4 Ağustos 2009 Salı

Galatasaray 09/10


Geçen sezonu hayal kırıklıklarıyla kapatmıştı Galatasaray. İlk önce B.Korkmaz'la yollar ayrıldı sezon bitiminde. Yeni teknik adam için bir çok isim ortaya atıldı. Le Guen,Houllier,Schuster,Co Adrianse vs... H.Üstünel kimsenin beklemediği bir adamı Frank Rijkaard'la anlaşıp geldi bu isimler üzerine tartışma sürerken. Frank Rijkaard, bildiğimiz gibi Barca kariyerine oldukça kötü başlamıştı. Taraftarların aşırı tepkisine rağmen Laporta'nın desteği ile istediği oyunu,sistemi takıma oturtup sonu Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile biten serüvene girmişti. Son senesinde takim içinde çıkan krizleri yönetememesi, Barca medyasının Henry transferi sonrası 4 fantasticos yakıştırması sonrası Şl alınan sezonki performansın devamı ve güzel futbol beklentileri havada asılı kaldı. 4-1'lik Real yenilgisi ve 2 Real şampiyonluğu sonrası Barca'ya veda etti. Galatasaray, için oldukça önemli bir transfer isim olarakta, oynatmaya çalıştığı futbol açısından da. Herkes bir Barca bekliyor ama öyle basit bir olay değil o iş. Yanında bir efsane Neeskens ile beraber geldi takıma. Geçen sezon çok sorgulanan, herkesin ağzına sakız olan otorite sorunu en azından bu sene yaşanmayacaktır bu ikili sayesinde. A.Polat ve yönetimini yaptıkları transferler, diğer şubelere verdikleri önemle ne kadar takdir etsek bile teknik adam konusunda oldukça istikrarsız ve başarısızlardı yaptıkları tercihlerle. Skibbe'nin geldiği ilk günden beri kredisi yoktu zaten, bu sefer taraftarın gözünde oldukça sağlam krediyle gelen Rijkaard tercihi yönetim içinde Mart ayındaki kongre öncesi çok doğru bir tercih.

Yeni gelen transferlere kısaca bir göz atalım ;

İlk olarak kaleye transfer edilen Leo Franco. Geçen sezon kaleyi koruyan De Sanctis'in seveni kadar sevmeyeni de vardı. Açıkcası ben De Sanctis hakkında doğru bir kanaate bir türlü varamayan kesimden oldum hep. Leo Franco, yıllardır Atletico Madrid gibi oldukça önemli bir takımın kalesini koruyor. Bu sene İspanya'nın gelecek için oldukça önemli isimlerinden birisi olarak görülen Asenjo'nun transferi sonrası 1.kaleci olamayacağı belliydi. Kale için Buffon,Cesar,Casillas ayarı bir isim getiremeyeceğimiz için oldukça ideal bir transfer olacak Leo Franco. Tabi önünde oynayan isimlerin sürekli değişmemesi! kaydıyla.

Defansa bonservissiz başka bir isim Gökhan Zan transfer edildi sürpriz bir şekilde. Servet'in Marsilya transferi olmak üzere denirken Servet'in alternatifi olarak alındı ama Servet'in kalması açıkçası beklenmedik bir durum oldu. Milli takımın defans dörtlüsünü takıma oturtturdu Galatasaray ama Milli takımda en fazla çekindiğimiz bölge defans zaten .)

B.Korkmaz takımın başındayken eski öğrencisi Mustafa Sarp haberleri çıkmaya başlamıştı. İlk gerçekleşen transferimiz Mustafa Sarp oldu zaten. Oynadığı bölge takımın en kalabalık ama en fazla sakatlık yaşadığımız bölgesi olarak göze çarpıyor. Yeni transfer Linderoth !! ve Topal'ın sakatlık riskleri düşünülerek doğru bir transfer. Oynadığı Tobol ve Netanya maçlarında çok fazla öne çıkmasa bile sezon içerisinde rotasyonda oldukça yararlı bir isim olacağını gösterdi.

Sezonun büyük çoğunluğa göre en flaş iki transferi ; Abdul Kader Keita ve Elano Blummer. Bu iki isim hakkında yazılan çok şey var, tekrarlamaya gerek yok. Harika iki transfer.


Sezon içerisinde takımın başını ağrıtabileceği düşünülen ve bu aralar bolca konuşulan sorunlara bakalım biz ;

Elano-Arda-Kewell-Baros-Keita gibi isimlerin olduğu hücum hattının sahaya çıkması herkes tarafından merakla bekleniyor. Bol gol atan bir takım görüntüsü çizeriz bu isimlerle. Fakat bu hücum hattının arka tarafında sorunlar göze çarpıyor. Stoper ve sol bekte gözü kapalı Servet ve Hakan Balta'yı yazıyoruz. Servet'in yanında oynayacak alternatifler G.Zan, E.Aşık ve E.Güngör hatta Semih'i de bu alternatifler arasında değerlendirebiliriz. G.Zan-Servet ikilisi Tsl'de idare edebilecek düzeyde gözükseler bile Avrupa'da ve Antep,Bursa,Beşiktaş,Fenerbahçe gibi zorlu rakipler karşısında pek güven veren bir ikili değiller benim için. Önde basan takımlara karşı top çıkarmakta zorlanacağımız bir ikili zaten. Top teknikleri oldukça kısıtlı iki isimin de. Son günlerde bu bölgeye bir transfer yapılacağı haberler dolaşıyor. Transfer yapılmayacaksa sağlıklı bir E.Güngör ilk tercih olarak düşünülmeli ama sakatlık belasından yakasını kurtaramaması uzun bir sezon için güveni sarsıyor.

Savunma hattının diğer bir tartışılan bölgesi sağ bek. Eldeki alternatifler Sabri-Serkan ve Uğur. Her türlü Uğur Uçar'ın oynaması gerekiyor bana göre bu bölgede ama Rijkaard nedense düşünmedi onu şu ana kadar. Sakatlıktan tamamen kurtulduysa o bölgede ilk tercih her zaman Uğur olmalıdır. Kademe yapmayı bilmesi,yerini kaybetmemesi ve sakatlanmadan önce sağ bekten hücuma verdiği destekle yaptığı asistlerle eldeki kadroda o bölgenin en iyi adamıdır. Beni stoper kadar endişelendiren bir bölge değil açıkcası sağ bek konusu. Blogda da sıkça yazdığımız gibi Uğur'un oynaması en büyük dileğimiz sadece bu bölgede.

Baros'a alternatif bir isim aranıyor haberleri de sıkça geçiyor ama sağlıklı bir Nonda gayet orayı tamalayabilecek nitelikte bir isim arkasında bulunan hücum desteği ile beraber. Bu mevki için tek anlamadığım veya bilmediğim konu Özgürcan'ın durumu. Çok fazla şans bulamadan, geçen sezon Bank Asya'da geçirdiği süper sezonun ardından gidecekler arasına adı ilk yazılanlardan olması. En azından Yaser kadar şansı hak ettiğini düşünüyorum bu takımda.

Biraz uzun yazdık, gerçi dağınık oldu gecenin bu saatinde ancak bu kadar. Ayağına hakim,seri bir stoper eksikliği ve yıllardan beri peşimizi bırakmayan sakatlık sorunumuz haricinde takımda çok ciddi bir eksiklik göremiyorum ben eldeki alternatifleri de düşününce. Rijkaard'ın sistemi ve takım savunmasının tam anlamıyla oturmasından sonra çok zevkli maçlar izlettirebilecek, yarıştığı her kulvarda oldukça iddalı bir takıma sahip Galatasaray yeni sezon için.

Hiç yorum yok: