Hollanda liginde ki süper istatistiklerinden bahsetmeye çok gerek yok bu adam için konuşurken. Çünkü orada ortalama bir golcü bile formunu bulduğu zaman potansiyelinin üzerinde oynayabilir. Alfonso Alves ve Mateja Kezman ilk aklıma gelen örnekleri bu durumun. Klaas-Jan Huntellaar’da bu durumun örneklerinden biri olma yolunda ilerliyordu.
Real Madrid’de forma şansı az bulan Huntelaar’ı Florentino Perez diğer Hollanda’lılar gibi göndermek istiyordu. Bir kaç Alman takımı için ismi geçse de Dzeko’yu alamayan Milan’ın yolunu tuttu Hollanda’lı sonunda. Zaten geldiği zamandan beri çok huzurlu değildi Madrid’de. Önce Şampiyonlar Ligi kadrosunda yer bulamadı, sonra da fazla forma şansı bulamadı.
Fakat işler İtalya’da da çok yolunda gitmiyordu düne kadar. Çok fazla şans bulamayan Huntelaar, şans bulduğu maçlarda da çok etkili olamıyordu. Zaten saha içinde çok faydalı bir oyuncu olduğu söylenemez Huntelaar’ın. Onun işi sadece gol atmak. Fakat bu gol atma işini de yapamayınca rotasyonda Filippo Inzaghi’nin bile arkasında kalmıştı
Dün Catania deplasmanı Milan için oldukça önemliydi. Bu önemli deplasmanda 85. dakikaya 0-0 giren Milan’da son umut olarak Huntelaar’ı oyuna aldı Leonardo. İşte o Huntelaar uzutma dakikalarında 2 gol atarak takımına maçı kazandırdı. Milan’da bu galibiyet ve Juventus’un Sardinya adasından mağlup dönmesi ile 2. sıraya yükseldi.
Huntelaar çok fazla özellikleri olan bir futbolcu olmasa bile golcü kimliğiyle kulübede değil sahada görmek istediğim futbolculardan. Uzatmalarda attığı iki gol ile Serie A’da haftaya damga vuran futbolculardan biri oldu.