Blogda ilk yazımda şöyle demişim; ‘’Hafta arası Copa Del Rey maçları vardı ve Madrid'in küçük bir ekibi olduğunu öğrendiğimiz Alcarcon, Real Madrid'i eledi bir şekilde. Tabi böyle süprizler ilk kez olmuyor, son kez de değil. Ayrıca geçen sezonun finalisti Athletic Bilbao'da elendi. Atletico Madrid için kazanılacak bir Copa Del Rey hem prestij olur, hem de ligde konuma bakılmaksızın en azından Avrupa Liginin kapısını açar. Barça ile eşleşmezse başka herhangi bir kupada iddiası olmayan Atletico Madrid'in önü açık diye düşünüyorum.’’
Dün gece oynanan yarı final maçında Atletico, Racing Santader’e yenilmesine rağmen finale çıkmayı başardı. Senede 1 kere olacak bir süpriz peşinde koşan Racing, Valera’nın kendi kalesine bir forvet edasıyla attığı golle öne geçse de amacına ulaşamadı.
Marbella, Huelva –mucizevi- ve Celta Vigo’dan sonra Racing Santander’i eledi finale gelirken Atletico Madrid. Sevilla’nın en kötü ihtimalle Avrupa Liginde olacağını düşünürsek, seneye en azından Avrupa Liginde mücadele etme kapısı da aralanmış oldu.
Son finalini küme düştüğü sezon Espanyol ile oynayıp kaybetmişti Atletico Madrid. Sevilla ise 2006-2007’de Getafe’yi yenerek kupayı almıştı –59 yıl sonra- . Aynı Getafe ertesi sezon Copa del Rey’de Valencia’ya yenilecek daha ve üst üste iki sezon final oynayıp Kupayı alamayacaklar. Getafe’yi bir tarafa bırakırsak Atletico Madrid sonuncusu 96 sezonunda – Bu sezon ligi de kazanarak duble yapmış Atletico - olmak üzere 9 kupa almış, Sevilla ise 4 kere kazanmış.
Final 26 Mayıs. Bernabeu’da oynanması planlanıyordu. Fakat 22 Mayıs’ta Şampiyonlar Ligi finali oynanacağından ve aynı stadyumda aynı hafta içinde iki final oynanamayacağından? dolayı zaman ve mekanda kaymalar görülebilir. Diğer taraftan Kupa Finalinde, ülkelerinin Dünya Kupası kadrosunda bulunacak oyuncuların oynayamaması gibi bir durum daha çıktı ki resmen şenlik var. Ters bir durumda stadyum konusunda Atletico, Nou Camp derken Sevilla ise Mestella diyor. Bir şekilde çözülecektir.
Diğer taraftan hafta sonu Vicente Calderon’da ki Barcelona maçından bahsetmezsek olmaz. Agüero’ya göre Barcelona’nın Dünya’nın en iyi takımı. Fakat yine Agüero’ya göre ‘’Atletico’nun da 3 puana ihtiyacı var ve kazanmak için oynayacağız’’.
Son yılları bir tarafa bırakırsak Atletico Madrid, Barcelona’ya ters gelen bir takım. Yanılmıyorsam 3-4 yıl önce Atletico sezona 6 puanla başlar geyikleri yapılıyordu İspanya’da da. Fakat özellikle son yıllarda bu biraz değişti. 6-1’lik, 5-2’lik göze hoş görünmeyen skorlu ve sahada da yokları oynayan Atletico Madrid takımı gördük son yıllarda. Fakat kötü bir dönemde olmasına rağmen Atletico Madrid takımı yine de bu tip maçlarda rakiplerini 90 dakika içinde bir 15-20 dakika tempo yakalarsa oldukça zorluyor.
La Liga’da son iki sezondur Atletico Madrid’in Vicente Calderon’da Barcelona’yı yendiğini de hatırlamak gerekir.
Saha içine bakarsak, Barcelona’da defansta sıkıntı olduğu yazılıp, çiziliyor. Daniel Alves, Abidal ve Chygrynsky benim bildiğim sakatlık sorunu olan oyuncular. Marquez ve Pique’de Getafe maçında kırmızı kart görmüştü. Elde kalanlar : Puyol, Milito ve Maxwell. 1 tane genç oyuncu takviyesi ile çıkacakmış Barcelona. Onlar için çok zor bir maç olacağı ortada.
Calderon’da ki geleneğin bozulmaması için şartlar uygun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder