5 Şubat 2011 Cumartesi

Uzun Bir Aradan Sonra...



- Uzun bir aradan sonra ilk yazısı geliyor blogun. Daha öncede böyle aralar vermiştik ama bu kadar değildi o aralar. Bilgisayar başında olmamakla alakası yok yazı yazmamanın, oluyor her insanın hayatında sorunlar işte üşeniyorsun, hallederiz nasıl olsa diyorsun sürekli erteliyorsun. Öyle bir ara işte. Yoksa takip ettiğimiz siteleri her gün takip ediyoruz yine. Yazmadıkça yazılanlar kötüleşiyor. Bu yazıda kötü bir yazı olacak büyük olasılıkla. Stres atma yeri burası bizim için,arada döküyoruz futbolla ilgili ne varsa içimizi. Bu yazıda dizilerden de bahsedebilirim biraz.

- Arada Kıbrıs'a gittim geldim. Yaşlanınca yerleşmeyi düşünebilirim oraya. Bet officeleri olsun, alkol fiyatları olsun. 90 Tl'ye bir dolap doldurdum,tıksırana kadar içmek için Türkiye'de o dolabı 300-400 Tl'ye falan anca kurardım. Tehlikeli yer ama. Köpek yarışı- at yarışı- bahis derken cepteki tüm paralar gidebilir. Bizim burada iddaa oynamaya benzemiyor.

- Futbola dönelim. Galatasaray çok kötü gidiyor. Yazılacak bir durum yok maalesef. Baştan aşağı değişmesi gereken bir yapı var ortada. Transferler yapıldı. Stancu-Culio yararlı olacaklar, belli oynadıkları oyunla gösterdiler kendilerini. Yekta transferi ise bana göre harika oldu. Uzun zaman sonra işe yarayacak bir yerli oyuncu aldık. Fakat işin acı tarafı bu transferleri yaptıran Hagi'nin durumu. Seneye kalacak mı belli değil bu takımda ama 5 milyon euro verip onun istediği adamı alıyoruz. 34.hafta bittiği anda kapının gösterilmeyeceği meçhul Hagi'ye. O zaman bu kadar masraf niye. Seneye yeni hoca ben bunları istemiyorum diyebilir. Resmen kaos var ortada.

- Başarısızlık geldi ben bu başarısızlık gelecekse Hagi'den gelmesine razıyım. En azından yeteneği-gücü yettiği boyutta savaşan bir takım görüyorum sahada. Gereksiz fantazilerinden kurtulsun Hagi yeter bana. Bu sezonun gidişi belli zaten. O, bu takımın altında kalan isim olmasın yeter.

- Neilll ön libero, Cana stoper oynamasın kısaca. Herkes yerine geçsin işte bundan sonra. Ayrıca Hakan Balta'nın oynadığı topu ben her türlü oynarım. İnanmayan bir halı saha maçımı izlemeye gelsin. Bu kadar ruhsuzluk olmaz. Adam her maç yediğimiz golleri izliyor resmen. Ben bu adam hakkında Türkiye'nin en iyi sol beki diyordum 1,5 sene önce. Kazandığı para yetti herhalde, ben koşmasam, adam kovalamasam bile ilk 11'im dedi bıraktı futbolu. Adaşım Çağlar, sakat olmasa keşke.

- Yenilgiyi kabullenmek, alıştık demek çok kötü. Üzülüyorsun, tıksırana kadar içiyorsun ama Galatasaray bu değil. Yine yenildik, vur kadehi demek yakışmıyor Galatasaray'a.

- Trabzonspor şampiyon olur diyordum geçen haftaya kadar ama durum iç açıcı gözükmüyor Trabzon'da. Rehavet oluştu herhalde. Beşiktaş ve Fener karşısında izlediğim Trabzon'un ilk yarı ile alakası yok resmen. Ümit Özat-Taraftar olayları, Rüya takım Beşiktaş'ın İbb yenilgisi vs. çok ilginç bir başlangıç yaptık 2.yarıya.

- Real Madrid'de de işler iyi gitmiyor. Lig gitti artık. Barca o puan farkını kapattırırsa mucize olur Real için. Real için 2 hedef kaldı. Kral Kupası ve Şampiyonlar Ligi. Nisan'da 3 günde 2 El Clasico var. İlginç olacak. Bunun dışında gelecek sezon başında 2 El Clasico daha izleyeceğiz Süper Kupa finalinde. Kral Kupası finali sonrası Jose'nin ayrılış haberlerini okuyabiliriz her yerde. Transfer yapmam diye tutturan Valdano'dur tek suçlu benim gözümde Real cephesinde. Adebayor'u aldın ama resmen Jose'yi yalvartıp o transferi gerçekleştirdin. Koskoca Real'in sezona 2 forvetle başlaması zaten hataydı Higuain gitti, sakatlandı onun üstüne 1 ay beklendi transfer için sırf ego çatışmasından dolayı. Sonuç ligde yarıştan kopan bir Real.

- Benzema'nın Guiza'ya benzemesi ise ayrı bir olay. Fransa'nın en büyük yıldız adayı bildiğin Guiza oldu Real'de. Gelecek sezon Real'den ayrılması hem kendi adına hem Real adına çok güzel olacak. Benzema gitsin, Llorente gelsin. Llorente olmadı Tevez veya Lisandro olsun. Hayaller güzeldir...

- İşin geyiği Real, Barca'yı geçmeyi bir yana bıraktım rekabet etmek istiyorsa gelecek sezon sol bek-2 orta saha- kanat- forvet transferi yapması lazım. Yani pamuk eller cebe durumu. İlk 11 şu an bir şekilde iyi gözükebilir ama alternatifi yok o ilk 11'in. Marcelo-Arbeleo sol beki idare edemez, Khedira ilk 11 olmamalı bu takımda. Perez yine harcayacak parayı. Yoksa Xavi-Iniesta-Puyol'un futbolu bırakmasını bekleyecek.

- Torres Chelsea'ye, Carroll-Suarez Lpool'a transfer oldu. Bayağı yaygara koptu bu transferler için. Chelsea, Torres için bana göre normal para ödedi ama Carroll için ödenen parayı akıl-mantık sınırlarına sığdıramıyorum ben. Transfer döneminin en odun takımı olarak Tottenham'ı seçtim kendi adıma. İspanya'da üst düzey forvet kim varsa transfer teklifi yapıp hayır cevabı aldılar.

- Tv dünyasına -dizilere geçelim biraz. Spartacus : Gods of Arena sağlam başladı. Spartacus olmadan olmaz diyenlere işte böyle olur dediler resmen yayınladıkları 2 bölümle beraber. İlk sezondaki hızlarını kaybetmeden devam ediyorlar. Batiatus, Lucretia kaldıkları yerden devam ediyorlar. Doctore-Gannicus ve çömez Crixus'da renk katıyor diziye. Dexter'ın Lila'sı Jamie Murray'de gerçek rolünü bulmuş bu dizide. Spoiler vermeyelim, izleyin görün.

- İngiltere'de uzun zamandır yayınlanan ama Abd versiyonu daha yeni başlayan Shameless efsane bir dizi olabilir bu tempoda giderse benim için. Bölümler inanılmaz bir hızla geçiyor, konu harika. Hayatımın son 2-3 senelik kısmını o dizide bulduğum için bu kadar güzel gelmiş olabilir bana. Yine sansür yiye yiye bizim ekranlarımızda yayınlanacakmış ama netten indirin izleyin pişman olmazsınız.

- Başka bir İngiliz dizisi olan Misfits'i de tavsiye ediyorum bu arada. Kısa zamanda hakkında bir yazı yazacağım zaten. Süper kahramanlar, özel güçler diyip sıçıp batıran Heroes'a hiçbir yönüyle benzemiyor. Ben olsam bende bunu yapardım dedirtiyor hatta. İzleyin, pişman olmazsınız. Zaten ilk sezonu 6 bölüm sürüyor.


Hiç yorum yok: