31 Mart 2009 Salı

# 33 "Thanks for the memories"


NBA'de karakter denilince akla ilk gelen isimlerden Alonzo "Zozo" Mourning'in #33 numaralı forması dün akşam American Airlines Arena'da emekliye ayrıldı. Yetimhane'de başlayan bir hayat hikayesine sahip olan Alonzo,Georgetown üniversitesinden Shaq'ın ilk sıradan draft edildiği 1992 yılında ikinci sırada Charlotte tarafından seçildi. Agresif ve sinirli oyunuyla o dönemki pivotlar içinde ciddi anlamda bir kabustu. Attığı sayılardan daha çok yaptığı muhteşem bloklarla adından söz ettirdi. Belki eski takipçilerin hatırlayacağı bir Detroit maçı vardır ki efsanedir benim gözümde, bir adamın azmiyle neler yapacağının en büyük örneğidir. Deplasmanda oynadığı Detroit maçında burnu kırılmış, soyunma odası, yada hastaneye gitmek yerine kenarda bandaj taktırıp oyuna devam etmişti, 6 faul alıp oyun dışı kaldığında, adına yazılmış 20 sayısı ve rakip oyunculara karşı her zaman agresif davranan Detroit seyircisinin çılgınlar gibi alkışları vardı. Saygı önemlidir ve kazanmak için savaşmak gerekir.

2003 yılına gelindiğinde Zo yaşadığı böbrek rahatsızlığı yüzünden operasyonlar geçirdi. Doktorların spor yapması halinde ölebileceğini bile söylediler ama o pes etmedi ve azmiyle tekrar basketbola geri döndü. Normalde onca parası ve şöhreti olan bir adamın kendini riske ederek bu şekilde birşey yapması beklenmezdi ama Zo'nun farkı da bu belki de, bir maç sonrasında "yetimhane'de soğuk suyla duş aldıktan sonra kıvrılır ısınmaya çalışırdım, şimdi gene kıvrılıyorum ama bu sefer acıdan" diye verdiği demeçle yürekleri dağlamıştır. Sonrasında tatsız geçen iki sezonun ardından tek aşkı Miami Heat'in yolunu tuttu. Kariyerinin büyük bölümünü geçirdiği (11 sene) takımla 2006'da yaşadığı şampiyonluk ise unutulmazdı. Normalde herhangi bir süperstar oyuncu o dönemde Heat tarafından kendine verilen Shaq'ı yedeklik ve görev adamlığı formatına isyan edebilir, ama mevzu bahis insan Zo olunca bu tip serzenişler yerine, çıkıp aslanlar gibi mücadele eden birisini görüyorsunuz, ki o takımda hem Shaq'ın hem Alonzo'nun aynı anda sahada olduğu periyodlarda pota altının ne hale geldiğini siz düşünün. Sezon öncesinde "benchten havlu sallayıp, moral desteği sağlar belki" diye kendisiyle kafa bulanlara sahada inanılmaz bir tokat indirmiştir. Final'de Dallas'a karşı oynadıkları serideki o muhteşem geri dönüşte takım pes etmek üzereyken Zo'nun ortaya kattığı ruhun ve savaşma isteğinin rolü çok büyüktür. Final serisinde çeldiği bir topu yakalamak için topa koşarak atlaması, topu aldıktan sonraki sıkı sıkıya sarılmasıyla o seriyi seyreden, taraflı tarafsız herkes hakedenin Miami olduğunu anlamıştı ki serinin döndüğü anlardan biridir. Şampiyonluk yüzüğüne gecikmiş de olsa sonunda sahip oldu Zo ve bunu kenarda oturarak değil, sahada savaşarak başardı ki bu o kadar ameliyat, sakatlıklar geçirmiş, böbrek nakli yaşamış bir oyuncu için bu muazzam bir başarıdır.

"Benim bu dünyadaki vasiyetim diğerlerine yardım etmektir"

Zozo'ya hayranlık sadece saha içindeki yaptıklarıyla sınırlı değil elbette. Üstteki cümleyi basın toplantısında yaptı oyuncu ve Miami'nin Dade bölgesindeki çocukların birçoğunun liseyi bile bitiremediklerini, eğitimin ülkesi için büyük sorun olduğunu ve bunun bir şekilde halledilmesi ve kendisi gibi şanslı olanların, diğerlerine yardım etmesi gerektiğini belirtti. Kurduğu fonla da eğitimin yaygınlaştırılması için bir süredir büyük çaba sarfediyor. Dün geceki veda töreninde de Pat Riley Zozo'nun fonuna 50.000 dolarlık bir bağış yaptı ve eski oyuncusunu bu şekilde onore etti. Bu adama herşeyden önce bu çabası için saygı duyulur. Basın toplantısında güleryüzünü saklamayan oyuncu, dün gece sevdiğinden ayrılıyorcasına gözyaşlarına boğuldu.

15 yıllık kariyerinde 7 kez All-Star'lık, 2 kez yılın savunmacısı ödülü, maç başına 2.8 blok ortalaması, bunların hiçbiri gerçekte Zozo'yu anlatmak için yeterli değil. Hall of fame seçilemezse bile gönlümüzde her zaman Hall of fame üyesi olacak.

Zozo block's

Retired

Herşey için teşekkürler.