29 Ağustos 2010 Pazar

Real Madrid 2010-11


Geçen sene başta Ronaldo-Kaka ve Benzema transferiyle Florentino Perez önderliğinde 2.Galacticos döneminin başlangıcını yapan Real Madrid takımın başına ise Manuel Pellegrini'yi getirmişti. La Liga'nın tamamen 2 takımlı bir hale gelmesi sonucu şampiyonluğu belirleyecek olan 2 maç kalıyordu geriye. El Clasico'ları kazanan takım şampiyon olacaktı ve geçen sene 2 maçı da kazanan Barcelona İspanya'da şampiyonluğa ulaştı. Lig performansı güzeldi belki ama hedef maçları olan 2 Barca maçının kazanılamaması, Alcorcon hezimeti ve finali Santiago Bernabeu'da olan Şampiyonlar Ligi'nde O.Lyon'a elenilmesi Pellegrini'nin ipini kesti. Bu sene takımın açık ara en önemli transferi Portekizli teknik adam Jose Mourinho. Inter'de kazanacağı tüm kupaları kazanıp, tam anlamıyla zirvedeyken, en büyük isimken Real Madrid'e geldi. Real Madrid'in ligdeki tek rakibi yine Barcelona. Her seferinde ısrarla belirtiyoruz ama İspanya'nın tamamen bu iki takımın tekeline girmesi en azından göstermelik bile olsa bu iki büyüğü zirvede zorlayacak bir takım olmaması çok güzel bir durum değil. Zorlu Atletico Madrid deplasmanı, Sevilla deplasmanı var diyoruz ama sadece tek maçlık zorluk olarak bu ikilinin karşısına dikilebiliyor bu takımlar.

Jose Mourinho'nun gelişinden sonra beklenen büyük yıldızlar vardı ama bu yola başvurmadı bu sene Real Madrid. Gelen oyuncuların yaşları göz önüne alındığında(Carvalho hariç) geleceği düşünen bir takım görüntüsü içine girdi Real Madrid. Yapılan 6 transferin en yaşlısı Carvalho. Geri kalan 5 isim içinde 23 yaşını geçen bir oyuncu yok. Defansa gerek rotasyon açısından gerek tecrübe açısından yapılmış Carvalho transferi var. Geri kalan tüm isimler orta saha hattına yapıldı.

Gelenler : R.Carvalho ( Chelsea ), Mesut Özil ( Werder Bremen ) , Sami Khedira ( Stuttgart ), Pedro Leon ( Getafe ), Sergio Canales ( Racing Santander )

Takımdan ayrılan isimler ise iki büyük efsane Raul ve Guti oldu. Bunların yanında transfer döneminin son 3-4 günü içinde takımdan birkaç oyuncu ayrılabilir. Diarra, Drenthe ilk sırada gözüküyorlar.


Kalede Aziz Iker olduğu sürece sorun yok Real Madrid'de. Kral Kupası maçları dışında kalenin sahibi. Alternatifi ise yıllardır olduğu gibi Jerzy Dudek olacak. 3.kaleci olarak gözüken isim ise Antonio Adan. Casillas'ın arkasında beklemek kadar kötü bir durum yoktur herhalde kaleciler için. Onlar için kötü olsa da taraftar ve önünde oynayan takım için çok büyük bir güvence olmaya devam edecek Casillas.

Defans hattına baktığımız zaman Carvalho takviyesi haricinde bir transfer yapılmadı bu bölgeye. Gerek rotasyon için, gerek tecrübesiyle Real'de forma şansı bulacak Carvalho. Portekiz Milli takımından Pepe ile güzel bir uyumda yakalayıp, formaya yapışabilir. Diğer alternatifler Garay-Raul Albiol ve sakatlık sorunları göz önüne alındğında Sergio Ramos. Takımın en zayıf bölgesi defans hattında. Uzun zamandır bir sol bek transferi yapılmadı Real'e. Sol bekte oynayacak olan iki alternatif var. Marcelo ve Arbeloa ikilisi. Marcelo'nun takıma hücum anlamında kazandırdığı birçok artı var ama bu artılar işin defansif yönünde kayboluyor. Zaman zaman yerini kaybetmesi ve doğru kademeye girememesi ile az delirtmemiştir beni Marcelo. Sağ bekte tartışmasız tek isim Sergio Ramos. Yokluğunda oraya kayacak diğer isim yine Arbeloa veya Lass.

Orta saha alternatif bolluğu içinde Real Madrid'de. Kimden başlasak bilemiyorum. Xabi Alonso, Gago, Khedira, Lassana Diarra dörtlüsü göbekteki ikili olmak için elde bulunan isimler.Tahminim Xabi ve Khedira ikilisinin Jose'nin aklındaki ikili olduğu yönünde. Lass'ın elden çıkartılabileceği haberlerini okuduğumda anlam verememiştim ama takımda kaldı Fransız. Gerektiği zaman sağ bek olarak da değerlendilebilmesi önemli avantajlarından birisi. Kaka'nın sakatlığı önemli gözükebilir ama elde onu aratmayacak isimler var. Mesut-Van Der Vaart ve Canales gibi. Kanatlarda Pedro Leon, Di Maria yeni transferler. Di Maria'nın Penarol maçındaki performansı ve tek başına rakip savunmayı yatırarak attığı gol taraftarı mest etmiş. Esas oğlan Ronaldo'dan bahsetmeye gerek yok. Geçen sene geldiği İspanya'da harika bir sezon geçirmişti oynadığı oyunla, bu sene Jose faktörü ile çok daha iyi bir performans bekliyorum Ronaldo'dan. Sezon içerisinde alabileceği maksimum verimi alabilmek için bol bol övgü yağdıracaktır Jose Mourinho Portekizli yıldızına.

Jose'nin transfer istediği ve eldeki iki oyuncunun olası sakatlıkları durumunda zor duruma düşeriz dediği bölge forvet bölgesi. Geçen sene hayal kırıklığı olan Benzema ve her geçen sene oyununun üstüne yeni özellikler ekleyen Higuain dışında bir alternatifi yok Real'in burada. 3 kulvarda giderken bu iki isimden birisinin sakatlığı Jose'nin dediği gibi zorlayacaktır Real'i. Bir ara transfer dedikoduları çıktı ama gereken takviye yapılmadı bu bölgeye. Zaman kimi haklı çıkaracak bakalım Jose'yi mi yoksa transfer yapmayan Perez-Valdano ikilisini mi ?

Bu sene en büyük hedef Barcelona'yı geride bırakıp İspanya'da şampiyonluğa ulaşmak ve Şampiyonlar Ligi'nde Wembley'e çıkmaya yaklaşmak Real Madrid'de. En büyük rakip Barca'da bu arada boş durmadı ve kadrosuna Villa-Mascherano gibi iki önemli takviye yaptı. La Liga'nın kaderini yine 2 El Classico ve Atletico-Sevilla-Valencia maçları belirleyecektir. Jose'nin önünde 3 büyük ligde şampiyon olmak için çok büyük bir fırsat var, bunu gerçekleştirmek istediğini kendi ağzından da biliyoruz ve bu adam kafasına koyduğunu yapan bir adam. Hazırlık dönemini mağlubiyet almadan kapadı Real ama şu ana kadar istenen oyun sahaya yansıtılamadı. Yarın akşam ilk maçına çıkacak Real Madrid ve Jose Mourinho İspanya Ligi'nde. Yine Jose'nin harika sezonlarından birisine imza atacağına dair bir his var içimde. Atletico veya Sevilla-Valencia gibi üst sıraları zorlaması beklenen takımlar iki büyük abiyi biraz olsun rahatsız etmeyi başarırlar umarım bu sene.

Hiç yorum yok: