiyle orta sahada büyük etkinlik kurdular. Maç çok heyecanlı olmasa bile Xavi-Fabregas-Iniesta-Senna ve Silva’nın paslaşmalarını izlemek bile büyük zevkti. Torres’in saç baş yoldurması sonucunda Güiza’yı oyuna soktu Aragones. Xavi-Xabi Alonso değişikliği de aynı dakika içinde geldi ama bana göre erken kullandı haklarını. Fakat Güiza’nın skoru hemen 2-0 yapması yanlış mı doğru mu diye düşünmeye izin vermedi. Güiza hakkında sene içinde yazmıştık bloga, krallık yolunda golleri sıralarken bu patlamayı beklemiyordum. Fener forması giyeceği konuşuluyor. Tsl’de çok rahat iş yapacak bir adam bana göre.
Puyol-Ramos ikilisi de öndeki tayfaya ayak uydurup mükemmel top oynadılar. Ramos, ‘’0’’ hatayla bir sağ bekin nasıl oynaması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi bu maçta. Hayran bıraktırdı kendisine. Çok sevdiğim bir isim arada dengesiz hareketleri olmasa parmakla gösterilecek adamlardan birisidir Ramos. Favori olarak gördüğüm İspanya finale çıktı buradan kupayı Almanlara kaptıracaklarını sanmıyorum ben. Bir maç kaldı artık bu güzel şölenin bitmesine. Geride bıraktığımız maçlara yakışır bir final olsun.
Villa finalde yokmuş diye yazıyor siteler. O mükemmel orta sahayı 90 dakika daha sahada izleyeceğiz Villa'nın sakatlığı sayesinde Aragones Güiza-Torres ikilisini beraber çıkartmaz ise sahaya.

Olmadı. Bu sefer son dakikada biz yıkıldık. Mükemmel oynadık tek kelimeyle dün sahadaki oyunun başka açıklaması yok. Bu takımda 9 eksik vardı dün. 9 eksikle, sahadaki aslanlar Alman kalesini bombardımana tuttu ama olmadı, bunun karşılığında Almanya’nın kaleyi bulan 3 şutu golle sonuçlandı. Maçta 3 pozisyonu bile yoktur Almanların ama bakınca 3 gol attılar. 1-1 bitecekken maç,gelen hata tüm maçın seyrini,kaderini alt-üst etti. Yarı finalde elendik, damgamızı her açıdan turnuvaya vurarak elendik. O takım için emek döken, bize inanılmaz bir 20 gün yaşatan herkese helal olsun. Maçın acısını üstümüzden atınca Milli takımmızla ilgili birşeyler karalarız.
" Yürekleriyle oynuyorlar "
Bugün bu çocuklar için aslında baskının tavan yaptığı bir gün olacak. Malum Almanya'da yaşayan 4.5 milyon Türk var ( bizim elediğimiz Hırvatistan'ın 5 milyon olduğunu hatırlatalım ) ve bu maç diğer maçlardan bu yönüyle çok daha farklı. Bu maçı Almanya'da yaşayan tüm gurbetçilerimiz ayrı bir heyecanla seyredecek, 40 yıllık ezilmişliğin, horgörülmenin bir rövanşı olacak bir nebze bu maç, bunca zaman maçla hiç alakası olmayan insanların bile kalbi 90 dakika boyunca galibiyet için çarpacak. Bunca zaman klüplerimizin, milli takımımızın her daim evi gördükleri, cezalı olduğumuz her durumda ilk opsiyon olan, desteğini hiç esirgemeyen, hatta yeri geldiğinde Münih olimpiyat stadında 50 bin kişiyle takımı destekleyen bu insanlar bugün ekstradan bir sevinci hakediyorlar, maç sonunda üzülmezler umarım. Malum şayet aksi bir sonuç olur da yenilirsek biz kendi içimizde üzüntümüzü yaşayabilirken, orda kutlamalarla başbaşa kalmak da var.
Gary Lineker "Futbol 22 kişinin topun peşinde koştuğu ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur" demişti zamanında, bugün umuyorum ki diğer maçlarda yıktığımız ezberlere bir yenisini ekleriz. Hatta abartıp bu lafı kendimize de malederiz. Bugün işimiz gerçekten zor ama yenilsek de turnuva tarihine adımızı altın harflerle kazıyan bu çocuklara teşekkür etmek boynumuzun borcu olmalı.
Gitti, gönderilecek, anlaşılamadı, aldığın parayı azalt derken Song en sonunda Galatasaray’la yollarını ayırdı. Gerets döneminde Galatasaray’ın en güvendiğim ismi her zaman Song olmuştu. Cihan ve Orhan gibi iki tane savunma yapmayı beceremeyen bekle oynayan Galatasaray defansında her maç 3 kişilik oynuyor yeri geldiğinde Tomas’ın bile açıklarını kapatıyordu. Vestel Manisa maçında attığı gol sonrası yaptığı sevinçle iyice taht kurmuştu taraftarın gönlünde. Gittiği kesinleşince üzülüyor insan. Keşke Türkiye dışında bir yere gitseydi biz onu Türkiye’de başka forma altında görmeseydik. Çok önemli bir isimdi Galatasaray taraftarı için her şey için teşekkürler Kamerun Aslanı. Gelecek isimin onun yerini tutması çok kolay olmayacak.
Çıkacağınız bu şerefli yolda, yetmiş milyon tek yüreğiz...
Haftalardır bilinen ama resmileşmeyen transfer bugün gerçekleşti ve sonunda Nasri Arsenal'e imzayı attı. Bonservis bedeli olarak 20 milyon Euro ödenmiş, Marsilya için iyi bir rakam tabi, Arsene Wenger'de listesinin bir numarasını almaktan mutludur artık. Bu sene içinde alışma sürecini de gözönüne alarak Nasri'nin ilk senesinde 15-18 maç arası oynamasını bekliyorum. Adebayor'un " Milan'a satın arkadaşım beni bak bozuşmayalım " dediği şu dönemde birde sağlam forvet bulurlarsa Arsenal geleneksel şubat sonu mart başı biten şampiyonluk iddiasını sezon sonuna kadar sürdürür. Yoksa Bendtner'le sezon bitmez.
Amerika'nın 2008 Pekin Olimpiyatları'nda altın madalya için mücadele edecek basketbol milli takımının 12 kişilik kadrosu belli oldu.



Geride 4 takım ve 3 maç kaldı artık. Biz bu 4 takımın içindeyiz ve turnuvanın en çok konuşulan takımıyız. Şu an Fatih Terim’in elinde 14 adam var sadece. Servet-Nihat-Arda-Tuncay-Emre Aşık. En kritik eksikler bizim için. Özellikle Servet dönemezse, stoperde Gökhan’ın yanında kim oynayacak merak ediyorum. Topal veya Hakan Balta alternatifleri var. Avrupa Şampiyonası yarı finalinde alışık olmadıkları mevkilerde, hem de çok kritik bir yerde oynayacaklar. Almanya favori doğal olarak üstüne bu kadar eksikte eklenince inanılmaz bir şansa sahip gözüküyorlar. Fakat rakip Türkiye ise bu maçın son düdüğü çalmadan hiçbir şeyin belli olmayacağını gösterdi bizim çocuklar. Çarşamba günü tarihi günlerimizden birisini daha yaşayacağız bakalım. İspanya-Rusya eşleşmesinde ise favorim İspanya. Güzel bir turnuvayı geride bırakıyoruz yavaş yavaş.


Maç penaltılara kalınca klasik İspanya şanssızlığı tutacak ve elenecekler diye düşündüm ama Iker izin vermedi, takımını yarı finale taşıdı. Maçta top oynamaya çalışan taraf İspanya oldu hep. İtalyanlar hem topu Toni’ye aktaramadı, aktarmaya çalıştıklarında da Puyol sildi sahadan Toni’yi, top aldırmadı. İtalyanlar grup maçlarında görmediğimiz savunmalarını yaptılar. 2 kırmızı formanın çevresinde 7-8 beyaz formalı adam en ufak boş alan bırakmıyordu. İspanya’da bunu görünce bol bol top yaptı. Fandel’in ilk yarıda anlamadığım 2 tane kararı vardı 1 tanesinde İspanyolların penaltısı güme gitti, diğerinde ise Grosso bile faulü yaptığını kabullenip hareket dışarıda diye gösterirken Fandel devam dedi. En çok Grosso şaşırmıştır o karara herhalde. 

Rusya,Hollanda’yı dağıtarak yarı finale çıktı. Hollanda’nın Van Der Sar faktörü ile bu kadar rahat galibiyetler aldığını düşünüyordum. Van Der Sar her zaman maçın kritik anlarında sahneye çıkarak skorun Hollanda lehine dönmesine yardım etti ilk 2 maçta. Skor avantajını sağladıktan sonra dağıtıyordu Hollanda rakiplerini, futbol ziyafeti o zaman başlıyordu. Bu maçta da yine çok iyiydi kaledeki dev ama dayanamadı belli bir süre sonra. Çeyrek finallerden bahsederken Hiddink, acı bir sürpriz yapar mı acaba diye yazmıştık. Maçı alması değil, maçın farka gitmemesi sürpriz oldu. Hiddink, için benim yazabileceğim bir şey yok adamın kariyerinde her şey yazıyor zaten. Rusya, maçın başından sonuna kadar dağıttı Hollanda’yı. Zhirkov, 120 dakika boyunca dağıttı Hollanda’nın sağ tarafını. Arshavin’in de o taraftan gelmesi mahvetti Hollanda’nın o kanadını. Hollanda tarafında ise ayakta kalmaya çalışan tek adam Sneijder’di. Sürekli kaleyi denedi, Hollanda’da golü düşünen tek adam oldu. Geri kalan 10 adam hiçbir şey yapamadı, Rusya inanılmaz kilitledi Hollanda’nın pas kanallarını. Van Basten’in 3 oyuncu değişikliği hakkını erken kullanması oldukça şaşırtıcıydı.