18 Ocak 2010 Pazartesi

Galatasaray'da Son Durum



İlk önce bu gece oynanan Denizli Belediyespor maçı ile başlayalım yazıya. Kolay görünen bir maçtı ve öyle oldu. Rahat bir galibiyet aldı takım. Caner,son maçlarda Rijkaard tarafından ileriye alınmasıyla beraber performansı, takıma verdikleri artmaya başladı. Bu performansını sürdürmeye devam ederse sezon sonu Galatasaray'ın yapacağı ilk transfer olacaktır Caner Erkin. Satın alma opsiyonunun bulunduğu söyleniyor, güzel ve yerinde bir transfer olur. İlk 23 dakikada atılan 3 gol bu maç nereye gidiyor sorusunu uyandırdı aslında Galatasaray skorun verdiği rehavetle yavaşlamadı özellikle Nonda'nın kaçırdıkları ve hatalı tercihleri olmasa çok daha önemli bir skor elde edebilirdi Galatasaray. Nonda'nın kötü performanslarına şahit olmuştum ama bugün bitik bir haldeydi. Boş kaleye ayak içiyle yuvarlayacağı pozisyonda bile ne yapacağını bilemedi ve pozisyonu yok etti. Taraftar gereken desteği verdi kendisine ama toparlanması lazım. Baros'un yokluğunda çok fazla ihtiyacımız var bulduğu pozisyonları değerlendirebilecek bir isime.

Bu gecenin en önemli, en sevindirici olayı Emre Çolak'ın merhabası oldu. Zaten adını, oyununu bilenler tanıyordu Emre'yi bu maçta herkese tanıttı kendisini. Çok fazla izleme fırsatı bulduğumu söylersem yalan söylemiş olurum ama Emre'yi kendi yaş grubunda izleme fırsatı bulduğum Milli maçlarında veya Paf maçlarında yaşıtlarını aşan bir top tekniği ve zekasına sahip olduğu görülüyordu. Sezon başı kampında da adından çok söz ettirmişti ama Rijkaard ve Neeskens ikilisinin kararı doğrultusunda yine Paf takıma geri gönderilmişti. Bugün 2.yarıda gösterdiği performans ve attığı 2 gol gecenin en sevindirici olayıydı. Arda'nın penaltıyı ve frikiği ona attırması özellikle frikikte bir abi edasıyla onu izlemesi çok ayrı bir olay. Zaten sezon başında Casablanca'ya attığı uzaktan gol sonrasında da bir A2 maçında attığı penaltı golünden sonrada sevincini Arda ile paylaşmıştı. Arda'nın kaptanlığına dair birçok şeyi ortaya koyuyor aslında Emre ile arasında kurduğu diyalog. Bir pozisyonda ceza yayının üstünde topa gelişine vurmak yerine kontrol edip sonra vurdu Emre ve top defanstan döndü. Arda bu pozisyon sonrası onu uyaran isim oldu. Fizik sorunu bizim alt yapıdan gelen oyuncuların ortak derdi zaten. Ferhat-Uğur-Arda-Serdar Eylik-Aydın vb. gibi bir çok isimi ilk görünüşte fiziklerinin zayıflığıyla dikkat çekiyor. Çok büyük beklentiler içine girip, diğer genç isimlere yapılanı yapmadan Emre'yi beklemek gerekiyor. Çok kaliteli bir teknik ekiple çalışma şansına sahip bundan faydalanması en büyük dileğimiz. Altyapıdan çıkan her adamın yeri ayrıdır Galatasaray taraftarında, bu heyecanı bu çocukların gelişimini izlemenin verdiği zevk çok farklı. Ekşi sözlükte Emre Çolak başlığı altında bir entry var, the man who wasnt there yazmış. Çok şeyi anlatıyor aslında, bugün Galatasaray taraftarının duyduğu heyecana dair.


Devre arasında transfer beklenen ilk bölge savunmaydı. Yaz aylarında adını sıkça duyduğumuz Lucas Neill transferi gecikmelide olsa gerçekleşti bu bölgeye. Defans hattının sakatlık sorunları ve Gökhan-Servet ikilisinin olmaması sebebiyle o bölgeye bir transfer gelmesi gerekliydi. Lucas Neill hakkında çok daha bilgi sahibi olanların yazılarını okumak yeterli bu transfer hakkında. Saha dışı yönünden birazda hayal kurma hakkını kullanarak bakarsak,umarım bu transfer Kewell'ın 1 sene daha kalmasına azda olsa bir pay sahibi olur.

Noat Samisa- #1, #2

Baros'un sahalara dönem süresinin sarkmasından sonra beklenen transfer forvet oyuncusu oldu. Ruud isiminden bahsediliyor ama Neeskens bugün maç sonu yaptığı açıklamada ilgilenmediğimizi belirtmiş Hollandalı yıldızla. Ruud gelirse, büyük hayranlarından birisi olarak inanılmaz bir mutluluk yaşarım. Nonda'yı sevsem bile artık kaldıramıyor fizik olarak peş peşe gelen 90 dakikaları. Kewell'ın forvet oynadığına ve başarılı performanslar sergilediğine şahit olduk Tsl'de ama hedef ligin yanında Atletico Madrid maçları ve sonrası olmalıdır. Bu yüzden bir forvet transferi bekliyorum. Tabi yabancı bir forvet transferinin önünde bulunan büyük bir engel var ; yabancı sınırı. Birisinin gönderilmesi gerekiyor yabancı bir isimin transfer edilmesi için. Neill'la beraber 8 yabancı oyuncuya sahip oldu Galatasaray.


Takımdan ayrılan 2 isim oldu bu dönemde. Alpaslan Erdem ve Serkan Çalık Gençlerbirliği'ne transfer oldular. Bu isimler hakkında hala resmi siteden bir mesaj yayınlanmaması ise ilginç geliyor. Daha önce ayrılan oyuncularımız hakkında bilgilendirme yapılırdı resmi siteden. Bu sessizlik Gençlerbirliği'nden bize geçecek bir oyuncu ile beraber son bulabilir belki. Serkan Çalık, benim sevdiğim bir isimdi. Trabzon maçının son dakikasında attığı gol ve Kadıköy'de oynanan Kupa maçında gösterdiği performansı ile unutulmayacak benim için. Yaşadığı sakatlığı tamamen atlatıp, ligin 2.yarısında yeşil sahalarda görmeyi beklediğim isimlerden birisi.

Rakibimiz Atletico'da bu aralar toparlanmaya çalışıyor. Kupada Huelva'ya kaybettikleri 3-0'lık maçın rövanşını 5-1 kazandılar ve tur atladılar. Ligde ise iyi oynamasalar bile en azından galibiyet almaya başladılar peş peşe. Bu arada Bugün Sporting'i yenerken Forlan'ı kaybettiler. Uefa maçı öncesi blogda İspanya'da Atletico Madrid cephesinde yer alan feyy daha ayrıntılı bir şeyler yazacaktır.

Uzun süren ara gelecek hafta bitiyor ve Tsl'nin 2.devresi başlıyor. Bu süre içerisinde kupa maçları ile hasret gidermeye çalıştık ama ligin yerini tutmuyor tabi.

Hiç yorum yok: