26 Şubat 2010 Cuma

Galatasaray 1 - 2 Atletico Madrid



Aynı geçen sene Hamburg karşısında olduğu gibi Avrupa'ya çok hüzünlü bir şekilde veda etti Galatasaray. Oynanan oyun turu hak etmiştir, hak etmemiştir ayrı ama son dakikada yenen golle tura veda etmek acıyı daha fazla arttırıyor bünyede. İlk maçta 1 dakikada yaptığı iki hatayla maçın gidişine etki eden Caner, 2.maçta da 1 dakika içinde oyunun gidişini etkiledi. Penaltının verilmemesi tamamen saçmalıktır,-Platini'ye sormak gerek o asistan hakemleri oraya kalecilerin canı sıkılmasın diye mi koydun diye- orası ayrı o penaltı verilmiş olsaydı şu an Sporting Lizbon maçlarını düşünüyorduk. Caner'in ilk kartını anlayışla karşılasam bile, 2.hareketinin hiçbir açıklaması,hiçbir mantığı açıklaması yok. Amatörlük desem o bile değil, amatör maçlarda aynı hatayı o şekilde yapmazlar bu kadar kritik bir maçın-kritik bir dakikasında. Maçın Galatasaray adına en iyilerinden birisi diyecekken bu kadar sorumsuzca bir davranışın açıklaması olamaz.

Penaltı pozisyonu ve hakemleri bir kenara alırsak maçın en kritik anı Ayhan-Elano değişikliğiydi. Ayhan'ı çok seven birisi olmama rağmen bu seneki performansı futbolu unutmuş bir görüntü çiziyordu. Şimdi konuşmak işin kolayı da olsa ben o dakikada Barış tercihini bekliyordum Rijkaard'dan. Barış ise şu anki durumuyla Ayhan'dan daha mücadeleci-daha güçlü bir görüntüde, Barış'ın girmesi topa sahip olmamızı sağlamazdı zaten Sarp-Topal'la bu düzeyde bir rakibe karşı oynarken topa daha fazla sahip olmak çok çok zor ama daha fazla koşan, daha fazla rakibi yıpratan bir orta sahaya sahip olabilirdik. Hakemin kararları, 10 kişi kalmanın ardından çöken moralin üstüne Atletico adına maçın yıldızı Reyes'in pası Forlan'ın kendisini hatırlaması ile tur ellerimizden gitti. Geriye ise Eski açıkta yapılan harika koreografi kaldı.


Baros'u hatta Baros'u geçtim vasat bir forvetin bile çok işimize yaracağı bir süreçten geçtik. Arda'dan faydalanamayan, gereksiz yere en etkili silahını yıpratmak zorunda kalan bir Galatasaray var haftalardır yaşanan sakatlık sıkıntılarından dolayı. Arda'nın sol tarafta oynadığı oyun ve verdiği katkıları çok aradık hem Atletico hem lig maçlarında. Sol kanatta Arda gibi bir adam olmayınca ver Keita'ya kaç kişiyi geçebilecek diye izlemeye dönüşüyor olay. Bu maçta da Keita'ya yeterli önlem alınınca elde hücum adına hatırladığımız 2 pozisyon kaldı. Eldeki 3 hedeften 2'si gitti hatta bu sıkıntıdan dolayı. Önümüzde lig şampiyonluğu ve ne olursa olsun katılmak zorunda olduğumuz Şampiyonlar Ligi hedefi var. Sakatların dönüş haberleriyle beraber Tsl'yi izlemeye devam edeceğiz artık.

Hiç yorum yok: