6 Ekim 2010 Çarşamba

Yeni Beşiktaş


Açıkça görülüyor ki Schuster’in Beşiktaş’ı oyunu rakip alana yıkıp skor almayı düşünen bir yapıda. İşte Schuster tam bu yüzden Beşiktaş’a yakışan bir teknik direktör. Büyük takım kavramından hoşlanmıyorum, onlar kim ve neye göre seçiliyor bilmiyorum. Biz medyada daha çok yer bulan ve bütçeleri daha yüksek takımlar diyelim hadi bunlara. Beşiktaş’ta en azından Türkiye içinde böyle bir takım. Büyük takımlardan beklenen rakibi abluka altına alması, oyunu istediği gibi kontrol etmesi ve rakip taraftarın bile izlemekten zevk alacağı bir takım yaratmasıdır.

İşte son yıllarda Beşiktaş teknik direktörleri arasında bu yapıya en uygun Beşiktaş’ı Schuster döneminin ilk aylarında gördük. Hatların birbirine mümkün olduğunca yakın ve ileride olmasını istiyor. Yanılmıyorsam Plzen deplasmanından sonra Hakan Arıkan bundan bahsetmiş ve kaleden uzak durmasının sebebinin bu olduğunu açıklamıştı. Yani takım hücumdayken kaleciyi libero gibi kullanmak istiyor Schuster. Tabii ki bu riskli bir uygulama. Antalyaspor maçında yenen gol gibi gollere sebebiyet verebilir ama amaç makul. Savunma önde olduğu ve Türk basınına göre ofsayt taktiği uyguladığı için rakibin savunmanın arkasına atacağı toplar için –Volkan Demirel’e göre araya salmak- bir Panik tuşu sayılabilir kalecinin ileride beklemesi.


Bu yapıda oynayan her takımda olabileceği gibi Beşiktaş da çok pozisyon verebiliyor. Ve Schuster bu sisteminde ısrar ederse –ki etsin- vermeye de devam edecek. Türk spor kamuoyunun beklentisi Beşiktaş’ın ciddi bir rakiple oynaması halinde 5’lik olacağı yönünde. Şu ana kadar Fenerbahçe ve Trabzonspor deplasmanlarında oynayan Beşiktaş bu iki maçta da 1’er gol yedi. Diğer taraftan geçen sezon önce savunma sisteminden vazgeçmeyen Mustafa Denizli’nin Beşiktaş’ı Trabzonspor’dan gol yemedi ama Fenerbahçe deplasmanında 1 gol yedi. Yani aradaki fark Trabzonspor’dan yenilen 1 gol. Tabii Trabzonspor’un geçen sezonki Trabzonspor’dan farklı olduğunu da unutmamak lazım.


Peki eldeki futbolcular bu yapıya ne kadar uygun? Bu nokta biraz karmaşık. Fenerbahçe’den geldiğinden beri şişirilen topları indirmek ve orta sahada pres yapması dışında bir işe yaramayan Nobre ile kendi pozisyonunu yaratamayan Bobo hep hücum düşünen bir takım için yeterli değil gibiydi. Zaten daha kendisi gelmeden haberini göndermişti forvet gerekir diye. Guti ve Quaresma gibi sisteminde önemli rol oynayacak futbolcular geldi ama asıl istediği bölgeye sadece transferin son gününde kendisinin istediğinden emin olmadığım Fatih Tekke transferi yapılabildi. Henüz kendisini Beşiktaş forması ile sahada göremedik. Bu dönemde ise Nobre ve Bobo genellikle değişmeli, çok nadir bir arada oynadılar. Yine de bu dönemde korkulan olmadı ve Bobo ve Nobre beklentileri karşıladılar. -Nobre ligde 3 gol attı. Bobo ise ligde 5 gol ve Avrupa Ligi Gruplarında 1 gol attı. -


Diğer kafa karıştıran bölge ise savunmaydı. Tek hamlede topu uzaklaştırmayı sevmeyen ve kritik yerlerde sorumsuz fauller yapan Sivok’un stoperden çok önlibero olduğunu düşünüyordum. Bu tarzına rağmen Schuster’in sisteminde geniş alandaki nispeten hızı ve çevikliğiyle stoperde Sivok hayati bir rol oynayabilirdi ama sakatlandı. Bir çok kişinin –kendisi dahil- Beşiktaş defteri kapandı diye düşündüğü Zapotocny takımda kaldı ve Toraman ile birlikte Beşiktaş’ın stoperini oluşturdular. Geçen sezon takım halinde savunma yapan Beşiktaş ilk 7 haftada –değerlendirmede bay olan Ankaraspor maçı pas geçildi ama bir değişken değil, dahil de etsek aynı sonuç çıkıyor- 5 gol yemiş ve 9 puan toplayabilmiş. Bu dönemde Galatasaray deplasmanı hariç derbi yok. Bu sezonun çok pozisyon veren Beşiktaş savunması ise ilk 7 haftada 6 gol yemiş ve 13 puan toplamış. Trabzonspor ve Fenerbahçe deplasmanları bu 7 maç içinde bilindiği gibi.

20100930.224217_AVU633_1425621

Yani sene başında konuşulan ve korkulan ya da umutlanılan olmadı. Beşiktaş iyi bir yolda gidiyor. Schuster hem mentalite olarak hem de takıma kazandırdığı yıldız oyuncularla doğru adam olduğunu gösterdi. Bu sezon istenildiği/beklenildiği gibi gitmese bile takımda kalması gerekir. Schuster özelinde Beşiktaş genelinde Türkiye ligi için bir şans. İnönü’de ya da deplasmanda, galip ya da mağlup, ilk ya da son dakikada gol arayan, savaşan bir Beşiktaş var artık. Yeni Beşiktaş hayırlı olsun.

Hiç yorum yok: