30 Nisan 2008 Çarşamba
Yıpratan nağmeler
Bu gece de Chelsea - Pool maçı var bakalım neler yumurtlayacak merak içindeyim.
Play-off Günlüğü
Houston Rockets - Utah Jazz
Serinin Houston açısından olmak yada olmamak maçında evsahibi takım tam anlamıyla Utah'ı rencide etti. Bugüne kadar seride oynanan tüm maçların farkı toplamda 23 sayıda kalırken bu tek maçın toplam farkı 26 ve bu YAO'suz !! T-Mac gene Houston adına en skorer isim olurken gerçekten Play-off'lardaki kötü ününe bir son vermek ister gibiydi. Takımını Yao yokken böylesine sırtlamaya çalışması ve pes etmemesi oldukça artı puan kazandırıyor kendisine. Utah ise rakibini ısrarla uyandırmaya seriye ortak etmeye çalışıyor garip bir şekilde. Seride deplasmanda iki maçı kazandıktan sonra oyununda bariz düşme yaşanıyor bu tokat onları kendine getirir diye düşünüyorum bu maçı alıp seriyi 4-2 bitirmek amaç olacak.
Ama şu seriye bakınca yaşından dolayı Dikembe babayı hücumda kullanamayan Houston'ın sırf Yao'suzluk yüzünden elenme durumunda olduğunuda görünce insan T-Mac'e de yazık arkadaş demeden edemiyor. Önümüzdeki maç çok çetin geçecek.
İlk Finalist Manu
0-0'ın rövanşında Old Trafford'da turu geçen taraf Scholes'un golüyle United oldu. Rijkaard 2 senedir en ufak bir başarı elde edemeden devam ediyor Barca kariyerine artık son 4 haftası kaldı. Geçen sezon yari finalde Milan duvarına çarpan Manu bu sene finale çıkıp Moskova biletini aldı. Alex Ferguson kariyerinde 2.Şampiyonlar Ligi kupasına çok yakın. Münih'e karşı alınan mucizevi şampiyonluğun yanına yeni bir tane daha koymak üzere olucak Moskova'da. Artık rakibini bekliyor Kırmızı Şeytanlar.
1-0 Scholes
29 Nisan 2008 Salı
Yılın koçu Byron Scott
Scott oylamada 458 puan elde ederken Boston Celtics'in koçu Doc Rivers 242 puanla ikinci sırada, Houston Rockets'in koçu Rick Adelman ise 193 puanla 3.sırada yer aldı. İkibinli yılların ödül alan koçları ise aşağıda
2000-01 - Larry Brown, Philadelphia
2001-02 - Rick Carlisle, Detroit
2002-03 - Gregg Popovich, San Antonio
2003-04 - Hubie Brown, Memphis
2004-05 - Mike D’Antoni, Phoenix
2005-06 - Avery Johnson, Dallas
2006-07 - Sam Mitchell, Toronto
2007-08 - Byron Scott, New Orleans
Play-off Günlüğü
.
Daha öncede dediğim gibi eğer maskotluk böyle birşeyse hakikaten maskot olmak istiyorum bu nasıl bir şekil nasıl bir mizansen arkadaş nefis gerçekten.
Serinin Denver açısından tamam mı devam mı maçında, Lakers bu imkanı Denver'a tanımadı ve deyim yerindeyse deplasmanda denize döktü. Play-off ta oynuyorsan takım olarak önce biraz savunma yapman lazım tamam savunma kavramı sana uzak olabilir ama insan hiç değilse biraz çaba gösterir e bunu bile yapmıyorsan bırak seriyi geçmeyi maç kazanmak bile hakkın değil. Dün Lakers aslında Denver biraz zorlasa maçı verebilirdi zaten o lükse de sahiplerdi ama Denver inatla bunu istemeyerek kendi ipini çekti, takımda sadece 3 oyuncu çift haneli sayılar atabildi ve geri kalanı resmen berbat oynadı. Hadi Marcus Camby'i ayrı tutuyorum onun işi pota altı ve rebaund olayı ki bunu zaten fazlasıyla yaptı peki ya geri kalanlar, onlar ( özellikle A.Carter ) berbat oynadılar. Lakers ekstra birşey yapmadı kendi oyunu dışında Kobe gene takımını sürükledi, Gasol ve Odom'da kendisine eşlik etti vegalibiyetle evlerine dönüp dinlenmeye çekildiler.
Bu serinin en güzel tarafı sahada her türlü çirkefliği yapan Calderon ve öğrencisi Bosh'un artık Play-off'ları evinden seyredecek olması.
Atlanta Hawks - Boston Celtics
Seri 2-2 olarak Boston'a taşındı. Bundan sonrası için amaç Boston açısından 7. maça bırakmadan turu geçmek, genç Atlanta içinse NBA'in en büyük süprizlerinden birine imza atmaya çalışmak olacak. Bunu başarabilirlermi tabi zor ama yine de Atlanta gibi inatçı bir takımın bunu düşündürmesi bile güzel.
Damat kontenjanından yazar olmak
.
Bu tribünde tüm sezon boyunca hepimiz Mehmetçiğiz pankartı boşuna asılmadı ey cahil tabi bunu anlamak, kabullenmek zor.
28 Nisan 2008 Pazartesi
Hidayet = MIP
Play-off Günlüğü
LeBron maç içinde Wizards taraftarlarının Overrated pankartlarına ve tezahüratına ( yuh nasıl overrated yahu ) 34 sayı 12 ribaund ve 7 assist gibi bir performansla cevap verdi ve maçı da (gene) tek başına Cavaliers'e taşıdı.
.
Doğunun süprizlerle dolu bu serisinde işler ilginç bir hal almaya başladı. Genç Phily seride 2-1 öndeyken evindeki bu maçı kazanıp doğunun favorilerinden Detroit'i iyice zora sokma niyetindeydi. Tabi konu Detroit olunca meydan okuma ve tecrübe bu takımın diğer adları oluyor. Bir önceki maçta Antonio Mcdyess'ın burnunun kırılmasıyla sarsılan ve maçı kaybeden Detroit bu sefer deplasmanda rakibine bu şansı tanımadı ve seride dengeyi buldu. Normalde buraya bile gelmesi bu serinin Phily açısından başarı tabi bizim gönlümüz gene de Phily'den yana.
Phily'nin AI 2'si Andre Iguodala bu maçta takımı adına hayalkırıklığı yaratan isim oldu. Sert savunma karşısında zorlama atışlar yapan Iguodala 4-16 gibi bir yüzdeyle oynadı ki zaten zor bir seride pek de telafisi olacak şeyler değil bunlar tabi.
Keyifler şimdilik yerinde Detroit'te, tabi saha avantajının olması önemli, ilk maçta verdikleri avantajı geri almanın ve eve dönmenin keyfi olduğu belli.
Phoenix Suns - San Antonio Spurs
Müjdeler olsun Suns süpürülmekten kurtuldu. Serinin deplasmandaki ilk iki maçında basit hatalarla maçı verdikten sonra evindeki ilk maçı da kaybedince seri adına kimin tur atlayacağından çok Suns süpürülecek mi yoksa hiç değilse bir maç kazanacak mı tartışmaları başlamıştı. Merak edilen sorunun cevabı dün gece ortaya çıktı ve en başta da söylediğim gibi müjdeler olsun Suns artık bir maç kazandı. Tabi bu maçın şöyle bir özelliği var Spurs bu maçı kaybetmeyi ta en başından beri net olarak göze almış. Suns'ın dış şutörlerine bu kadar sayı imkanı verilmesi gerçekten enteresan. Bell 27 sayıyla, Diaw 20 sayıyla, Barbosa 15 sayıyla oynamış ki hakkaten Barbosa hariç istatistikler enfes. Pota altı canavarları Amare ve Shaq'a da bu enfes yüzdeler yüzünden çok da fazla iş düşmemiş keza onlar pek de iyi atmamışlar. Diğer tarafta da güzel üçlü pek sayı atmayınca fark da 19 olarak bitmiş.Duncan evine dönerken bu maçı affettireceği aşikar gerçi ama bu seride de gönlümüz hiç değilse bu maç için Suns'tan yana. Onlar kazansın seriye bir renk gelsin istiyorum gerçekten enfes maçlar oluyor.
La Liga'da sona yaklaşırken
-Casillas ve Zamora ödülünden bahsetmiştik. Iker, bugün oynanan ve Real'in 3-0'lık galibiyetle kapadığı Bilbao maçında yine kendinden geçmiş ve kalesini gole kapamış. Artık geri sayım başladı, haftaya kazanırsa resmen ilan ediyor Real şampiyonluğunu. Ertesi hafta Barca önüne şampiyon çıkacak.
Cassilas saves a PK 37
-Barcelona ve Villareal arasında geçen 2.lik yarışına ise Villareal 4 puan fark yaptı Barca'ya.2.lik için ipler Villareal'in eline geçti.
-Alt sıralar kaynamaya devam ediyor. Levante ve Murica gittiler artık. Zaragoza-Huelva-Valencia-Osasuna-Valladolid ve Getafe korkuyu hissediyorlar.
-Koeman'ı kovan Valencia küme düşme hattında bulunan rakiplerinden Osasuna'yı 3-0 ile geçti. Geri kalan 4 haftada hala rahat değil Valencia,4 puan fark var Zaragoza ile. Zaragoza ise haftayı 1 puanla kapadı. Valencia'nın düşmesi için ısrarım devam ediyor, Koeman'ı getirerek hak ettiler bunu.
- La Liga'da bu hafta Ersen Martin ilk golünü attı Huelva formasıyla.Levante karşısında takımını 1-0 öne geçiren gole imzasını attı. Talihsiz bir başlangıç yapmıştı sakatlıklar-kırmız kart ama çok önemli bir maçta affettirdi. Huelva kalırsa ligde Ersen seneye daha olumlu işler yapabilir.
Nike : Take ıt to the Next Level
Nike yine mükemmel bir reklam filmine imza atmış. Nike'ın futbol reklamları her zaman çok güzel oluyor ama bu direk benim için 1.sıraya yükseldi, abartıp izlediğim en iyi reklam bile diyebilirim. Wenger Baba transfer ettiğine göre oldukça genç yaşta daha sonra Hollandalı olduğunu anladığımız eleman. Tüm ayrıntılar süper, Manu ve Inter maçlarında dalga geçilen eleman olunca gaza gelip antreman yapması, duşta dişini eline alması vs... Tebrik edip, tekrar tekrar izlemek düşüyor bize bu reklamı.
27 Nisan 2008 Pazar
Kaldı 2 maç 6 puan
Lincoln'ün olmamasının orta saha direncini arttıracağına Lincoln fanatikleri dışında herkes hem fikirdi. Maçın ilk yarısında 40 dakika boyunca Fenerbahçe kendi sahasından çıkamadı,inanılmaz bir presle boğdu her topu aldı Galatasaraylı oyuncular. Aslında Emre'nin mükemmel pasından sonra Ümit'in vuruşunun golle süslenmesi lazımdı ama gol yine büyük maçlarda hata yapma alışkanlığı olan Volkan'ın hediyesi sonucunda geldi. Fenerbahçe'de Maldonado'nun ne yaptığını maç boyunca anlayamadım zaten izlediğim hiçbir maçta ne amaca hizmet ettiğini anlayamadım. Aldığı topu dikine oynamayı hiç başaramayan sadece aldığı adama vermekle yükümlü olması zaten presi kıramayan Fenerbahçe'nin sonunu hazırlıyordu. Sabri bile tribünde onu izleyen Fiorentina'lılara(sonra değinicez bu konuya) alın beni der gibi top oynadı, ilk kez 1 maçta Sabri'ye kızmadan izledim. Kornerleri sürekli Deivid'in ayağına atmasını yorumun dışında tutuyorum. 2.yarıda değişen birşey olmadı bu sefer Galatasaray çok fazla ısıramadı rakibini. Bunun bence en önemli sebebi Nonda'nın Hakan Şükür'le değişmesiydi. O dakikaya kadar oldukça olumlu işler yapan Nonda'nın yerine her topu Fenerbahçe'lilere veren Hakan girdi. Fenerbahçe göstermelik 3-4 kanat ortası yapsa bile Emre ve Servet Euro 08'de göbekteki ikili biz olmalıyız diyordu. 90.dakikada bastırması gereken Fenerbahçe iken korner direğinin orda 2 dakika süreyi eriten, daha sonra ptopu kaptırınca presine devam eden Aslanlar zaten maçı hak etmişti.
Şimdi geriye 2 maç ve alınacak 6 puan kaldı. İlk final maçını atlattık şimdi geriye Sivas finalinden çıkmak kaldı. Hala 1 beraberlik lüksümüzün olması oldukça avantajlı kılıyor bizi. Koreografiyi göstermeyen Lig Tv'ye ise selamlarımızı iletiyoruz.
Play-off Günlüğü
Evine 0-2 ile dönen Nuggets seriye tutunmak adına bu ilk maçı kazanmaya niyetliydi en azından fikren ve maç öncesi demeçlerde amaç bu şekildeydi. Tabi kazın ayağı öyle olmadı ve evlerindeki ilk maçta boylarının ölçüsünü feci biçimde aldılar 24 sayı farkla 0-3 yaparak serinin bundan sonrasının külfet olacağını da gösterdiler. Denver Lakers'ın ciddi anlamda çok gerisinde bir takım tamam batı yakasının birincisiyle oynuyorsun da evindeki ilk maçta da biraz varlık göstermek lazım. Carmelo Anthony'nin ben bu takımın lideriyim edalarında olduğu bir takımdan çok fazla şey beklediğimin farkındayım. Kobe ve Lakers tam gaz yola devam ediyorlar.
Şu takımda bir tek sana yazık onu bilir onu söylerim.Utah Jazz - Houston Rockets
NBA'in en önemli uzunlarından Yao'suz Houston'a karşı bile seride 3-1 yapmasına rağmen böyle eze eze bir galibiyet hiç alamayan Utah'ın Batı konferansında birşeyler yapmasını pek de beklemiyorum artık. Dün son ribaundu vermeseydi Houston bugün belki seriyi 2-2 ye getireceklerdi ufak hataların sonucu ne yazık ki büyük oluyor. Lakers, Spurs gibi takımlar varken Utah en fazla konferans yarı finali görecek gibi bu oyunla. Maçın yıldızı temsilcimiz Mehmet Okur oldu, 14 sayı 18 ribaund gerçekten etkileyici bir performans.