17 Şubat 2011 Perşembe

Kiev’in gör dediği

S17205424

Türk takımlarının grupları geçtikten sonra ilk ciddi takım karşısında eridiği gibi bir teori ortaya atmıştım. Dinamo Kiev de teori için turnusol görevi görür demiştim.

Schuster Beşiktaş’ından umudun bittiği maç oldu. Geldiği zaman kendi oyuncularıyla çalışmak istedi ki bu çok doğaldır. Yabancı sınırı gibi bir kısıtlamaya da alışık olmadığından istediği kadroyu kuramadı. Bu maça sadece iki Türk oyuncu ile çıktı Beşiktaş (Hakan Arıkan ve İsmail Köybaşı). Marcio Nobre ve Marco Aurelio sadece kağıt üzerinde Türk oldukları için onları saymıyorum. Gerçi çok fazla Türk oyuncu alternatifi de yok. Schuster yerli oyuncuları tanımadığı için yerli oyuncu transferi yapamadı (Yönetimin getirdiği Tekke’yi saymıyorum). Bu ilk hatasıydı ama gözleri kamaştıran Quaresma ve Guti bunu görmemizi biraz engelledi.

Schuster kendi istediği oyuncularla çalışmak istediği için mevcut yabancılara da hiç sıcak bakmadı. Hatta muhtemel olarak kendisinden önce alınan Hilbert’e de sıcak değildi ama alternatif sıkıntısı nedeniyle mecbur kullanmak zorunda kaldı. Kendisi gelmeden önce takımın en önemli 3 oyuncusu olan Ferrari, Bobo ve Ernst’i sindirdi. Ferrari, sisteme uygun değildi, sezon başında ‘kalemi kırıldı’. Bobo’ya ise sezon ortasına kadar zor dayandı. İddialara göre takımda kalması Demirören’in bastırmasıyla oldu. Son olarak ise Manuel Fernandes gelişi ile Ernst kızağa çekildi. Bugün de sahadan çıkan ilk o oldu, yerine Erhan Güven girdi. Çok iyi olmasa da Fink’i hiç kullanmadı, Holosko’yu hücumda en etkisiz kalacağı sol açığa koydu. Onları da sildi.

En son Toraman-Üzülmez muharebesinde yabancı oyuncularla toplantı yapıp, Üzülmez’in ipini çeken de Schuster oldu. Zaten olmayan yerli alternatif iyice kayboldu. Haklı veya haksız, Tekke’yi de kurban etmişti.

Bu dönemde tek suçlu ya da sorumlu Schuster değildi. Taraftarın da hataları oldu. Quaresma ve Guti göz kamaştırdı ve yalancı bir bahar yaşandı. Ama oynanan umut verici bir futbol vardı, onu da atlamamak lazım. Ama her geçen ay, futbol kalitesi daha da düştü. Diğer taraftan Schuster’i getirenler, düşünenler de sorumlu. Ligin durumunu Schuster’e anlatmaları gerekirdi.

S172055440

Yıldız futbolcular başta olmak üzere tüm takım da sorumlu ayrıca. Quaresma, ittirmeyle oynayan bir futbolcu. Kendisini gereksiz zorlayarak önemli bir virajda sakatlandı. Diğer taraftan hırsı ve yeteneği tartışılmasa da taraftar şımarttıkça daha çok kendine oynamaya başladı. Bu gece gördüğü kırmızı kart hiç profesyonelce değildi ama o zaten hiç bir zaman profesyonel olmadı. Guti, ligin ciddiyetini bence anlayamadı. Hakemler çok fazla gereksiz diyaloğa girdi. Zaten aklı fikri hep Real Madrid’de, olması da çok normal. O da Schuster sayesinde, emekliliğini rahat geçirmek için geldi. Sertliği de gördükçe verimi her geçen gün azaldı.

Sonuç olarak Schuster’in yakın dönemde başarılı olma şansı zor gibi görünüyor. Bana göre bu takımın kurtuluşu, Türk, genç ve Beşiktaş’ta oynamak isteyen oyuncularla olur ama Schuster varken bu da biraz zor olur. Hocanın gitmesi de bir başka sıkıntı olur. O var diye gelen oyuncular huzursuz olur, yeni gelen hoca başka oyuncular ister falan… Bu sirkülasyonun sonu yok.

Hiç yorum yok: