1 Eylül 2010 Çarşamba

Zlatan Ibrahimovic Milan'da


Zlatan Ibrahimovic istatistiksel olarak olmasa bile form olarak hayal kırıklığı yaşayarak, yaşatarak geçirdiği bir sezondan sonra Kral olduğu ülkeye İtalya'ya geri döndü. Fakat bu dönüşünde gittiği takım Inter'ın ezeli rakibi Milan. Zlatan'ın özel bir hayranı olarak Barca'da çok başarılı olacağını düşünüyordum ama Zlatan'ın bu zamana kadar oynadığı oyun yapısı ile Barca'nın oyunu arasındaki büyük fark- kariyerinin neredeyse büyük bölümünde her zaman tek, kurtarıcı adam rolünde olması bu düşüncemin önündeki engellerdi. Zlatan'ın bu iki sorunu aştıktan sonra önünde başarılı olmaması için hiçbir sebep yoktu dışarıdan bakıldığı zaman. İspanya Ligi'ne de harika bir başlangıç yapmıştı. Barca'nın ligde oynadığı ilk 8 maçta 7 kez gol sevinci yaşamıştı ve uyum sorununu atlatmış gözüktü İsveçli yıldız. Üstüne El Clasico'da oyuna sonradan girip galibiyet golünü de atıp hakkında Eto'o gönderildi bu alındı tarzı kendisini sevmeyenler tarafından yapılanlara bir nevi cevap veriyordu. Bu döneme kadar hakkında kötü konuşulmayan Zlatan'ın formu yavaş yavaş düşmeye başladı. 8 maçta 1 gole imza attı.

O dönemde en önemli şey ise saha içinde yıldız-çekinilecek oyuncu olmaktan çıkıp Barca'nın makina düzeninde ileri uçta duran sıradan oyuncu rolüne bürünmesiydi. Zlatan'ın karakterine, her zaman önde olmak isteyen birisine uymayan bir roldü zaten bu. Messi'nin o dönem yakaladığı insanüstü performans bu konuların çok fazla deşilmesine engel oluyordu. Zlatan'ın Barca kariyerindeki dönüm noktası ve bana göre ciddi ciddi tartışılmaya başlandığı maç ise La Romerada'da oynadıkları Real Zaragoza maçı oldu. Gözü kapalı atacağı pozisyonlarda inanılmaz kötü vuruşlar yaparak pozisyonları harcıyordu. 3-0'dan sonra tüm takım Galatasaray'da Hakan Şükür gol atsın diye yapılan uğraşın bir benzerine girdi Zlatan'da atsın diye ama bir anda maç 3-2'ye geldi. Anında sahneye çıkan Messi penaltı kazandırdı takımına ve topu İsveçli oyuncuya bıraktı. O günden sonra bir daha olumlu bir performans ortaya koyamadı Ibrahimovic. Gidecek-Kalacak haberleri çıkmaya başladı, sezon sonunda aslında geçen senede kendisinden önce Barca'da düşünülen ama transferi gerçekleştirilemeyen Villa'nın alınması- üstüne gitmek için Pep Guardiola ile ilgili başta menajerinin sonra kendisinin konuşması ve sorunların ortaya çıkması Milan biletini eline beklediğinden rahat almasını sağladı.


Blogda süren Zlatan serisini devam ettirecek malzemeler verecektir bize kafası rahatken. Yanında Pato-Ronaldinho vardı transferi gerçekleştiğinde. Son olarak bu üçlünün yanına bu sene ülkemizde transfer fenomeni olan Robinho eklemesi geldi. Inter'in geçen seneki üçlemesi Milan cephesinde devreleri yaktı ve uzun zaman sonra böyle sağlam iki transfer geldi aynı hafta içinde takıma. Kağıt üstünde veya Pes 2011'de çok sağlam bir ileri uç hattına sahip oldu Milan. Peki bu isimler saha içerisinde birlikteliği yakalayabilecek mi ? Pato'yu burada bir kenara almak lazım. Geri kalan 3 isimde topla oynamaya bayılan, top ayaklarındayken sonuna kadar zorlayan isimler. Topu paylaşabilecekler mi, yoksa Milan'a saha içerisinde 3 top mu lazım olacak bunu izleyip göreceğiz. Şimdiden Milan orta sahası ve defans hattında bu büyük isimlerin arkasını toparlamakla görevli olan isimlere sabır diliyorum.

Hiç yorum yok: