25 Temmuz 2009 Cumartesi

Zlatan-Eto'o Takası

Uzun zamandır bu konu hakkında yazmak için bekliyordum. İşin biraz daha ciddileşmesini daha doğrusu Eto'o nun nazından vazgeçmesini bekliyordum demek daha doğru. Zlatan'ın kazanabileceği ne varsa kazandığı İtalya'dan ayrılmak istediği biliniyordu ama Jose Mourinho faktörü dolayısıyla onun ayrılmasına pek inanmıyordum. Ayrılacağı zamanda gideceği takımın Barca değil Real olması hayalimdi. Kaka-Benzema-Ronaldo transferleri ve üstüne Pellegrini'nin yeni teknik direktör olarak Real Madrid'in başına gelmesi Real'in yeni sisteme-yapılanmaya gideceğinin göstergesi. Perez geldiğinden beri bunu biliyorduk. Bu yüzden Barca'nın Real sayesinde iyice havalanan transfer piyasasında sessiz kalması çok normaldi. Zaten uzay takımı diye adlandırılan bir takım vardı ellerinde bunun üstüne Maxwell takviyesini eklediler ve kadrolarının önemli bir parçasını kaybetmediler. Real gibi bomba transferler yapmamalarını doğal karşıladım. Eto'o'nun arıza çıkartan yapısı, sözleşme durumu hatta geçen sene başında gönderilecekler listesinde olması Barca'nın tek sorununu oluşturuyordu. Onlar bu sorunu ilk önce Villa ile çözmeye çalıştılar ama Valencia'nın yeni başkanının inadı Villa'yı ne Barca'ya ne Real'e yar etti. Sonuç Eto'o+Hleb ve 50 milyon karşılığı Zlatan Ibrahimovic.

Zlatan'ı her yönüyle Eto'o'dan daha çok beğeniyorum ben. İlk başlarda saha içinde sergilediği gamsız davranışları gıcık etse bile sonraları hayranı oldum. Dün Acetoblog'da ki yazı ve benzetme tam anlamıyla Zlatan'ın İtalya macerasını özetliyordu.

'' Ibrahimovic Serie A gibi bir ligde LeBron James gibi oynadı. Öyle ya da böyle Inter'de herkes onu eline baktı. Bir önceki sezonun son haftasında bile "Beceremediniz lan" deyip; sonradan oyuna girip şampiyonluğu getirdi. ''

Zlatan'ın İtalya macerasından farklı olarak bu sefer oynayacağı takım kendisine bağlı olan bir takım olmayacak. Hadi Zlatan kurtar bizi durumuna düşmeyecek. Inter'de oyun sıkıştığı zaman kilidi açacak 2 isim say deseler Zlatan'dan sonra oldukça düşünürdük. Fakat Barca'da bunun olma olasılığı yok. Bu sefer o kilidi açacak Xavi-Iniesta-Messi ve Henry gibi adamlar var zaten. Harika organizasyonlar izleyeceğiz saha içerisinde zaman zaman, Zlatan'ın verdiği fantastik pasların da dahil olduğu. En büyük sorun Barca'nın pasa dayalı oyununu ve tek adam olmadığını çabuk kavraması. Bu sorunları aşıp, arkasında ve yanında oynayan isimlere ayak uydurduktan sonra İtalya'da izlediğimizden çok daha iyi bir Zlatan görebiliriz. Artık kalıp olmuş bir söz vardır ; ''İtalya ligi gibi bir ligde '' diye gider. Genelde İtalya'dan oyuncu transferi hakkında konuşulurken bolca söylenir. İşte bu adam o ligde kafasına göre takıldı yıllardır. İspanya'da geçen sezonun rüya takımını arkasına alarak sisteme uymuş bir haliyle neler yapacağını kestirmek çok güç.

Yazının sonunda Real Madrid'le ilgili ufak bir not verelim. Real Madrid'in alt yapısında yetişip geçen sezon Getafe'de oynayan Esteban Granero Real Madrid'e geri döndü geri alma opsiyonu sayesinde. Granero'nun rotasyon içerisinde görev alacağını düşünüyorum, ayaklarına hakim oldukça yetenekli bir isim. Geçen sezon 35 maçta Getafe forması giyip 5 gol 4 asistlik bir performans sergiledi.

Bu sene İspanya Ligi ve El Clasico'lar ekran başına kilitleyecek herkesi...

Hiç yorum yok: