18 Ocak 2011 Salı

Sokakta Oynar, Kaldırımda Destekleriz

Sokakta oynar, kaldırımdan destekleriz’

“1 EKİM 1905’te mektebin beşinci sınıfında edebiyat öğretmenimiz merhum Ata Bey’in dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray’da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik.

İlk girişimciler oyuna ve mücadeleye yönelik arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil gibi gençlerdi.
Okulda eğitim gören Bulgar ve Sırp öğrencilerden çevik ve kuvvetli olanlar da bize katılmışlardı. Asım’ı muhasebeciliğe, Cevdet’i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de reis olmuştum.
Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakta mahir olduğu için kendisini muhasebeciyapmıştık. Ben reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım.
Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu.
Mektebe gelirken Domuz Sokağı’ndan geçer, domuz yağı alırdım.
Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim.
Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi.
Yani o zaman reisliğe ve diğer vazifelere payeyi en çok çalışan kazanırdı.
Cevdet de ikinci reisliği formaları yıkadığı için almıştı.
Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve isme malik (sahip) olmak ve Türk olmayan takımları yenmekti.”
(Ali Sami Yen, Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü kurucusu ve 1 numaralı üyesi.)
* * *
“Özhan Canaydın’ın karşımızda naif ve güçsüz duruşu dün gibi aklımda.”
(Erdoğan Bayraktar, TOKİ Başkanı)
* * *
“Elimizde 200 stat, 40 polis kamerasının görüntüleri var. İncelemelerini emniyetle birlikte yapacağızve bu insanları stadımıza sokmayacağız.”
(Adnan Polat, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı.)
* * *
Şimdiii...
Başbakan Erdoğan, bu stat için uğraş vermiştir, teşekkür ederiz.
Yuhalanması güzel olmamıştır.
Buraya kadar mutabıkız.
Fakat...
“Ya ne yapacaktınız? Yüz milyonlarca dolarlık Ali Sami Yen arazisinden çekildik, ihalesindenkalkacak para bütçeye, Türk ekonomisine armağan olsun...” da demiyoruz ama Galatasaray’a kimse “ezik” muamelesi yapamaz.
Kızgınım. Öfkeliyim. Kendimi zor tutuyorum.
TOKİ Başkanı unvanıyla toplanan vergiden bina diken zatın rahmetli Özhan Canaydın’ın arkasından“atarlanması” için “Terbiyesizlik etti” demekle yetinemem.
Galatasaray kim, sen kimsin?
Kimin malını kimin kafasına kakıyorsun?
Galatasaray’ın ölmüş başkanına laf edersen yuhalanırsın, nokta.
Al stadını ve çevre yolunu ve bağlantılarını
ve metro istasyonunu kafana çal.
Telegol’e çıkıp “Kimseden özür beklemiyorum” demiş bir de.
Pişkinliğin böylesi 7/8 Hasan Paşa Fırını’nın leziz ekmeğinde, kekinde, mekiğinde görülmemiştir.
Sen çıkıp özür dileyeceksin Galatasaray’dan.
* * *
Bir taraftarın dediği gibi “Sokakta oynar, kaldırımdan destekleriz...”
‘Lise’nin bahçesine, doğduğu yere, Grand Cour’a döner, duvara tırmanıp seyredilir.
O bürokrata özür diletemezse, Galatasaray üyeliğini iptal edemezse Adnan Polat’a da yuh olsun.
Sen Galatasaray Başkanı olacaksın Adnan Polat, bina memuru, stat müfettişi değil.
Yapamıyorsan -ki belli ki yapamıyorsun- çek git.
Büyük camialar bedel ödemez, ödetir.
Galatasaray’a, Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a “ezik” muamelesi yapmak kimsenin yanına kalmaz.
Ölen başkanına laf ettirdin ya, çıkıp o adama “Doğru söylemiş” dedin ya, yazıklar olsun.
Daha lafım var ama Cem Yılmaz’ın dediği gibi “kamera kaydediyor...

-------

Kanat Atkaya'nın sözleri üzerine söz söylenmez aslında. Ortada söylenecek ne varsa söylemiş. Herkesin !! büyük ayıp, rezalet olarak nitelendirdiği olayı harika bir şekilde anlatmış K.Atkaya. Olayın siyasal tarafını geçelim , ortada küfür yok , fiziksel şiddet yok, atılan bir madde yok sadece ıslıklama var. Islıklayanlar demokratik hakkını kullanarak yapıyor bunu ve provakatör oluyor bu ülkede 3 gündür manşetlerden inmiyor.Ben buna şaşırıyorum, A.Polat'ın Ö.Canaydın'a söylenen lafları sineye çekmesine, insanların Galatasaray sevgisini kafasına göre değerlendirmesine, taraftarın sevgilisi olan A.Albayrak'ın tüm hükümetten özür dilemesine hemde bizim adımıza özür dilemesine şaşırıyorum. Şu ortamda taraftarın hakkını savunan sadece 2 kişi var. Birisi Hayri Kozak, birisi ise yazısını paylaştığım Kanat Atkaya. İyi ki sizin gibiler var, bizim gibi düşünenenlerin sesi azda olsa yansıtılıyor.

17 Ocak 2011 Pazartesi

Ibracadabra



Adam sürekli atıyor, gollerine devam ediyor. Yine yok artık Zlatan dedirtecek bir gol attı Lecce karşısında. Oradan o vuruşu yapmayı düşünmek başka bir olay, o vuruşun gol olması başka bir olay. Hayranlığımız, kendisine olan hastalığımız devam ediyor Zlatan'ın.

Zlatan Ibrahimovic'le ilgili yazılar için ; Zlatan

14 Ocak 2011 Cuma

Değişen bir şey yok!

1294962147_0

Dün Copa Del Rey’de kalitesi yüksek bir Madrid derbisi oldu. Maç çok tempolu başladı. Atletico Madrid erken golü buldu ama oyunun kontrolü ve pozisyonlarda Real Madrid çok üstündü. İlk yarı Forlan ve Ramos’un golleriyle 1-1 bitti. İlk golde Agüero ofsayttaydı, hakem görmedi. Devamında Casillas’ı geçerken yerde kaldı. Hakem düdüğü çalmayınca Forlan golü attı. Real Madrid’in golünde ise Di Maria çok güzel bir orta yaptı, Ramos da alışık olduğumuz gollerden birini attı. Bu golde de Ramos yükselirken Dominguez’e yüklendi ama hakem bunu da nizami gördü.

1294963797_3

Pazartesi lig maçı oynayarak gelen Atletico Madrid, ikinci yarıda Real Madrid’in temposuna dayanamayarak oyundan düştü. Ronaldo ve Mesut’un başrolde olduğu iki gol atarak hem maçı hem de büyük oranda turu aldı Real Madrid.  Ronaldo’nun 60. dakikada attığı golden hemen 1-2 dakika önce Agüero’nun getirdiği top Forlan’ın önüne sekti ama o direği nişanladı.

Madrid_incontenible

De Gea, çok fazla top çıkardı. İlk golde pozisyonu başlatan pası da o verdi, Ujfalusi’nin geriye attığı pasda. Topu oyuna çok iyi sokuyor ve refleksleri çok üst seviyede ama özellikle yerden gelen topları kontrol edemiyor ve kale ağzı içine doğru sektiriyor. Yine de oynadıkça bunu ve yer tutma özelliklerini geliştireceğine inanıyorum. Dün sahada Kun ve Perea ile birlikte Atletico Madrid’in en iyi oyuncusuydu. Real Madrid’de ise Benzema yine etkisiz kaldı. Bir 9 numara eksikliği de iyice gün yüzüne çıktı. Oraya kısa zamanda bir takviye kesin gelecek. Onun dışında herkes rolünün hakkını verdi. Kaka’yı da oyunda gördük ama doğal olarak sadece dolaştı sahada. 90. dakikada Dominguez’in hatasıyla Real Madrid ikinci maç için avantaj sağladı.

1294963797_extras_ladillos_2_0

13 Ocak 2011 Perşembe

Madrid derbisi, Copa del Rey’de

e__archivo_photo_10_1_1_20110113_ypr02f2.tif6

Geçen sezon finale giden Atletico Madrid, ligde de durumu kötüyken kupaya tutunmak isteyecek. Diğer taraftan Jose Mourinho katıldığı her kupayı kazanmak ister.

Atletico, Simao’nun gitmesinden sonra ona benzer bir kanat almak zorundaydı, aldı. Real Madrid altyapısından yetişen Juanfran transfer edildi. Simao’nun 20 numaralı formasını giyecek. Diğer taraftan Juanito’nun kontratı karşılıklı olarak feshedildi. Bilindiği gibi Atletico Madrid’in bir kazanamama serisi var Madrid derbilerinde. Flores, bu durumun baskı yaratmadığını söylemiş.

Real Madrid’de ise bir transfer tartışması var. Dün ortaya çıktı ki Higuain’in sakatlığı beklenenden uzun sürecek. Dolayısıyla Florentino Perez, inadını bir kenera bırakıp transfer yapacaktır. Dün bazı haberlerde Adebayor’un sezon sonuna kadar kiralandığı söylendi ama resmi bir açıklama yok. Klose ve Valdez diğer adaylar demiş AS.

1289162421_extras_noticia_foton_7_0_thumb[5]

Bir de maçın hakeminden bahsetmek gerekebilir. Maçı Mateu Lahoz yönetecek. Sezonun ilk yarısında yine Santiago Bernabeu’da oynanan Madrid derbisini yönetmiş. Oldukça tartışılan kararlara imza atmıştı. Atletico Madrid cephesinin atamadan pek de memnun olmadığını söylemek gerekli. Maç 23:00’da, NTVSpor yayınlayacak. Maçın ikinci ayağının haftaya Vicente Calderon’da oynanacağını da hatırlatalım.

10 Ocak 2011 Pazartesi

Higuain'e Destek & Karim Benzema



Gonzalo Higuain, sakatlığından dolayı takımını yalnız bırakacak bir süre. Dün gece oynanan ve Ronaldo'nun showuyla hatırlayacağımız Villareal maçı öncesi takım arkadaşları ona destek mesajlarını maç öncesi giydikleri t-shirtlerle ilettiler. Higuain'de resimlerin görüp bu jest için teşekkür etmiş takım arkadaşlarına. Higuain'in yokluğu Real Madrid'de şu ana kadar çok konuşulmayan eksikliği iyice ortaya çıkardı.

Sezona sadece 2 forvetle başlamıştı Real Madrid ; Higuain ve Benzema. Aslında o zamanda belliydi orada bir alternatif eksikliği olduğu.. Higuain sağlıklıyken Benzema'ya çok fazla iş düşmüyordu, son 15-20 dakika tercih ediyordu Jose Mourinho genellikle Benzema'yı. Fakat Higuain'in sakatlığında ileri uçta tek alternatif olarak kaldı Fransız. Real Madrid'e geldiği günden beri isteneni bir türlü veremeyen ama sakatlık yaşaması dolayısıyla hala umutla bakılan bir isimdi. Fakat artık Real Madrid forveti için yetersiz kaldığını her maç gösteriyor Benzema. Ligde sadece 1 gole imza atabildi. Jose transfer istiyor ama bir türlü forvet transferine izin çıkmıyor Perez'den. Normal şartlar altında Perez'in anında bir transfer yapmasını beklerdik ama ilginç bir şekilde hiçbir girişimde bulunulduğuna dair haber okuyamıyoruz. Bir ara Adebayor'un kiralık olarak geleceği haberleri çıktı hepsi bu kadar. Ligde çok fazla zorlanmıyor Real Madrid Ronaldo faktörü sayesinde ama bunun Şampiyonlar Ligi aşaması var daha. Benzema'ya güvenilip bu yola çıkılmayacağı çok net belli oluyor. Benim Real forvetinde oynarken görmek istediğim 3 isim var . Yazalım belki bir şekilde ilerleyen zamanlarda gerçekleşir biz demiştik deriz :) Llorente, Tevez ve Lisandro Lopez..

5 Ocak 2011 Çarşamba

Colin Kazım


Savaşan genç oyuncular lafından sonra yapılan ilk transferin Colin Kazım olması. Daha ne kadar dibi göreceğimiz merak konusu bu transferden sonra. Fenerbahçe'den gelmesi önemli bir olay değil, bu ilk değil ve son transferde olmayacak. Kazım, çok yetenekli bir futbolcu. Fizik olarak çok güçlü, sağlam bir tekniği var ama hepsi bu kadar. Kafasını yılda 1-2 maç sahaya verebiliyor sadece. Gökhan Zan ile Servet'i birbirine vurdurmuştu fizik gücü ve tekniğiyle. Fakat adam akıllı başka maçı yoktur, işte birde Chelsea'ye attığı gol deriz. Bunun sebebi kafasının hiçbir zaman sahada olmaması, takım için değil kendi için oynaması. Saha içindeki gamsızlığı, saha dışında yaşadıklarıyla çok ayrı bir karakter. Aydın'dan -Serdar Özkan'dan kat kat daha yeteneklidir orası açık ve net. Fakat Serdar Özkan'ın menajerlik olayından sonra gönderilmemesini sindirememişken üstüne şaka yapar gibi Kazım geliyor.

Disiplinsiz diye 2-3 ayda kadro dışı bırakılan Misimovic, gönderilme sebebi olarak ortaya yaptığı hareketler bize yakışmıyor denilen Keita'nın suçu neydi diye sormak lazım ama A.Polat bu aralar yaptığı her açıklamanın ardından kendini tekzip edici hareketler yapıyor. Geçen senenin ortalarında yeni stada Kazım-Serdar Özkan gibi isimlerle gideceksiniz denilse bunu söyleyene hayırdır ne içtin,neyin kafasını yaşıyoruz derdik. Ruh, disiplin, iş etiği kavramlarını kullanmasın bundan sonra hiçbir yönetici, komik oluyorlar yaptıkları işlerden sonra. Aslında kendileri de biliyorlar ve Kazım haberini resmi sitede antrenman raporu tarzında veriyorlar. 16 yaşındaki Berk İsmail Ünsal'ın yanında başka bir genç alınmış gibi sunuyorlar.