Futbolda kalecilere takılan bu lakabı belki de Amerikalı koşuculara takmak lazım. Niye mi? Amerika'nın hem erkekler hem de bayanlar 4x100m koşu takımı, eleme yarışlarında son bayrak değişiminde başarısız olup bayraklarını düşürdüler. Üstelik son ve en iyi koşucularına (Tyson Gay ve Lauryn Williams) teslim ederken. İki yarışı da canlı izleme şansım oldu ve birşeyi aklım almıyor. Henüz eleme yarışındasınız, ilk 3’ler otomatik olarak finale kalıyor ve zaten rahat bir şekilde birinci bitireceksiniz. Az biraz sakin olun, dikkat edin, yavaşlayın da bayrak alışverişini tamamladığınıza emin olun. Olimpiyat finalinde yarışmayı garantileyin, favori olduğunuz dallarda altına bir adım daha yaklaşın. Ama yok, sanki rekor kıracaklarmış gibi, birinci olmanın çok önemi varmış gibi davrandı Amerika ve onları favori oldukları iki dalda izleyemeyeceğiz.
Bu yaptıkları hatayı en azından hepsi birden kendi üstlerine aldıklarından dolayı sportmenlik ve alçakgönüllülük açısından sevindirici bir olay. Bayrak yarışlarında bayrağı teslim alacak sporcu, koşusuna çok erken başlamadıkça suç onda değildir. Nitekim kendisi koşmaya başlarken sadece elini açarak arkasına götürür ve bayrak avucuna değdiği zaman da elini kapayıp yoluna devam eder. Bütün sorumluluk arkadan gelip bayrağı teslim edendedir aslında. O, öndekinin bayrağı tuttuğuna emin olmadan bayrağı bırakmamalıdır. Kısacası Tyson Gay’in hiç suçu olmadığı halde “Benim hatam, bütün takımı yaktım” diye açıklama yaptığını gördüm. Buna karşlılık bayrağı teslim edemeyen Patton’un da “Gay’in ne kadar alçakgönüllü olduğunu biliyoruz, bayrağı onun elinde görmeliydim, sorumluluk benim” sözleri var. Üstüne de takımın koçu, “Çocukları hemen asmayın, burada birini suçlayacaksanız o ben olmalıyım” demiş. Gerçekten güzel bir tablo. Ama en başta belirttiğim gibi hafif yavaşlayarak ve dikkat ederek finale çıkmak varken, böyle birşeyle avunacak Amerika.
Ufak bir not: Bayanlar 4x100’de bayrağı teslim alamayan Lauryn Williams, 2004 Olimpiyatları’nda da finalde, koşmaya erken başlamıştı ve Marion Jones’dan bayrağı almadan, bayrak teslim bölgesini geçmişti. Amerika onun yüzünden elenmişti. Dün hatası olmamasına ve elenmiş olmalarına rağmen geri dönüp bayrağı alıp yarışı bitirmesinin sebebi belki de buydu.
Bu yaptıkları hatayı en azından hepsi birden kendi üstlerine aldıklarından dolayı sportmenlik ve alçakgönüllülük açısından sevindirici bir olay. Bayrak yarışlarında bayrağı teslim alacak sporcu, koşusuna çok erken başlamadıkça suç onda değildir. Nitekim kendisi koşmaya başlarken sadece elini açarak arkasına götürür ve bayrak avucuna değdiği zaman da elini kapayıp yoluna devam eder. Bütün sorumluluk arkadan gelip bayrağı teslim edendedir aslında. O, öndekinin bayrağı tuttuğuna emin olmadan bayrağı bırakmamalıdır. Kısacası Tyson Gay’in hiç suçu olmadığı halde “Benim hatam, bütün takımı yaktım” diye açıklama yaptığını gördüm. Buna karşlılık bayrağı teslim edemeyen Patton’un da “Gay’in ne kadar alçakgönüllü olduğunu biliyoruz, bayrağı onun elinde görmeliydim, sorumluluk benim” sözleri var. Üstüne de takımın koçu, “Çocukları hemen asmayın, burada birini suçlayacaksanız o ben olmalıyım” demiş. Gerçekten güzel bir tablo. Ama en başta belirttiğim gibi hafif yavaşlayarak ve dikkat ederek finale çıkmak varken, böyle birşeyle avunacak Amerika.
Ufak bir not: Bayanlar 4x100’de bayrağı teslim alamayan Lauryn Williams, 2004 Olimpiyatları’nda da finalde, koşmaya erken başlamıştı ve Marion Jones’dan bayrağı almadan, bayrak teslim bölgesini geçmişti. Amerika onun yüzünden elenmişti. Dün hatası olmamasına ve elenmiş olmalarına rağmen geri dönüp bayrağı alıp yarışı bitirmesinin sebebi belki de buydu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder