16 Şubat 2009 Pazartesi

All-Star's


All Star haftasonunun zirvesi dün gece oynandı ve biraz basketbol bilen herkesin beklediği gibi uzunu çok olan batı karması maçı oldukça farklı bir şekilde 146-119 kazanmayı bildi. US Airways Center'da takımların tanıtımındaki Shaq fırtınası eğlenceli bir gece olacağını gösteriyordu ama bu sene takımlar biraz daha ciddiyetle maçı oynadılar. Açıkcası bunun bir arası olsa keşke, ya tüm maç iyi hareketler ve eğlence olsa yada iddialı bir maç izletseler bize. Şu kadroların gerçekten ciddi ve motive bir şekilde yapacakları maçın muhteşemliğini tasvir bile edemiyorum.

Kadrolara bakacak olursak:


Doğu kadrosunda;

D.Wade
A.Iverson
D.Howard
L.James
K.Garnett
J.Johnson
D.Harris
P.Pierce
R.Allen
R.Lewis
D.Granger
M.Williams isimleri vardı.


Batı'da ise;

A.Stoudemire
T.Duncan
Yao Ming
K.Bryant
C.Paul
P.Gasol
S.O'Neal
D.Nowitzki
B.Roy
C.Billups
T.Parker
D.West

bu büyük show'da yerlerini almışlardı.


Doğu maça müthiş iyi başlarken, Batı da ise daha maça başlayamamanın sıkıntısı vardı. İlk dakikalar geçildiğinde bir ara fark 10'lara çıksada, batı kadrolardaki en büyük farkı devreye sokarak bir anda skoru dengeye getirdi. Tabi düşününce bir tarafta sadece Howard ve Garnett varken diğer tarafta Batı'da ise Amare, Duncan, Yao, Gasol ve Shaq olunca haliyle durum biraz kötü bir hal alıyor. Howard'ın kenara gelmesiyle Rashard Lewis Shaq'ı, Joe Johnson Amare'yi savunmaya çalışıyordu ki gerçekten bu durum oyuncular adına üzücüydü. İlk periodun sonunda yakaladıkları ivmeyle batı karması 34-27'lik skor avantajı sağladı İlk periodun kahramanı ise Kobe Bryant oldu. İkinci period ise karşılıklı hızlı ve akıcı bir şekilde oynandı, tabi doğu geleneksel kısa ve hızlı oyuncularının dış şutlarıyla ve içeri drive etmeleriyle sayı bulurken; batı daha kontrollü ve paslaşmaya dayalı oyunuyla sonuca gitti. Bu period ise Paul Pierce gene Kobe'ye karşı nazire yapmak istercesine ilk periodda onun gibi bir oyun sergiledi ve doğu'yu skorda tutan adam oldu ve period da 72-67 batı lehine sonuçlandı.

Doğu coachu Mike Brown 3.period başlangıcında ilginç bir karara imza atarak 5 kısayla oyuna devam edince takımının da bir anlamda maçı bitirmesine yardımcı oldu. Bu dönemde LeBron, Garnett yada Howard'dan hiç değilse bir tanesi sahada olmalıydı. Bu period'un yıldızı tartışmasız Shaquille O'neal oldu. Chris Paul'un yokluğunda bir ara guardlığa soyunması maçın en eğlenceli anlarıydı. Yaptığı mini crossover'ın ardından rakibinin bacak arasından verdiği pası potaya doğru inerek tekrar alıp smaç yapması muhteşemdi. Sonrasında rakibinden özür dilemeyi de ihmal etmedi tabi ki ( seviyoruz olm seni ). Bu period batı'nın 38-24 lük üstünlüğüyle geçilince son periodda doğu Marbury-Iverson'lı dönemki gibi bir geri dönüş beklese de o alev de kısa sürdü ve sonrasında tamamıyle formalite yaşandı.

Maçın son anlarının ilgi çeken tarafları Howard'ın uzak şut denemeleri ve basketi bulması, Joe Johnson'ın bir basket atma çabası ve Chris Paul'un iyi assistleri ve LeBron'un en sonunda panyadan çarptırıp smaç yapmasıydı.Tüm maç uğraştı ve sonunda bomboş bıraktılar ve başardı. Tek üzücü tarafı Atlanta'nın yıldız guardı Joe Johnson'ın sayı bulamamasıydı, felaket bir maç çıkardı ve 0 sayı 5 top kaybıyla maçı tamamladı. Maçı Doğu adına LeBron James 20 sayı, Wade ve Paul 18 sayı ile tamamlarken Batı'da ise Kobe 27, Amare 19, Shaq 17 sayıyla mücadele etti, Chris Paul ise maçı 14 assistle tamamladı.

Maç bittikten sonra herkesin beklediği asıl an geldi. MVP kim olacaktı, açıkcası burda biraz mutlu son devreye girdi. Sahada sadece 11 dakika süre alan Shaq acaip verimli olmasına rağmen daha iyi istatistikleri olan C.Paul'u geçerek Kobe Bryant'la birlikte MVP ödülünü paylaştı. 2000'li yılların muhteşem ikilisi onca edilen ağız dalaşından, neredeyse kavgaya varan tartışmalardan sonra tekrar Phil Jackson'la birlikte aynı forma altında mücadele ettiler. Eh tabi sonuçta istenilen şekilde batının kazandığı bir maç olunca herkesin mutlu olarak ayrılacağı bir ödül töreninden daha uygunu olamazdı.


Hollywood sonu işte böyle olur.

Hiç yorum yok: