31 Temmuz 2009 Cuma
Whatever your level
FA, Guy Ritchie'nin Nike için çektiği reklam filmine özenip nefis bir iş gerçekleştirmiş.
Shaq Ringe çıktı
Shaq,hazır sezon başlamamışken şovlarına devam ediyor. Bu seferde Amerikan Güreşi için ringe çıkmış koca oğlan. Bu sene Kral'a yardım edeceğim derken her anlamda yardımı kast ediyor anlaşılan, şimdiden antremanlara başlamış. Seviyoruz bu adamı.
Formaliteler tamamlandı.
Arşivci bir bünye olarak, şu maç günü atkıları ülkemizde bir türlü yaygınlaşmamasını üzüntüyle karşılıyorum. Sözüm bu maç için değil elbette ama bir çok büyük maçın atkılarından sağlam bir arşiv fena olmazdı. Neyse resmi görünce şu ufak isyanımı da dile getireyim dedim. Bu sezon kötü performanslardan dolayı ligin iki büyük takımı resmi maç sezonunu erken açmışlardı. Formaliteden de olsa oynanması ve kazanılması gereken maçlar vardı. Galatasaray daha önce Tobol'la oynayıp rakibinden 15 gün az tatil yapmıştı. Dün de israil'de hazırlık maçı kıvamında ki maçını oynayıp, istanbuldaki maçı tamamıyle bir formalite maçı haline getirdi. Takımda taşlar tabi ki asıl abiler yerlerini almaya başlayınca ufak ufak yerine oturuyor, kalite birkaç kademe birden yükseliyor. Maçla ilgili çok söylenecek bir şey yok aslında, sadece birkaç şeyi belirtmek lazım. Arda ileriye daha yakın oynuyor bugün zayıf ekip karşısında 3 assistle takımını sırtladı, Aydın kendisinin belki de son şansı olan maçta ilk defa biraz düzgün oynadı ama gerideki adamına desteği esirgememesi lazım, Sabrispor gene enteresan işlere imza attı golde hatası vardı üstüne gitti güzel bir gol attı, Leo Franco kalede duruşu ve gereksiz sıkıntı yaratabilecek iki pozisyonda yaptığı kurtarışlarla güven verdi, Kewell oyun zekasıyla her geçen gün kendisine olan hayranlığımı katlıyor, Keita ise alışınca fırtınalar estirecekmiş gibi bir izlenim bıraktı bende. Bir tek defansın ortası ciddi anlamda problem ki Gökhan Zan ucuz etin yahnisi kıvamında işler yapmaya devam ediyor. Bu maçlar neyse de ilerleyen günlerde ciddi sıkıntı yaratabilir bu durum. Bu maçın bir güzel yanı da avrupada 82 olan galibiyet sayısının 83 olan mağlubiyet sayısıyla eşitlenmesiydi.
Bir diğer formalite maçında ise Fenerbahçe evinde ilk resmi maçında futbol oynamaya aç olduğunu gösterdi, taraftar da takımını özlemiş iyi destek verdiler. Gerçi evde oynanan ilk maçlar böyledir her zaman, kısa bir ayrılık döneminden sonra sevenler birbiriyle hasret giderir. Ekstra oynanır, ekstra destek verilir, bir de iyi bir sonuç alınırsa değmeyin keyfine. Bu maçla da ilgili aslında çok taktik falana girmeye gerek yok. Daha 3.dakikada maçın fark olacağı belli oldu. Carlos'un kaleci hatasıyla da olsa frikik golü güzeldi, Guiza Raul'a özenmiş sanırım Fenerbahçe formasıyla ilk hat-trick'ini yaptı, Gökhan Gönül iyi orta yapmayı tekrar hatırlamış, Emre bu kadar Brezilyalı var dur ben de birşeyler yapayım diye düşünmüş, Kazım ise psikolojik problemlerini atlatmış gözüktü. Galatasaray gibi Fenerbahçe'nin de defansif anlamda zaafı olduğu açık bir şekilde gözüktü dün akşam, eğer bu iki klüp de burada bir düzenleme yapmazsa sezon içinde başları çok ağrır.Ama en net gözüken şey geçen sezondaki oyun anlayışıyla Daum'un takıma kazandırdığı anlayış arasındaki fark. Bu konuda Daum'u tebrik etmek lazım.
Velhasıl kelam formaliteler sorunsuz aşıldı.
R.I.P
30 Temmuz 2009 Perşembe
Elano Blumer Galatasaray'da
Haldun Üstünel büyüksün diyerek başlamak lazım olaya. Sürekli çıtayı yükseltiyor. Inamoto-Carrusca gibi adamların imza attığını göreli çok uzun süre olmadı daha. Bahisklavuz'da Elano haberleri çıkıyor,M.Tahincioğlu bugün açıklama yaptı transferle ilgili diye konuşurken 10 dakika sonra resmi sitenin açılış sayfasında Elano vardı. Uyumamayı düşünen ama uykuyla cebelleşen bir insan gecenin bir vakti daha güzel bir haber alamazdı kahveye falan ihtiyaç kalmadı. Keyif sigarasını daha yeni söndürebildik. Bu arada blog alemi uyumuyormuş onu anladım bu gece yazılan Elano postlarından sonra. :)
Elano-Galatasaray transferi ile ilgili haberleri gördüm bugün ama yabancı kaynaklarda Elano için Inter ve Milan'ın kapıştığı haberleri olması, Elano'nun ciddi bir piyasaya sahip olması sebebiyle pek inandığım bir transfer değildi. H.Üstünel'in adı çıkan oyuncuları almama politikasını da düşününce inanmamak için bir çok sebep çıkıyordu ortaya. Bu sefer Haldun Üstünel basını değil bizleri şaşırttı.
Arda-Baros-Keita-Kewell ve Elano. Mükemmel bir hücum hattı . 2-3 sene önce Galatasaray'ın hücum hattını bu adamlar oluşturacak deseler inanacak kişi sayısı bulmak çok zor olurdu. Kewell gibi bir adamı yedek olarak düşünüyoruz yeni sezon hakkında kadroyu konuşurken. Bu kalitede bir hücum hattının en arkasında kalite biraz düşüyor. Gönül seri-sağlam bir stoper istiyor tabi. G.Zan'ın iyi bir alternatif olmasına rağmen ilk 11'de Servet'in yanında çok güven vermemesi, E.Güngör'ün sakatlık sorunu insanı düşündürüyor biraz. H.Üstünel'in ne yapacağı belli olmaz bir bakmışız tutup oraya da birisini getirmiş. Daha konuşacak çok zaman var, şimdi transferin keyfini çıkartmak lazım.
Türbülent
Her ne kadar bir türk takımı olarak Sivasspor'un aldığı mağlubiyet normal şartlarda bizi üzecek türden olsa da, Bülent Uygun antipatisi o kadar kuvvetli ki içimiz sızlamadı açıkcası. Atalarımız büyük lokma ye ama büyük laf konuşma diye boşuna söylememişler. Daha önce "Türbülent sistemi" "istanbulda Laila, sivasta La ilahe illallah" "Arsene Wenger gelsin burda takım çalıştırsın bakalım" gibi vecizelerinin yanına vıcık vıcık yağlı şiirleri, sırf Fenerbahçeye şirin gözükebilmek adına " biz 5 yeriz, 7 yeriz ama 6 yemeyiz. Belki 7 yeriz, 9 yeriz ama 8 yemeyiz" diyerek aklınca ayar vermeye çalışmasıyla antipatinin doruğuna ulaşmıştı Türbülent. Dün de sözünün eri olduğunu gösterdi. Takımı iki pas bile yapamadan 5'lik oldu ki Anderlecht ikinci yarı da bastırsaydı skor ne olurdu bilemiyorum. Öngörüsünden dolayı kendisini tekrar tebrik ediyorum. Böyle hakedilmiş tokatları görünce de Allahın sopası yok demekten de kendimi alamıyorum.
Pek de içlenmiş resimde.. Canım benim, rövanşta bol şanslar.
Adamsın Schumi ...
Bir adam düşünün 7 dünya şampiyonluğu, kırılması neredeyse imkansız rekorlar sahibi olan bir kariyer sahibi olsun ve bu kötü dönemde kariyerine sürülecek lekeleri hiç düşünmeden böyle bir teklifi kabul etsin. Motor sporlarına ruh katan adamsın Schumi ve herşeyden öncesi adam gibi adamsın. Oyuncak arabaların motor vızırtılarına dönen F1 gene şenlenecek. Tifosi'lerin bayram günüdür bugün.
28 Temmuz 2009 Salı
World Football Challenge # 2
World Football Challenge turnuvası Chelsea-Club America karşılaşması ile son buldu. Oynadığı maçlarda Inter ve Milan'a göre oldukça hazır görünen Chelsea turnuvanın son maçını da 2-0 kazanarak topladığı 15 puanla turnuvayı kazanmayı bildi. 3 galibeyetin yanı sıra attığı 6 gol Chelsea'yi 15 puana ulaştırdı. Ntvspor, Club America'nın maçlarını yayınlamadığı için final niteliği taşıyan son maçı izleme şansımız olmadı. Turnuvanın en zevkli maçı Milan-Chelsea maçıydı. Chelsea'nin 2-1 kazandığı maç bir hazırlık maçından çok eleme maçı gibi oynandı ve büyük zevk verdi izleyenlere. Drogba'nın harika füzesine aynı güzellikle Seedorf karşılık verdi son sözü ise Chelsea'nin yeni transferi Zhirkov söylemişti. Abd'de oynanan İtalya derbisini kazanan taraf Inter oldu. Maçın başında Milito ile öne geçti Inter. Sonlarda Milito 2.golünü atarak skoru belirledi. Maçın en ilginç anı hakemin Ronaldinho'ya ilk önce kırmızı sonra sarı kart göstermesiydi. Turnuvayı Club America 8 puanla ikinci,Inter 7 puanla üçüncü, Milan ise attığı 2 gol karşılığı aldığı 2 puanla dördüncü olarak tamamladı. Sırada yine Ntvspor'dan takip edeceğimiz Audi Cup var.
26 Temmuz 2009 Pazar
Zlatan-Eto'o Takası # 2
Pazartesi sağlık kontrolünden geçecek Zlatan. Yaptığı açıklamada Barca'ya her oyuncunun gelmek isteyeceğini ama herkesin bunu başaramayacağını ve şu an dünyanın en mutlu adamı olduğunu söyledi. Barca ayrıca resmi sitesinden Eto'o'ya teşekkürlerini iletti. Eto'o'nun Barca kariyeri ve istatistikleri için ; tıkla...
25 Temmuz 2009 Cumartesi
Zlatan-Eto'o Takası
Zlatan'ı her yönüyle Eto'o'dan daha çok beğeniyorum ben. İlk başlarda saha içinde sergilediği gamsız davranışları gıcık etse bile sonraları hayranı oldum. Dün Acetoblog'da ki yazı ve benzetme tam anlamıyla Zlatan'ın İtalya macerasını özetliyordu.
'' Ibrahimovic Serie A gibi bir ligde LeBron James gibi oynadı. Öyle ya da böyle Inter'de herkes onu eline baktı. Bir önceki sezonun son haftasında bile "Beceremediniz lan" deyip; sonradan oyuna girip şampiyonluğu getirdi. ''
Zlatan'ın İtalya macerasından farklı olarak bu sefer oynayacağı takım kendisine bağlı olan bir takım olmayacak. Hadi Zlatan kurtar bizi durumuna düşmeyecek. Inter'de oyun sıkıştığı zaman kilidi açacak 2 isim say deseler Zlatan'dan sonra oldukça düşünürdük. Fakat Barca'da bunun olma olasılığı yok. Bu sefer o kilidi açacak Xavi-Iniesta-Messi ve Henry gibi adamlar var zaten. Harika organizasyonlar izleyeceğiz saha içerisinde zaman zaman, Zlatan'ın verdiği fantastik pasların da dahil olduğu. En büyük sorun Barca'nın pasa dayalı oyununu ve tek adam olmadığını çabuk kavraması. Bu sorunları aşıp, arkasında ve yanında oynayan isimlere ayak uydurduktan sonra İtalya'da izlediğimizden çok daha iyi bir Zlatan görebiliriz. Artık kalıp olmuş bir söz vardır ; ''İtalya ligi gibi bir ligde '' diye gider. Genelde İtalya'dan oyuncu transferi hakkında konuşulurken bolca söylenir. İşte bu adam o ligde kafasına göre takıldı yıllardır. İspanya'da geçen sezonun rüya takımını arkasına alarak sisteme uymuş bir haliyle neler yapacağını kestirmek çok güç.
Yazının sonunda Real Madrid'le ilgili ufak bir not verelim. Real Madrid'in alt yapısında yetişip geçen sezon Getafe'de oynayan Esteban Granero Real Madrid'e geri döndü geri alma opsiyonu sayesinde. Granero'nun rotasyon içerisinde görev alacağını düşünüyorum, ayaklarına hakim oldukça yetenekli bir isim. Geçen sezon 35 maçta Getafe forması giyip 5 gol 4 asistlik bir performans sergiledi.
Bu sene İspanya Ligi ve El Clasico'lar ekran başına kilitleyecek herkesi...
22 Temmuz 2009 Çarşamba
Chelsea 2 - 0 Inter
Chelsea'+Ancelotti'ye karşı Jose'nin tarafında olduğumuz maçı Chelsea çok rahat bir oyunla 2-0 kazanmayı bildi. Maçın Amerika'da olması işin şov yönünü biraz daha öne çıkartıyor tabi. Charlize Theron, Will Ferrell , Alyssa Milano gibi isimlerde maç için yerlerini almışlardı. Maçtan çıkartacağımız sonuç Inter, yeni sezona hiç hazır değil. Chelsea karşısında hiçbir varlık gösteremeden maçı tamamladılar. İlk gol kaleci hatası,ikinci gol penaltı diyebiliriz ama Chelsea bu maçı her ihtimalde kazanırdı. Orta saha tamamen Chelsea'nin elindeydi maç boyu. İstedikleri gibi tempo yaptılar, istedikleri gibi top çevirdiler. Özellikle ilk yarıda 3 dakikaya yakın bir süre Inter yarı sahasında top çevirdiler takım olarak. Inter'in daha sezona, bu ayarda bir takıma karşı oynamaya hazır olmadığı o anlarda iyice ortaya çıktı. Biraz daha çekişmeli, daha dengeli bir maç izlemeyi bekliyordum maç öncesi televizyon başına geçtiğimde. Chelsea bu galibiyetle 5 puanı cebine koymuş oldu turnuvada.
World Football Challenge
Sezon öncesi takımların hazırlıkları devam ediyor. Bu hazırlıklar çerçevesinde Amerika'da bir turnuva düzenlenecek. World Football Challenge adı altında düzenlenen bu turnuvanın katılımcıları ; Club America - Inter - Chelsea ve Ac Milan. Turnuvanın ilk maçı C.America - Inter arasında oynandı. Normal süresi 1-1 biten karşılaşmayı penaltılar sonucunda 5-4 C.America kazandı. Turnuva kurallarına göre atılan goller 1 puan değerinde. Penaltıları kazanan takım 1 puan daha kazanıyor. İlk maç sonucunda C.America'nın 3, Inter'in 2 puanı oluyor bu kurallara göre.
Turnuvanın bana göre en önemli ayrıntısı Jose Mourinho'nun Chelsea karşısına ilk kez çıkacak olması. Gecenin bu vaktinde bana bu postu girdirende bu ayrıntı oldu zaten. Chelsea'de resmi sitesinin açılış sayfasını Carlo vs. Jose şeklinde bir resimle açıyor. Maç yayınları ise Ntvspor'dan olacak. Ayrıca Ntvspor 29-30 Temmuz tarihleri arasında oynanacak ve Boca-Manu-Milan ve Bayern Münih'in katıldığı Audi Cup maçlarını da canlı olarak aktaracak.
Turnuva sitesi için ; tık
Yayın Akışı için ; tık
21 Temmuz 2009 Salı
18 Temmuz 2009 Cumartesi
Eren Güngör # 2
Daha önce Eren hakkında yazmıştık. Ümit Milli takım ve Kayserispor'da başarılı performansını sürdüren Eren, Fatih Terim'in dikkatini de çekmişti ve A Milli Takım kadrosuna yükselmişti. Stoper sıkıntısı çeken Milli Takımımız için oldukça önemli bir alternatif oluşturacaktı genç oyuncu. Transfer döneminde Galatasaray'a yakıştırdığım isimlerden birisi oldu. Bugün haberleri okurken şanssız bir sakatlık geçirdiğini okudum. Kayserispor'un Litex'le yaptığı maçta çapraz bağları kopmuş Eren'in. Ameliyat olacakmış ve 3-4 ay sahalardan uzak kalacakmış. Daha önce pubis sakatlığı da yaşayıp 1 yıl sahalardan uzak kalan Eren için oldukça kötü bir haber olmuştur bu. Bir an önce sahalara dönmesini bekliyoruz kendisinden.
15 Temmuz 2009 Çarşamba
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Nakamura Espanyol'da
Celtic'le sözleşmesi biten ve bir ara ülkesine geri döneceği konuşulan Nakamura'yı Espanyol kapmıştı. 2 yıl için 2,2 milyon dolar civarı bir para alacak. Bugün ise Nakamura Espanyol taraftarının önüne çıktı. 6 bin taraftar stad da yerlerini almışlar. Espanyol'da 7 numaralı formayla top koşturacak. Espanyol için önemli bir transfer 31 yaşındaki Japon yıldız. Başta frikikleriyle olmak üzere bu sezon La Liga'da dikkat edilecek, zevkle izlenilecek isimlerden birisi olacak Nakamura.
12 Temmuz 2009 Pazar
10 Temmuz 2009 Cuma
Kaptan
Benzema
Şu forma öpme olayını da hiç çözemeyeceğim sanırım, yerel oyuncuların transferlerinde belki bir anlam yüklenebilir "işte taraftarı olduğum takımdayım, bu forma kutsal benim için" vs vs de yurtdışından gelen bir oyuncu neden armayı öper, ne ifade etmeye çalışır hiç çözemeyeceğim sanırım.
Florentino Perez tanıtımlara devam ediyor. Daha öncede demiştik şov yapmayı her daim sever kendisi. Sanırım taraftarlar da doydu ki Benzema'nın imza törenine 15.000 kişi gelmiş. Neredeyse Albiol kadar taraftar toplayabilmiş 21 yaşındaki genç oyuncu. Tabi hemen yıkama yağlama konuşmaları da gelmiş "idolüm Zidane'ın oynadığı yerde top oynamak bana onur veriyor" gibi ki normaldir. Hayırlısı olsun diyelim Real Madrid için Villa'yı almadıkları için de teşekkür edelim.
Toronto'lu Hedo
Hedo Raptors'a imza attıktan sonra oldukça güzel bir tanıtım toplantısı yapılmış. Umarım orada başarılı olur ve Raptors'ın kötü galibiyet yüzdesini biraz daha yukarıya taşır. Raptors yetkilileri ise Hido'nun gelişi üzerine anasayfalarına bir klip eklemişler. Orlando'nun Philly maçında attığı son saniye basketini üzerinde biraz oynayıp koymuşlar. Böylesine beklentileri olmaları çok hoş.
Video için tıklayın
7 Temmuz 2009 Salı
Turkcell Super Lig Fikstürü
90 Dakika
Haşmet Babaoğlu çok takipçisi olmasam da bazen verdiği ince detay analizlerle keyif verir. Sabah gazetesindeki köşesinde bu konuyla ilgili oldukça manidar, aslında herşeyi açıklayan bir yazı yazmış. Görülen Aziz Yıldırım Doğuş Grubu sahibi Fenerbahçeli Ferit Şahenk'e rica etmiş. O da başkanının ricasını kırmayıp, kendisi hakkında gerektiğinde en sert eleştirileri yapabilen programı yayından kaldırmış. Objektif yayın anlayışını ciddi anlamda kaybetme yolunda ilerleyen NTV grubu için dev bir kilometre taşı oldu bu hareket. Sırada ne var, Haşmet Babaoğlu'nun dediği gibi sadece klüpten onaylı haberler mi verecek NTV, ya da sadece yağdanlık yorumcular mı olabilecek bu grubun içinde sezon oynanırken göreceğiz. Alternatif fikir ve sesleri susturma girişimleri son gaz devam ediyor. Biat eden bizdendir mantalitesi nereye kadar gidecek bakalım ?