20 Eylül 2008 Cumartesi

B.Münih & Liverpool

Geçen sezon çok fazla zorlanmadan şampiyon olan Bayern’in başına Klinsmann’ın geleceği çok önceden belli olmuştu. Sezona Ribery gibi büyük güçten mahrum kalarak giriş yapan Bayern sezona da pek iyi başlamadı. Sezonun ilk maçında Hamburg karşısında 2-0 öne geçmelerine rağmen skoru koruyamamışlar ve 2-2’lik sonuçla 1 puana razı olmuşlardı. 2.haftada bu sefer Dortmund beraberliği gelmişti. Klinsmann zamana ihtiyacımız var demiş üst üste Köln ve Hertha maçlarını kazanarak rahatlamıştı. Werder Bremen ile karşılaşacakları zaman gollü bir maç bekliyordum ama bu kadarını beklemiyordum. Bremen, resmen dağıttı Bayern’i. İlk yarıda Naldo ve Rosenberg’den 2 gol buldu Bremen ve devre o şekilde bitti. İkinci yarıda Bayern’in toparlanmasını beklerken 54.te Mesut Özil mükemmel bir şut çıkardı, 59.da Pizzaro ve 67’te Rosenberg durumu 5-0’a getirdi. Bayern taraftarının bir bölümü bu dakikadan sonra maçı arkalarına dönerek tepkilerini gösterdiler. Bremen’in 5 tane attık daha kasmanın anlamı yok dediği anlarda eski Bremen’li Borowski 2 gol atarak hezimeti azda olsa hafifletti. 5-0’dan sonra ekrana bol bol tribünde telefon kulağından düşmeyen Ribery geldi.

Günün bir diğer sürprizi de Liverpool’dan geldi. Kendi evinde Stoke City ile karşılaşan Lpoll’un 3 puana rahat ulaşacağı bekleniyordu. Maçın büyük bölümü Stoke City ceza sahasının etrafında oynanasa da bir türlü sonucu getirecek gol gelmedi. Keane ve Torres altı pastan 3 tane net fırsatı harcadılar. Keane’nin bir an evvel gole kavuşması lazım, şu anki hali hiç iç açıcı değil. Stoke City’nin en tehlikeli atakları taç atışlarından geldi. Futbol Kulubü programında U.Meleke bahsetmişti bu organizasyonlarından, bugün görme fırsatım oldu. Rakip yarı alanda nerede olursa olsun taç atışını ceza sahasına gönderdiler direk. Geçtiğimiz senelerde de bu tarz puan kayıplarıyla yarıştan kopuyorlardı. Chelsea-United maçının olduğu haftada bu puan kaybını ileride çok arayabilir Liverpool.

Hiç yorum yok: