Maç Real Madrid'in baskısıyla başladı, Valencia ise oyunu geride kabul ederek ilk dakikaların baskısını atlatmaya çalıştı. Sonrasında oyunu dengelediler ve ilk yarım saat geçildiğinde ise ilk kalabalık geldikleri atakta ise 33.dk'da Silva'nın enfes şutuyla da golü buldular. Golün şokunu uzun süre üzerinden atamadı Madrid, tabi sinirler de gerildi ve Van der Vaart 40. dakikada kasaplığa niyetlenmenin bedelini ödeyerek oyun dışında kaldı. İlk yarı da öyle sona erdi.
İkinci yarı başladığında ise oyun daha çok Valencia'nın avantajını korumaya yönelik oynayacağı bir oyun gibi gözükse de 50. dakikada Real Madrid'in kazandığı penaltı tüm maçı komple değiştirdi. Penaltıdan Ruud'la 1-1'i yakalayan Madrid resmen uykudan uyanırcasına inanılmaz bir efor ve hırsla oynamaya başladı. Özellikle Robben kanadı resmen perişan etti. 54'te sarı kart gören Ruud 73'te de kırmızı görünce artık 9 kişi kalan Real Madrid karşısında Valencia'nın kupaya uzanacağı yönündeydi. Maçın bundan sonrası ise gerçekten inanılmaz zevkliydi, kırmızı kartın bir dakika sonrasında Real Madrid Sergio Ramos'la kornerden golü bulunca stadda ayaklandı, oyuncular da resmen çıldırdı. Valencia ise bu golden sonra kelimenin tam anlamıyla moralman yıkıldı, biraz baskı kurmaya çalıştılar, ki 9 kişiye karşı bunu çok çok rahat yapabirlerdi ama fazla bir tehlike yaratamadılar.
Son 6-7 dakika ise resmen stres, heyecan, mutluluk ve gollerle geçti. De La Red 87. dakikada uzaklardan mükemmel bir vuruşla ( tabi Hildebrand'ın orada ne işi var o da ayrı ) skoru 3-1'e getirdiğinde stad çılgına döndü, Valencia hiç değilse uzatmaya taşıyayım diye düşünürken golden iki dakika sonra Alexis ayağındaki topu hiç pozisyon yokken Higuain'e ikram etti. O da skoru 4-1'e taşıdı, kutlamalar başlarken Morientes durun bakalım diyerek 1 dakika sonra skoru 4-2'ye taşıdı ve uzatma kısmında Real Madrid sıkıntılı da olsa skoru korumayı bildi ve sezona kupayla başladı. Dün gece oynanan maç hem skor, hem oyun olarak müthiş bir maçtı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder