30 Ekim 2008 Perşembe

De Nigris



Türkiye Kupası'nda oynanan Ankaraspor-Galatasaray maçından akılda kalıcı tek an De Nigris'in golden sonra yaptığı gol sevinci olacak. Daha önce Kadıköy'de taktığı maskeyle kendinden bayağı bahsettirmişti. İki takımda 1-1'i çok bozmak istemedi zaten 2.yarıda. De Nigris, golünü attıktan sonra kalenin arkasında bulunan koltuklara gidip oturdu, arkadaşlarını da yanına dizip güzel bir görüntü verdi. Orada tek başına oturan abimiz bayağı şaşırdı tabi tüm Ankaraspor'lu futbolcular bir anda yanına gelince.

28 Ekim 2008 Salı

Geri Dönüş

Sadece bize özgü olan kapatma olayında piyango bu sefer Blogger'e vurmuştu. Yasak umduğumuzdan kısa sürdü. Bizim ülkemizde ne zaman hangi sebepten bir site kapatılacağı hiç belli olmaz gerçi. Yapılan açıklamaya bakarsak kısa bir süre sonra tekrar kapatabilirler. Bloglar, yazılanlar-çizilenler olmadan internet oldukça sıkıcı bir hal almaya başlamıştı benim için. Sürekli girdiğimiz, bağımlısı olduğumuz forumumuz var ama bloglarda ciddi bir bağımlılık yaratmış bende. Eve gelir-gelmez Bahisklavuz forumlarında blogların geri döndüğünü okuyunca direk bu yazıya sarıldım. Zaten yasak hakkında çok güzel yazılar yazıldı, bundan sonra kapatmayla karşı karşıya kalmayız umarım. Yazılara devam edelim artık.

21 Ekim 2008 Salı

Gol Yağmuru

Son zamanlarda Şampiyonlar Ligi’nde gördüğümüz en gollü maç gününü yaşadık. Oynanan 8 maçta tam 36 gol atıldı. Bu kadar bereketli bir gece en son ne zaman yaşandı hatırlamıyorum açıkcası. Gecenin en kısır maçı 0-1 biten Porto-Kiev maçı oldu. Fenerbahçe,Arsenal karşısında çok fazla dayanamadı,maç öncesi yapılan tahminler tuttu doğal olarak. Fenerbahçe, bu tahminleri yanıltacak bir oyunortaya koymayı bile denemedi. Arsenal’de oyuncular zaten 3-1’den sonra maçı salmış, İngiltere’ye gideken i-pod’da hangi şarıkıları dinlesek diye düşüncelere dalmışlardı. Defanslarında olan eksikler yüzünden Fenerbahçe’de pozisyon buldu ama maçın görüntüsü belliydi. Fenerbahçe, golü bulduğu zaman Arsenal’in istediği an golü atacağını kestirmek zor değildi. Fenerbahçe, Avrupa Kupalarında devam etme işini iyice zora soktu bu sonuçla. Arsenal deplasmanı ve Ukrayna deplasmanı var daha. Arsenal 7 puana çıktı,Kiev 4,Porto 3 Fenerbahçe ise 1 puanda kaldı 3 maçlar sonunda.

Gecenin en hareketli iki maçı Bükreş-Lyon ve Villareal-Aalborg maçlarıydı. Bükreş 3 kez öne geçtiği maçı 5-3 kaybetmeyi başardı. İzlediğimiz maçlarda-özetlerde çok sağlam defansa sahip izlenimi veren Bükreş’in maçı nasıl kaybettiğini merak ediyorum. Hafta sonu geniş özetleri indirip-izlemek lazım. Aalborg maçlar başladığı zaman gecenin sürprizini yapacak heralde dedik ama nefesi yetmedi Villareal’e. Gecenin en gollü maçıydı 6-3 kazandı Villareal. Juventus’da ligdeki kötü gidiş, önemli eksikler gibi faktörler olmasına rağmen Real’i 2-1 yenmeyi başardı.

Gecenin sonuçları ;

Fenerbahçe 2 – 5 Arsenal

Porto 0 – 1 Kiev

Juventus 2 – 1 Real Madrid

Zenit 1 – 1 Bate

M.United 3 – 0 Celtic

Villareal 6 -3 Aalborg

Bayern 3 – 0 Fiorentina

S.Bükres 3 – 5 Lyon

20 Ekim 2008 Pazartesi

15 Ekim 2008 Çarşamba

Estonya 0-0 Türkiye

3 puanı kesin gördüğümüz bir maç ve yine kaybedilen 2 puan. Grubun en zayıf takımı olarak gösterilen Estonya karşısında 2 puan bırakarak büyük bir avantajı da bırakmış olduk. Moldova-Malta gibi takımlara puan bırakmak nasıl bir takım olduğumuzu anlatıyor bize.Her an her sonucu alabiliyoruz. İlk maçta çıkan kadroya göre değişiklikler vardı. Tek forvet çıktık. Orta sahada Nuri Şahin vardı Batuhan’ın yerine, ilerde ise Mevlüt’ün yerine Halil’le başladık. Gol yemeden atamadığımız gibi bir klasik hastalığımızda ilk yarıları çöpe atmak. İlk yarıda takım mücadele etmekten kaçındı, Estonya’nın doğal olarak gösterdiği oyun içi sertliğe karşı hiçbir karşılık veremedik. Yakaladığımız pozisyonlara bakarsak, Halil ve Hakan Balta’nın pozisyonları çok iyi hazırlanmış pozisyonlardı. Hakan Balta’nın o pozisyonda yapabileceği bir şey yoktu ama Halil’in o rahat pozisyonda golü yapması lazımdı.

Son vuruşların bu kadar kötü yapılmasına, rakip takım kalecilerinin kahraman olmasına Galatasaray taraftarı olduğum için alışığım ama yazık bu kaçan pozisyonlara. Bu tarz rakiplere karşı oynarken ilk golü attığın anda rahatlarsın, sonra gerisi gelir zaten. Yusuf, oyuna girdiği andan itibaren sürekli olumlu işler yaptı ama kaçırdığı gol onun yeteneğinde,tekniğinde bir adama yakışmadı. İspanya bugün liderliği benim gözümde garantiledi. 86’da Villa’nın attığı golle 1-0 geriye düştükleri Belçika maçını 2-1 kazandılar. Grup lideri olarak puanlarını 12’ye çıkardılar. Belçika 7 puanda biz ise 8 puanla şu an 2.sıradayız. Önümüzde çok zor bir fikstür var. Belçika-Bosna ve İspanya deplasmanlarına gideceğiz. 2008 yılını Milli takım anlamında bitiren maçtı bu maç. Grupta fikstür dezavantajına rağmen 2.ci sıra için en büyük aday biziz. Diğer gruplara şu an için bakmadım ama bu kadar puan kaybıyla beraber en kötü 2.ci olup elimiz boş kalabiliriz.

13 Ekim 2008 Pazartesi

Ümit Davala-Skibbe-Fikstür

Galatasaray taraftarları arasında Ümit Davala’yı sevmeyen yoktur. Sene başında Ümit Milli takımdan ayrılıp, Skibbe’nin yanına geldiğinde çok sevinmiştim. Fakat bu sevinç ve Ümit’in antrenör olarak Galatasaray’daki kariyeri oldukça kısa sürdü. Boekamp ile birlikte görevden alındılar. Yusuf hakkında nasıl uyarmaz Skibbe’yi diye oldukça üstüne gidildi Bursa maçından sonra. İşin ilginç olan tarafı Skibbe’nin yardımcılarından haberinin olmaması aslında. Bugün Türkiye’ye gelmiş ve daha kimseyle bu konu hakkında konuşmadım diye açıklama yapıyor. Yarın Belarus önünde Avrupa Şampiyonası vizesi almak için sahaya çıkacak takımın başında olabilirdi Ümit Davala, erken verilmiş bir karadı sanırım Galatasaray'a gelmek onun için.Galatasaray’ın fikstür olarak çok zorlu bir döneme girdiği sırada saha kenarında yaşananlara anlam vermek oldukça zor. Hocaya kimse tarafından güven yok, hocanın dünyadan haberi yok.

Sırasıyla, Trabzon,Olympiakos,Eskişehir(D),G.Antep,Benfica(D) ve Kadıköy deplasmanı şeklinde bir fikstürü var takımın. Bu zorlu süreç içinde bulunulan karmaşa ortamında en az hasarla atlatılır umarım.

7 Ekim 2008 Salı

Uefa Kupası

Uefa kupası bu sene oldukça güçlü takımlardan oluşuyor, torbalara bakınca bunu söyleyebiliyorduk ama gruplarda netleşince kabak gibi ortaya çıktı bu durum. B grubuna düşen temsilcimizin rakipleri Benfica-Olympiacos-H.Berlin ve M.Kharkiv oldu. Galatasaray’ın kurası tam dişine göre bana kalırsa. Şu an bulunan duruma göre değil kadro potansiyelini göz önüne alınca söyleyebiliyorum tabi bunu. Bulunan durum ile gruplarda çok fazla şansımız yok ama düzelecektir, düzelmesini umuyoruz.G grubuna düşseydi Galatasaray direk Valencia ile beraber çıktı gözüyle bakılırdı ve geçen sene Uefa’da yaşanan tablonun aynısı olabilirdi. Bu rakiplere karşı mental olarak ta iyi hazırlanmak zorunda mecburen.Galatasaray teknik heyetine fikstürü nasıl istersiniz diye sorsalar direk bu fikstürü söylerlerdi bana kalırsa. İç sahada Olympiakos ve Kharkiv-deplasmanda Berlin-Benfica ile oynayacağız. Berlin’de pek deplasman gibi hissedilmeyecektir zaten. Diğer gruplara bakarsak Valencia G grubunda çok rahat gözüküyor, en zor grup A grubu ve Galatasaray’ın grubu gibi gözüküyor. C grubu da oldukça kıran kırana geçecektir.

6 Ekim 2008 Pazartesi

Pro evolution soccer 2009


Pro Evolution Soccer 2009’un demosu piyasaya çıktı. Oyunun demosunun boyutu 1.1 gb. Demoda seçebileceğimiz 6 takım var. R.Madrid-Barcelona-M.United-Liverpool ve Milli takımlardan Fransa-İtalya. Ps ve X-box kullanıcılarının yaptığı yorumlarda geçen seneden beri Fifa’nın Pes’in önüne geçtiği yönünde ama b.sayarlar için çıkartılan versiyonlara göre Fifa bana göre hala çok geride. Fifa’nın da demosunu indirip oynadım ama oynadığım süre işkence gibi geldi bana. Pes’e dönersek yeni oyun birçok artı ve eksi getirmiş. Kısa sürede gördüklerime göre adam geçmenin zorlaştırılmış olması,defansların artık daha akıllı hareket etmesi ve kalecilerin performansında gözle görülür bir artış olmasını oyunun artılarından sayabiliriz. Grafiklerde düzeltilmiş biraz makyajlanmış ama bu konuda hala Fifa’nın bayağı gerisindeler.


Oyunun eksilerine bakarsak ilk başta direk topun çıkardığı sesi söyleyebiliriz. Odun sesi gibi şey yapmışlar, her pastan sonra duyunca gıcık oluyor insan belli bir süre sonra. Hakem şaka gibi kararlar verebiliyor, oyunu gerçekçi yapmak istiyorlarsa maç sonunda hakemin üstüne bir şeyler atılması için bir mod geliştirmeli Konami ekibi. Kanatlardan yapılan ortalarla gol atmak bayağı kolaylaştırılmış, ilk başlarda güzel gelse de belli bir süre sonra sıkacaktır. Demodan gördüğüm kadarıyla Messi ve Ronaldo inanılmaz abartılmış. Messi ile ceza sahası etrafında yürüyüşe çıkabiliyorsunuz ama rakip defanslar bir türlü alamıyor topları. Arkadaşlarla oynanırken Messi ve Ronaldo ikilisine ağır sövülebilir. Şutlarda bir garip olmuş, çok dengesiz vuruşlar görebiliyoruz çok uygun pozisyonlarda. Daha oyuna tam olarak alışamadığımdan olabilir tabi. Demo dışında oyunda gelecek olan yeniliklere bakarsak en önemlisi Şampiyonlar Ligi’nin telif hakkını almış olması. Bir diğer yenilik ise Fifa’nın daha önce oyuna koyduğu Be A Pro modu gibi bir mod oluşturmuş olmaları. Fifa’yı demolar haricinde oynamadığım için bir fark yaratmışlar mıdır bilemiyorum.

3 Ekim 2008 Cuma

Kader, kısmet, mukadderat


Beşiktaş'ta bir süredir işler yolunda gitmiyordu dün fena halde çarpıldılar. İnönü'de Metalist'e karşı alınan galibiyet sanırım ayakları biraz yerden kesmiş olacak, objektif gözle bakabilenler o maçın hakkının o skor olmadığını söyleselerde hep azınlıkta kaldılar. Dün maçı seyredemedim, Ali Sami Yen'de maçta olduğumuzdan dolayı ama gece geniş özetini seyrettiğimde ikinci bir Liverpool maçı ruh hali sahadaydı. Daha maç başlamadan maçı kaybettiğini kabullenmiş bir kadro oynuyordu. Sivok'un olmaması Beşiktaş kurgusunu fazlasıyla zayıflatmış neredeyse her topta ihale Zapo'nun elinde kaldı. Yenilen ilk gol bir garip zaten bir kısmı 50 metreden böyle gol yenemez derken bir kısım ise futbolda böyle goller olabiliyor diyor. Açıkcası bende böyle goller olabilir düşüncesindeyim. Maçla ilgili seyretmediğimden şunlar olmadı falan demek yanlış ama seyreden Beşiktaşlı dostlarım taraftar birisi için "zalim bir maç"olarak değerlendiriyorlar. Bir tanesi herşeyi geçtim maçın gidişine sinirlenip de bir tane bile sert faul bile yapmadık öylesine ruhsuz bir oyun oldu dedi. Lucescu maç öncesinde Metalist ilk 20 dakika çok baskılı oynar buna çok dikkat etmek lazım diye defalarca söylemişti, ilk 20 dakika da skoru 2-0'a da taşıdılar. Ertuğrul Sağlam acaba bu tip bilgileri hiç mi kullanmayı, ona göre önlem almayı falan düşünmez? Bu da sorgulanması gereken ayrı bir detay.

Dün maç sonundaki demeçlere takıldım maçtan ziyade,

Sinan Engin vurun abalıya tarzında futbolculara yüklenmiş, ne kendisine, ne yönetime, ne teknik direktöre laf söylememiş. Klasik olduğu için alıştık artık.
Ertuğrul Sağlam "hayat devam ediyor, pazartesi önemli maçımız var, ayağa tekrar kalkıp eski günlerimize dönmemiz lazım, elalem herşeyi söyleyebilir " bunları konuşmuş, bu nasıl bir maç sonu demecidir, dünya görüşünü biliyoruz da bu kaderciliği böyle taşımasa keşke. Bu zihniyetle nereye kadar ( Spor gazeteleri gibi kelime oyunu yapalım )"Sağlam" duracak, tribünler nereye kadar Ertuğrul'un arkasında "Sağlam" destek verecek merakla bekliyoruz. Bunca zamanlık süre zarfında görünen o ki Beşiktaş Ertuğrul Sağlam'a kesinlikle bir beden büyük geliyor.

# 100 #

Steven Gerrard PSV maçında ulusal takım harici kariyerinin 100. golüne imza attı. Kırmızı formayla 11 yılda 100 gol. Herşeyi bu kadar içten ve bu kadar samimi yapan ve yaşayan bir adama bu başarı yakışır.

Alex de Souza

Takımdan uzak ara önde bir adam. Bu sezon başladığından beri neredeyse tek başına oynuyor.

Uefa kupası Torbaları

1. TORBA
Milan, Sevilla, Valencia, Benfica, Schalke 04, CSKA Moskova, Tottenham, Hamburg

2. TORBA
Stuttgart, Ajax, Olympiakos, Deportivo, Club Brugge, Sp.Moskova, Paris Saint Germain, Heerenveen

3. TORBA
Rosenborg, Udinese, Feyenoord, Sporting Braga, Slavya Prag, Manchester City, Galatasaray Sampdoria

4. TORBA
Hertha Berlin, Partizan, Nancy, Portsmouth, Aston Villa, R.Santander, FC Kopenhag, Dinamo Zagreb

5. TORBA
Saint Etienne, Wolfsburg, Standart Liege, Twente, NEC Nijmegen, Metalist Kharkiv, Lech Poznan, MSK Zilina

Sabri&Kewell