18 Kasım 2008 Salı

Başkent derbisi

Geciksem de atlamadan yazmak istedim. Haftasonu birçok evli futbolseverin en büyük keyfi ve derdidir maç yayınları, bir maç biter hemen ardından bir diğeri başlar, ekranda devamlı yeşil saha olunca tabi ki evde de mızıldanmalar da ufak ufak başlar. Bu haftasonu oynanan Lazio-Roma derbisi ise bu şikayetlerin dışında kalıp maçı seyreden herkesi içine çeken bir karşılaşma oldu. İtalya'da başkent derbisinin tadı her zaman bir başkadır, oyuncusundan tribününe herkes maçı fazlasıyla yaşar. Bu maçta da aynısı oldu. Maç öncesinde çıkan çatışmada 8 kişi gözaltına alınırken, tribünde de kapışma devam etti ama bu sefer oyuncular arasında çok fazla olay meydana gelmedi.
Roma çok çok uzun zamandır Lazio'nun puan olarak bu kadar gerisinde çıkmamıştı maça, genelde derbiye çıkarlarken ligin zirvesinde yada yakınında olurlardı. Kaptan Totti'nin Roma için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu da bir kez daha gördük, fiziksel açıdan yeterli olmasa bile sahada durması bile Roma için çok büyük artı. Vucinic ve Totti gol için çok uğraşsalar da golü atmak sahada boğa gibi dolaşan Baptista'ya kısmet oldu.

Baptista maç içinde fiziki açıdan kendini en çok hissettiren adamıydı, diğerleriyle mücadelesinde ben buradayım diyordu her defasında ve kovaladığı golü de attı Spaletti'ye koştu, bu gole ihtiyacı olan ikilinin sarılmaları görülmeye değerdi gerçekten.Lazio tarafında ise Rocchi ve Zareta çok uğraştılar golü bulmak için, Zareta'nın bencilliği ise bu sefer başını ağrıttı çok pozisyon bulsalar da özellikle maçın son bölümünde beraberliği kurtaracak golü atamadılar. Kırmızı kartlarıyla, tribünleriyle ve sahadaki iyi futboluyla gerçekten güzel bir maç oldu.

Hiç yorum yok: