30 Mayıs 2009 Cumartesi

Vedalar

Bugün NTVSpor da seyrederken farkettim ki çok özlemişim Tugi'yi yahu. Jübile maçında Blackburn ile Galatasaray'ın oynamasını planladıklarını söyledi, tabi uygun olursa diye. Umarım olur, tadına doyulmaz görüntüler eşliğinde bir maç olur. Yarın Tugi de orda, bizde ordayız. Sefa günlerinde tribünde olanlar, böyle günlerde ortada yok tabi. Bir de Lincoln yok ama idare edeceğiz artık.


Bir edit yapalım. Yarınki maç Şaş için muhtemelen son Galatasaray maçı olacak. Galatasaray'da 2000 sonrası kazanılan şampiyonluklarda en kilit isimlerden biri olsa da, bu sene unutmaya meyilli taraftarların önüne tecrübesizce ve ne yazık ki yem olarak atıldı. Profesyonel olamayan bu adam benim için her zaman farklı bir yerde olacak. Yarın umuyorum ki onun için de güzel şeyler yapılarak uğurlanacaktır. Hiç değilse ben bu takım için yaptığı herşey adına kendisine müteşekkirim.

Bir ufak eklemede ben yapmak istedim Nuri abi'nin(chackie) bu yazısına. Yarın son kez Sami Yen'e Galatasaray futbol takımı ile beraber çıkacağı söylenen 2 isim daha var. Ümit Karan'ın adı da bu sene ayrılacaklar kervanında Hasan Şaş ile beraber ilk sırada gösteriliyor. Geçen senenin en büyük kahramanlarından birisidir benim için Ümit Karan. Bu sene başında bile benim için Galatasaray kadrosunda bulunan ve sahada bulunduğu sürede Arda'dan sonra en çok güvendiğim isimlerden birisiydi. Yedekten geldiği zaman saha kenarında görür görmez şimdi yaratır bir şeyler diyordum # 99 için. Bu tabi oyununun yanı sıra ciddi anlamda Ümit Karan hayranı olmamadan kaynaklanıyor(du). Anlamsız rövaşata denemeleri bile kendisine kızmam için bir sebep olmuyordu benim için. Fakat bu sene ne olduysa, kendisine nasıl baktıysa sahada futbolu unutmuş ,profesyonel seviyede top oynatılmayacak bir adam haline dönüştü. Sene boyunca kupada attığı 2 gol dışında golü yok maalesef. Malatya maçından sonra toparlanacaktır dedim ama yine hayal kırıklığı oldu benim için. Bilemiyoruz durumu sonuçta ''kolpa basın''ın haberlerine göre yazıyoruz bir anlamda ama gözden tamamen çıkarılmış duruyor Ümit.


Diğer adam ise ''Kaptan''. Son maçı olacak yarın. Son maçına Le Guen'ler,Houllier'ler,Schuster'ler arasında hazırlanıyor işte. Zaman zaman canım sıkılır, daha fazla sıkmak için kendimi nette Hagi için yapılan Kaptan için yapılan kliplere bakarım saatlerce. Tekrar bu adamlara kavuşacağımız günü, hangi şartlarda olacağını düşünürdüm. Geldiği haberini aldığım an büyük bir mutluluk duymuştum. Kaptan, başarılı olacaktı başka ihtimali kabul etmiyordu duygularım. Olmadı ama. Erken bir buluşma olduğunu kendiside biliyordu, bizde biliyorduk. Galatasaray çağırınca geldi ama maalesef kötü sonuçlanan, çok ama çok kötü yönetilen bir senede harcanan efsanelerin arasına girdi. Kendi hataları yok mu ? Tabi ki var. Bu inkar edilemez. Yaptığı bazı hamleleri savunacak kimse yok zaten.

Gezip-duruyoruz teknik adamların kapısında. Senede 2 teknik adam değiştirmek alışkanlığa gidiyor nasılsa. Hacettepe maçı sırasında istifa sesleri arasında kameranın Kaptan'a dönüşü ve onun bakışı yenilgiden çok daha fazla koymuştu bana. Benim için odamda posteri her daim asılı olacak Kaptan'ın. Galatasaray ruhu diyince aklıma ilk gelecek isimlerden olacaklar bu isimler. Varsın 1 sene kupa kaldırmasaydık ama bu adamları, bizi sürekli sevindiren adamları bir kalemde silmeseydik. Yarın bir fırsat var. Bu zamana kadar çoğu isime hak ettiklerini vermedik başta yönetim ve sonra taraftar olarak, hak etmeyenlere(bknz:1 post aşağısı) çok değer verdik ama bu adamlara yarın haklarını vermeyi unutmayalım.

Giden her sevgilinin ardından...

Hiç yorum yok: