28 Ocak 2010 Perşembe

# 20 Shabani Nonda


Üst üste gelen transferlerden sonra birisinin gitmesi gerekiyordu. 2 olasılık vardı ortada. Bir tanesi Shabani Nonda, diğeri ise Harry Kewell. Leo Franco'nun gitmesini isteyen kesimde oldukça fazlaydı ama açıkçası sözleşmesinin devam etmesi ve bir anda sene başından beri oynattığı kaleciyi göndermeyi tercih etmeyeceğini düşünüyordum Rijkaard'ın. Harry Kewell'a olan büyük sevginin yanı sıra Nonda'nın da aşırı formsuz bir dönem geçirmesi tercihini Nonda'dan yana kullandırttı Galatasaray yönetimine. Lincoln ve Linderoth'la beraber takıma katılan Kongolu oyuncu ilk senesinde gösterdiği performans ve Fenerbahçe maçında attığı gol ile taraftarla arasında çok sağlam bir bağ kurmuştu. Geçen sene vasat bir performans sergilese bile yedekten geldiği, oyundan çıkartıldığı zamanlarda sesini çıkarmadan işini yapmayı bildi.


Bu sene yine yedek klübesinde başladı sezona. Yedekten gelip attığı gollerle Baros'un arkasında böyle bir alternatif bulundurduğumuz için kendimizi şanslı hissettik. En büyük handikapı, ilk senesini çıkartırsak üst üste zorlu maçları kaldıramayan fiziğiydi. Bu senede Baros'un talihsiz sakatlığından sonra elde tek forvet olarak kaldı ve sene başındaki formu serbest düşüşe geçti. Baros'un sağlam olduğu dönemde ligde 6 gol atan Nonda, Baros'un sakatlığından sonra sadece 1 gole imza atabildi. Aslında önemli olan gol atması değil ama saha içerisinde yapabildiği işeride yapamamaya başladı. Sene başında yakaladığı formdan sonra yazdığım yazıda umarım bu formunu devam ettirir demiştim, beklentim gerçekleşmedi. Onun bu formsuzluğunda Kewell forvet oynadı zaman zaman. Galatasaray kariyeri Ankaragücü maçıyla sona erdi Kongolu oyuncunun. Sarı-kırmızılı forma altında 37 gole imza attı. Adına yapılan tezahüratlarla bundan yıllar sonra hatırlayacağımız bir adam olarak kalacak Shabani bizim için.

Hiç yorum yok: