28 Ağustos 2009 Cuma

Robben & Sneijder



Real Madrid, Hollandalıları göndermeye devam ediyor. Huntelaar'dan sonra İtalya yolunu tutan Sneijder 15 milyon euro, Almanya'ya giden Robben ise 22 milyon euro karşılığında gönderildiler. Özellikle Robben'in gönderilmesine hala anlam verebilmiş değilim. Geçen sene takımın Barca'nın peşinde kalmasında Higuain ile en fazla paya sahip isimlerden birisiydi Hollandalı. Zaman zaman bencilliği ile çıldırtsa bile bu sene kurulan kadronun içinde bulunması gerektiğine inanıyordum. Mükemmel bir alternatif olabilirdi Pellegrini'nin yanında. Seneye Ribery transferini patlatır Perez gerekli sistemi kurmuştur Robben görüşmeleri sırasında.

Uefa Avrupa Ligi


Rakiplerimiz belli oldu. Galatasaray, F grubunda Panathinaikos-Dinamo Bükreş ve S.Graz ile eşleşirken, Fenerbahçe Steau Bükreş-Twente ve Sheriff'li H grubuna düştü. Hamburg veya Roma'yı görmek istiyordum Galatasaray'ın grubunda ama Pana geldi ilk torbadan. İki takımında gruplarından ilk iki sırayı alarak bir üst tura çıkacaklarını düşünüyorum.

Panathinaikos maçlarının, Türkiye-Yunanistan paydası dışında Rijkaard içinde ilginç maçlar olacağını söyleyebiliriz. Panathinaikos'un teknik direktörü Rijkaard'ın çok yakından tanıdığı bir isim olan Henk Ten Cate. Barca'da Rijkaard'ın yardımcılığını yapan Hen Ten Cate daha sonra Rijkaard'ın yanından ayrılarak ilk önce Avram Grant'ın yardımcılığına geçmiş daha sonra Ajax'a ve Pana'nın başına geçti . Ten Cate'in Rijkaard'ın yanından ayrılması ve Barca'nın Rijkaard yönetiminde düşüşe geçmesini bu ayrılığa bağlayan olmuştu o zamanlar. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Atletico Madrid'e elenerek geldiler Uefa Avrupa Ligi'ne. Bu sene Marsilya'dan Djibril Cisse, Liverpool'dan Leto, Benfica'dan Katsoranis transferlerine imza attılar. Gilberto Silva ve Karagounis'de bilindik-önemli isimler.

S.Graz'la ilginç bir geçmişimiz var hatırlanacağı üzere. ASY'de son 10 dakika al gülüm-ver gülüm şeklinde bir maça imza atarak saha içinde 2 takımın üst tura çıkması kutlanılmıştı. Dinamo Bükreş'te, oldukça yakından tanıdığımız iki isim var. Takımın kaptanı Gabriel Tamas. İleri uçta ise Florin Bratu'yu görüyoruz kadrolarına baktığımız zaman. İki oyuncunun da Galatasaray kariyerleri hala akıllarda. Dinamo'nun seyircisiz oynama cezasının olduğu söyleniyor, fikstüre göre o cezayı yakalarsak güzel olur.

Fikstür belli olmuş. Djibril Cisse, Atletico Madrid ile oynanan maçta kırmızı kart gördüğü için ilk maçta yerini alamayacak bize karşı. Bükreş maçı ise seyircisiz olacakmış. 12-13 puanla bir üst tura çıkmasını bekliyorum Galatasaray'ın, grup maçları sonunda dönüp bakarız.

17 Eylül - Saat 20.00
Panathinaikos - Galatasaray

1 Ekim 2009
Galatasaray - Sturm Graz

22 Ekim 2009
Galatasaray - Dinamo Bükreş

5 Kasım 2009
Dinamo Bükreş - Galatasaray (seyircisiz)

2-3 Aralık 2009
Galatasaray - Panathinaikos

16-17 Aralık 2009
Sturm Graz - Galatasaray

25 Ağustos 2009 Salı

Salgado'dan Veda



Real Madrid bugün kendi seyircisinin önüne çıktı tam takım olarak. Santiago Bernabeu kupası adı altında Rosenborg'la maç yapan Real maçı 4-0 kazanarak kupayı kaldırdı maç sonucunda. Goller Benzema(2), Lass ve Raul kaydetti beyazlar adına. Maçta en dikkat çekici ayrıntı Salgado için düzenlenen veda töreni oldu. Maçtan önce iki takım oyuncularının alkışları arasında sahaya çıkan Salgado kariyerine Blackburn'de devam etmeden önce başta Raul ve Iker olmak üzere arkadaşları ve Bernabeu tribünlerine son vedasını yaptı. Maçın başlama vuruşunu ise İspanyol atlet Martha Dominguez yaptı.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

İspanya Süper Kupası Barca'nın


İlk maçı eksiklerine rağmen San Mames'te 2-1 kazanmayı bilmişti Barcelona. 2.maç Nou Camp'ta oynandı. Messi'nin 2 ve Bojan'ın golleriyle 3-0 kazanarak sezona kupayla başladı Barcelona. Bu maçın rahat bir ortamda geçeceği belliydi zaten. Yavaş başladı Barcelona maça ama istediği gibi yönetti yine oyunu. Bu tarz maçların Barca için en önemli tarafı Ibrahimovic'i sistemlerine monte etmek olacak. Ibra, şimdilik ısınma turları atıyor. Maçın bazı bölümlerinde nerede duracağını,nereye kaçacağını tam olarak kestiremediği için alması gereken topları alamadı. Buna rağmen kötü bir performans ortaya koymadı, belli anlarda taraftara da oynamayı ihmal etmedi tabi kendisinden beklenen şekilde. Resim ise Bojan'ın attığı 3.golden önce bir kare. Mahalle maçlarında görmeye alışık olduğumuz şekilde attı Bojan 3.golü.

Maçın gollerini izlemek için ; tıklayın...

21 Ağustos 2009 Cuma

Galatasaray 5 - 0 Tallin


- Geçmiş senelerde kalibre olarak kendisinden düşük takımlarla oynarken bir türlü beklenen oyun gelmez, gol gelene kadar sıkıntılı maçlar yaşardık. Bu sene bu sorunu da aştı Galatasaray. Daha 5.dakika belli oldu maçın skoru Netanya'dan sonra Tallin'de çok hafif geldi bizim çocuklara.

- Bir ara topla oynama yüzdesi %70'di. Top hiç havalandırılmadı, herkes en yakınında bulunan adamla yerden oynadı. Değişim yavaş yavaş gerçekleşiyor, izlemesi çok güzel oluyor.

- Defansa bugün ve Leo Franco'ya iş düşmedi hiç. Servet'te bir ara sıkıldı zaten kaptırdı gitti.

-Abdul Kader Keita... İnanılmaz bir performans izletti bizlere. Oturduğumuz yerde Keita'nın deparları sırasında at yarışı izliyormuş havasına kapıldık. Yürü oğlum, kop gel diye ayaklanan sayısı çoktu o deparlar sırasında. Formuna tam anlamıyla kavuşunca çok ayağa kaldıracak izleyenleri Keita. Arkasında kendisini daha iyi anlayan bir sağ bekle(Uğur) oynadığı zaman o sağ kanat havalanır gider. 2 golle ve oyunuyla maçın yıldızıydı açık ara Keita.

- M.Sarp, oyununun üstüne koymaya-kendini sevdirmeye devam ediyor. Topal'ın yokluğunu 1 maç bile aratmadı. Rotasyon içinde çok önemli bir isim olacak demiştik. Geldiği gün yokluğu aranır deseler kimse inanmazdı ama aranacak böyle gittiği sürece. Biraz daha çabuk karar vermesi gerekiyor topu ayağına aldığında, bir pozisyonda pas mı-çalım mı derken kararsız kaldığı için arkasından gelip aldılar topu, daha güçlü takımlara karşı yapılmayacak hatalardan birisiydi.

- Harry Kewell yine bildiğimiz gibi. Ayrılmasın bu takımdan, bizde bıraksın. Mükemmel bir adam. Eşine ve çocuğuna selam gönderirken de aynı sempatikliğin de, işini yaparken de.

-Baros'a destek devam ediyor. Penaltıdan da olsa attı golünü. Bugün Rijkaard'a söyleyeceğim tek söz Nonda'nın oyuna girmemesi olurdu. Elano çok bekleniyordu, Topal'ı uzun zamandır sahada görmekte güzel oldu. O yüzden söz söyleyemiyoruz.

- Ertem Şener, Blummer'in çiçekci anlamına geldiğini tekrar tekrar söyledi sağolsun. Elano hakkında bu maçı baz alıp, böyle oynadı bunu yaptı diye yazılacak bir şey yok. Isınma turlarını atıyor Brezilyalı.

- Estonya tatili bizi bekliyor, sonra gelsin diğer rakiplerimiz.

- Diğer temsilcilerimizin maçlarını izleyemedim. Sadece Trabzon maçının 10 dakikasına bakabildim oturduğum yerden. Trabzonspor'dan umutluydum ama başaramadılar avantajlı bir skor almayı. 2.golde Gignac'ın markajını bırakan oyuncu kimse yaktı o dakikadan sonra tur ümitlerini. Sivasspor zaten dayanamayacaktı 3-0 net skorla bitirmiş Shaktar işi. Fenerbahçe'de bizim gibi turu geçen takım oldu bu gece. Guiza'nın kaçırdığı golü yakında ilgili videolarda görürüz. Avrupa arenası Gs-Fb ve Bjk'a kaldı yine.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

İnsanlığın geldiği son Nokta




Ntv'nin başlığı herşeyi anlatıyor, değiştirmeye gerek duymadım açıkçası. Usain Bolt, 100 metre dünya rekorunu 0.11 saniye daha geliştirerek 9.58'e çekti. Ciddi anlamda başka bir boyutta diğer rakiplerine göre. Tyson Gay, yapılamaz denen bir dereceyle 9.71'le 2.oldu bu adamın yüzünden. 100 metre yarışlarını fırsat buldukça-unutmadıkça izlerdik ama bu adam yüzünden artık kaçırmıyoruz. Telefona mesaj geldi arkadaştan, unutma yarışı diye. Yarıştan sonra Bolt'un fotoğrafını çekmek isteyen bir foto muhabiri abimizde hayatının eforunu sarf etti Bolt'un yanında koşarken. Bazı isimler vardır genelde futbolda yaparız bu muhabbeti. Hagi,Zidane vs. gibi isimleri izleme şansına eriştiğimiz için çok şanslıyız deriz. Usain Bolt'ta aynen böyle bir adam işte.

16 Ağustos 2009 Pazar

İspanya Süper Kupası


İspanya'da sezon resmi olarak Süper kupa maçıyla başlıyor. İki kupayı da kazanan Barcelona'nın rakibi Copa Del Rey finalisti Athletic Bilbao. Bizim Süper Kupa'dan farklı olarak iki maç üzerinden oynanıyor İspanya'da. Maç saat 23.00'da başlayacak ve Trt-3 tarafından naklen yayınlanacak. Barca, bayağı merak ediliyor ama bu maçta oldukça eksik bir kadroyla mücadele edecekler. Messi, Iniesta ve Zlatan Ibrahimovic'den yoksun olacak Barcelona. Alt yapı ürünü genç isimlere kadroda şans verecek Guaridola. Yeni transferlerden Maxwell ise kadroda olacak ve Guardiola'dan görev bekleyecek maç öncesinde. A.Bilbao'dan ise çok önemli bir eksik olmamakla beraber yeni transferlerden sadece Oscar De Marcos kadroda olacak.

San Mames deplasmanı oldukça zordur. Barca'nın sezonun ilk ciddi maçında, eksik kadrosuyla çok rahat olamayacağını düşünüyorum.

14 Ağustos 2009 Cuma

Bolt Arms



Bolt'la yarışmak isterseniz ; chasingbolt sitesine girip yukarıdan Race bolt'a basıp bunu gerçekleştirebilirsiniz. Ben geçmeyi başaramadım Bolt'u, bu tarz oyunları bolca oynamama rağmen. Hamlamışız demek.

Pinokyo Ribery


Sakatım-Sakat değilim

11 Ağustos 2009 Salı

Nasıl ikna ediyor bilmiyorum

Adnan Polat'ın bugün yaptığı basın toplantısında transferler ve Haldun Üstünel'le ilgili verdiği cevap.

- Başkan, Aslantepe-Riva ile ilgili konular hakkında da konuştu. Biz işin futbol ve transferler bölümünden bahsedelim biraz. Başkan'ın yaptığı açıklamalardan Haldun Üstünel'in ne kadar önemli olduğu tekrar ortaya çıkıyor. 1.adam görünümünde olan A.Polat'ın 2.adam olarak gördüğümüz Haldun Üstünel'i bu kadar ön plana çıkartması, hak ettiği değer vermesi ve bundan gocunmaması ülke geneli için konuşursak çok normal değil açıkcası. Bizim ülkemizde genellikle 1.adamlar kendilerinden fazla öne çıkanları sevmezler bir an önce aşağı indirmeye çalışırlar. Biz bu olaylara alışığız ama A.Polat H.Üstünel'e hak ettiği değeri göstererek çok güzel bir işe imza atıyor.

- Transferlerden sadece Rijkaard-Neeskens-H.Üstünel ve A.Sezgin'in haberi olduğunu bu isimlerle oturup, isimleri belirlediğini söyledi. Basında hala sallasın dursun isimleri bu açıklamanın üstüne. Elano ve Keita'nın bonservis bedelleri toplamı 15 milyon euro. Bunu 4 böldürmüş H.Üstünel. Kredi kartı reklamları için teklif gelmesi yakındır kendisine.

- G.Zan transferi de yine Haldun Üstünel'in başının altından çıkmış. Başkanı sözleşmesinin bittiği konusunda uyaran isimmiş. A.Polat bundan sonra bekledik, Manisa ile anlaşılırsa Ufuk ve Sezer'de kadroya katılacaklar dedi. Bu sene olmaz ise seneye Sezer ve Ufuk Galatasaray forması giyecek dedi.

- Bir diğer önemli açıklama ise Arda Turan hakkında yaptıklarıydı. Arda'nın menajeri var ama kariyer planlamasını ben yapacağım dedi. A.Bulut'un yapmasından Adnan Polat'ın yapması daha iyi olacaktır Arda için. Avrupa'nın sıradan takımlarına değil tepe takımlarına gönderirim sadece Arda'yı, Avrupa'ya gitti denilsin diye oyuncu göndermem diyerek oldukça güzel açıkladı olayı.

- Kafamı karıştıran bir açıklaması oldu sadece toplantıda. Biz kimseyi kaybetmekten yana değiliz. Öyle olsak 2 senedir Linderoth'a, 1 senedir Serkan'a sabretmezdik dedi. Dün çıkan haberlerde Serkan'ın gönderilecekler arasında olduğu yazılıp-çiziliyordu. Gerçi ben o çıkan listenin doğru olduğunu sanmıyorum ben bugün sallama haber yapsam, bilgim olmadan aşağı-yukarı aynı isimleri yazardım. Toparlayamadım, umarım Serkan gönderilenler arasında olmaz cidden sabredilir ve şans verilir.

- Açıklamaların futbolla ilgili olan kısımları kısaca böyle, tamamı için resmi siteye alalım sizi...

Puerta&Jarque

Tsl 1.Hafta Panoraması


- Sezonun açılışı oldukça sönük ve boş tribünlere karşı oldu. Son şampiyon Beşiktaş'ın rakibi büyük takımların ligde en fazla çekindiği takımlardan İBB oldu. Fink'in attığı gol sezonun ilk golü oldu ama karşılığını İbrahim Akın mükemmel bir golle verdi. Özellikle Yusuf'a attığı çalım genelde Yusuf'tan görmeye alıştığımız görüntüleri aklıma getirdi. Beşiktaş'ın ciddi bir pozisyon bulma sorunu var, bakalım 10,5 numara-Delgado olaylarını nasıl çözecekler önümüzdeki günlerde. Belediye'yi çok beğenmedim açıkcası ilk maç itibariyle.

- Daum, kaldığı yerden başladı lige. 2 gün sürdü maç,elektrik kesintisi sebebiyle. Elektrikler kesildikten sonrasını izleyemedim halı saha maçına yetişmem gerektiği için. Alex, harika başladı sezona. Guiza'ya yaptığı asist, Andre Santos'a verdiği 2 harika pas ve 2.golün başında topu Deivid'e aktarması. Alex'in sezona bu kadar formda başlamasının yanı sıra Guiza'nın başlangıcı da rakibimizin taraftarlarını sevindiriyordur. Fenerbahçe'nin bu sisteminde Guiza'nın gollerine devam edeceğini düşünüyorum.Denizlispor, ilk yarı boyunca Volkan'ı yere yatıramadı. Her sene düşecek gözüyle bakılan bir takım ama her sene sonunda böyle söyleyenleri yanıltıyorlar. Yine kötü başladılar, yine aynı konuşmalar geçmeye başladı.

- Trabzonspor, geçen sezon kurduğu kadronun üstünde çok fazla oynama yapmadan girdi. Hüseyin-Tjikuzu değişikliği dışında çok önemli bir değişiklik yok kadrolarında. Bu değişiklikte oldukça yararlı olacak Trabzonspor adına. Tjikuzu, Belediye'de oynarkende çok beğendiğim bir isimdi yeni takımıyla ligdeki ilk maçında da iyi performansına devam etti. Song'un performansını gördükçe Galatasaray'dan gitmeseydi diyorum sürekli. Kamp dönemini başında gönderilmesi düşünülüyor lafları geçmişti. Büyük bir hatadan dönmüş Trabzonspor. Alanzinho'da lige uyum sorununu bayağı aşmış gözüküyor. Maçı izlerken hayran bıraktı kendisine. Yattara ve yeni transfer Gabric'le beraber arkalarında yer alan Selçuk-Colman-Engin gibi isimlerle hücum güçleri oldukça güçlü olacak. Fakata hala istikrarlı bir forvete ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Umut-Gökhan gibi saç baş yoldurtma kapasiteleri oldukça güçlü iki isim Trabzonluların canını oldukça sıkabilirler. Sezona en hazır takımlardan birisi Trabzonspor. Sivasspor'un aşağı inişi devam ediyor. Gönderdikleri oyuncuların yerlerini dolduramadılar bu belli olmuştu Avrupa arenasında ve hazırlık maçlarında. Bu kadroyla geçen 2 sezonki performanslarını tatlı bir anı olarak hatırlama olasılıkları yüksek.



- Bu sene performansını merak ettiğim bir diğer takım Bursaspor. Maçı özetlerden takip edebildim sadece. Ertuğrul hocayla çıkışlarının bu senede devam edeceklerini düşünüyorum. Kaliteli bir kadroları var. Yeni transferleri Battalla ve Ergic hakkında yazılanlarda çok olumlu, takıma katılmaları sabırsızlıkla bekleniyor. Kasımpaşa, Ivankov'un hatasından 1-0 öne geçmiş ama skoru koruyamamışlar. Sercan'ın attığı golde kontrolü ve vuruşu yine çok güzel. Daha ayrıntılı maç yorumu için Noat Samisa'nın yazısına bakmak lazım.

- Darius Vassell transferi, Maniche-Campbell dedikoduları ve sezon açılışında olan olaylar sonrası Ankaragücü'nden yazın çok bahsedildi. İlk maçları ligin yeni takımı Diyarbakırspor deplasmanıydı. Ceyhun 2 frikik golüne imza atmış. Özellikle 2.golü harika. Haftanın en güzel golü diyebiliriz. Diyarbakır, kendi evinde 2 kez geri düştüğü maçı bırakmamış ama. Vassel, sonradan girmiş oyuna. 3 puanı getirecek asistide yapmış ama Iglesias altı pastan koca kalede Fevzi'nin üstüne vurunca 1 puana razı olmuş Ankaragücü.

- Manisa, maç öncesi kupasını kaldırmış. Süper Lige meşale şovuyla merhaba dediler. İki takımda gerekli pozisyonları yakalamışlar ama gol atma becerisini gösterememişler maçta. Ü.Karan'ın 2 sene önce gözü kapalı gol yapacağı pozisyonda yaptığı vuruş şaşırttı. Ümit kendisine gelirse Youla ile beraber etkileyici bir ikili olacaktır.

-Antalyaspor, Ankaraspor'a son anda devrilmiş. M.Tosun'un 89.dk'da attığı gol Ankaraspor'a 3 puanı getirdi. Gençlerbirliği-Kayseri maçı 0-0 bitmiş. Özetlerden gördüğümüz kadarıyla maçın hakkı bu skormuş zaten.


10 Ağustos 2009 Pazartesi

Gaziantepspor 2 - 3 Galatasaray



Çok zor olabilecek bir deplasmandan erken bulunan gollerin büyük yardımı sayesinde 3 puanla ayrılmayı başardı Galatasaray. Erken gelen golün ardından bu sene bolca ekmeğini yiyeceğimiz belli olan duran toptan M.Sarp ile 2.golü bulmak farklı beklentilere soktu maçın geri kalanı için. Fakat düşündüğümüz gibi olmadı ilk yarının kalan kısmı. Antep'in ileride yaptığı baskıdan top çıkartamamaya başladı Galatasaray. Ayhan ve M.Sarp'ın stoperlerden almaları gereken topları alamadığı anlarda, iki kanadında özellikle Aydın-H.Balta tarafının bir türlü işlememesi kontrolü ilk yarı boyunca Antep'e verdi. Zaten sonrada Julio ile gelen Antep golü tedirginliğe itti maçı izleyenleri. Antep'in yeni transferiymiş Julio. Sürekli gezinen, saha içerisinde arayış içinde olan bir futbolcu. Ayaklarına da hakim bir görüntü çizdi maçın genelinde. İkinci yarı beklediğimiz Antep baskısını kırdık aslında. Keita-Kewell değişikliği ile sağ tarafa geçen Aydın ilk yarıdan daha yararlı bir performans ortaya koydu. Aydın'dan her maçı Netanya maçı gibi oynamasını beklememek lazım tabi. İkinci yarı Ayhan'ın defansif olarak M.Sarp'a eşlik etmeye başlaması da rahatlattı bizi. Benim için maçın en mutlu edici yanı Antep gibi hücum gücü yüksek ve bize deplasman da sürekli ters gelen bir takıma karşı çok önemli bir pozisyon vermemek oldu. Servet formunu buldu daha gider bu şekilde. G.Zan konusunda tereddütlerim hala var ama o bölgede alternatif olarak E.Güngör'ün olması bir nebze içimi rahatlatıyor şayet transfer yapılmayacaksa. Tek sıkıntım sağ bekte Sabri'nin performansı. Bugün kötü bir oyun sergilemedi gerçi ama yaptığı dengesiz giriş pahalıya patlayabilirdi. Yerini kaybetmedi bugün örneğin ama aynı hareketi aynı bölgede 5 dakika arayla yemesi işin savunma tarafında oynayan bir adamdan beklenmez. Uğur'un durumunu bilmiyoruz ama oynatılmamasının sebebi tam anlamıyla formuna kavuşmamış olmasıdır umarım, Rijkaard'ın 2.tercihi olduğu için oynatılmadığını düşünmek istemiyorum.

Keita'nın saha içinde bir anda kıvranması ve futbolcuların telaşlı tavırları akıllara daha dün vefat eden Jarque,Puerta gibi örnekleri getirdi. Allahtan çabuk atlatıldı olay, korktuğumuz başımıza gelmedi. Keita, Galatasaray'a faydalı olabilecek bir isim olduğunu gösterdi oynadığı süre içinde. Fakat topu ayağından daha çabuk çıkartması lazım, oldukça kolay adam eksiltebiliyor ama 2-3 adam derken kaybedilen bir top olarak geri dönüyor.


Arda'nın değişimi hakkında da yazmak lazım. Kanada hapsolmaktan çıktıktan sonra tam anlamıyla bir orta saha elemanı olma yolunda inanılmaz hızlı bir şekilde ilerliyor Kaptan. Bugün o kadar iyi olmasa bile 1 gol 2 asist ile skoru tayin ettirdi Arda. Gol ve asist sayısı daha fazla olabilirdi aslında bu maçta. Transfermarkt sitesinde Arda'nın oynadığı mevki olarak sağ ve sol koridoru göstermişler. Ortadaki boşluğu da bu sene dolduruyor. Sezon başından beri oynadığı maçlarda skora etki etmediği maç yok. 5 maçta 8 asist 1 gol Kaptan'dan. Geçen sene 14 asistle kapamıştı sezonu, yeni bölgesi ve oyunuyla asist rakamını 20+lara getirecektir. Elano gelince nasıl olacak saha içindeki görevi onuda bekleyip göreceğiz.

Rijkaard'ın gollerden sonra sevinci, yerinde oyuncu değişiklikleri ve maç sonu tüm takımı soyunma odası kapsında beklemesi ona olan sevgiyi git gide arttırıyor.

Gaziantep oldukça sağlam bir takım görüntüsü çizdi ilk maç itibariyle. Beto-Tabata ve Julio eklentisi orta sahada Zurita-M.Ceylan gibi yetenekli isimlerle oldukça can yakacaktır bu sezon. İzlediğim 8 takım içinde Trabzonspor'dan sonra en beğendiğim ve dikkat edeceğim takım oldu ilk maçların ardından.

Haftaya Denizli maçı var. Sahanın elektrikleri kesilene kadar izledim Denizli-Fenerbahçe maçını. Toparlanırlar mı bilmem ama oldukça kötü bir takım olmuş Denizli şu görüntüsüyle. Galatasaray iyi yolda ilerliyor, beklentileri Barcelona futbolu seviyesine çıkartmadan destekleyip-takip etmek gerekiyor önümüzdeki dönemde.

9 Ağustos 2009 Pazar

Dani Jarque :(



Espanyol'un 26 yaşındaki kaptanı Daniel Jarque geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etmiş. En mutlu girdiği sezonlardan birisiydi belki bu yeni sezon. Bayrak adam Tamudo'dan sonra Espanyol'un yeni kaptanı belki yeni bayrağı olacaktı, yeni stadlarında. Şu an çok fazla ayrıntı yok, farklı yazanlar var olayı.. İtalya'da kampta bulunuyordu Espanyol. Kız arkadaşıyla telefon görüşmesi yaparken geçirmiş kalp krizini Jarque. Hem bulundukları otelde hem hastanede uğraşmışlar ama hayata döndürmeyi başaramamışlar İspanyol futbolcuyu. Espanyol tüm programını iptal edip yarın Barcelona'ya geri dönüyor. Kariyeri boyunca Espanyol formasını çıkarmadı üstünden. Futbolcu ölümleri hakkında yazmak, ölüm hakkında yazmak çok zor bir olay. Huzur içinde yatsın Jarque.

7 Ağustos 2009 Cuma

Toronto Fc - Real Madrid maçı Trt1'de


Real Madrid, hazırlık kampını şu sıralar Amerika'da sürdürüyor. Antremanları yine büyük bir kalabalık tarafından takip ediliyor tabi. Bu zamana kadar İrlanda'da ve Peace Cup'ta oynadılar hazırlık maçlarını ve Türkiye'de Peace Cup'ı sadece D-Smart yayınladığı için izleme şansı bulamamıştık. Bu gece saat 02.30'da oynayacakları Toronto maçını Trt-1 yayınlayacak. Kaka ve Xabi Alonso'nun da ilk kez Real Madrid forması giyeceği söyleniyor bu maçta Pellegrini'nin şans vermesi durumunda. Yaz boyunca transferleriyle konuştuğumuz Real Madrid'i rahat bir şekilde ilk kez izleyeceğiz bu gece.

Uefa Avrupa Ligi - Rakipler Belli Oldu


Galatasaray - Tallin
Sion - Fenerbahçe
Trabzonspor - Toulouse
Shaktar - Sivasspor

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yanında bu turda Sivasspor ve Trabzonspor'da katıldı. Galatasaray ve Fenerbahçe'nin bu turları da rahat geçeceğini söylemek zor değil. Galatasaray'ın rakibi Tallin'in çok fazla bir geçmişi yok zaten. 10 yıl önce kurulan bir takım Tallin. Tarihi kısa olmasına rağmen Estonya'da oldukça başarılı performans çiziyorlarmış okuduklarımıza göre. Şu anda liglerinde 18 maçta 16 galibiyet 2 beraberlikle lider durumdalar. İlk maç Sami Yen'de olacak. İlk maçtan işi bitiririz. İsviçre takımlarının Galatasaray'dan çektikleri vardır bu sefer Fenerbahçe ile oynayacak bir İsviçre takımı. Kısa bir süre önce Galatasaray'la eşleşmişti Sion. Deplasmanda bir anda 3-0 geriye düşmüştük ama daha sonra 3-2'nin rövanşında Sami Yen'de tur çok rahat gelmişti. Fenerbahçe ilk maçı deplasmanda oynayacak Kadıköy'e rahat bir şekilde gelecektir.

İki temsilcimizin oldukça rahat turları geçeceğini düşünmek çok normal. Sivas ve Trabzon'un ne yapacaklarını söylemek oldukça zor buna karşılık. Sivasspor'un rakibi geçen senenin Uefa şampiyonu Shaktar Donetsk olacak. Şampiyonlar Liginden elenmesi sürpriz olarak niteleniyordu bu sefer Sivas'a rakip oldu Lucescu'lu Shaktar. Sivasspor erkenden lig yarışına geri dönecektir çektiği kura ile. Trabzonspor'un kurası hakkında çok fazla yorum yapamıyorum, fakat Trabzon'un turu geçmesini istiyorum.

İlk maçlar 20 Ağustos, rövanş maçları 27 Ağustos'ta oynanacak.

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Arkada Kalanlar


Yaza damgasını vuran Real Madrid'in antremanından bir kare. Kaka-Ronaldo ikilisi oldukça neşeliler. Real Madrid taraftarları bu resime bakıp öndeki ikili hakkında oldukça konuşabilirler, kimsenin arkada kalan iki isimle işleri kalmadı nasıl olsa. Alt postta bahsettiğimiz gönderilecek listesinin başında olan iki Hollandalı Van Der Vaart ve Huntelaar ise kara kara geleceklerini düşünüyorlar büyük olasılıkla.

4 Ağustos 2009 Salı

Xabi Alonso Real Madrid'de


Uzun zamandır konuşulan ve aynı haberleri okumaktan bıktığımız Xabi Alonso transferi sonunda netleşti. Liverpool ve Real Madrid resmi sitelerinden anlaşmanın sağlandığını duyurdular. Xabi Alonso, takımdan ayrılmak istiyordu ama bir türlü Benitez izin vermiyordu İspanyol oyuncuya. Geçen seneden beri gidiyor,kalıyor şekline haberlere konu olan İspanyol oyuncu yarın sağlık kontrolünden sonra Real'e imza atacak. Bonservis bedeli konusunda şu an net bir rakam yok. 30-35 milyon euro civarında bir rakam konuşuluyor. Real için gerekli olan bir transferdi Xabi Alonso transferi. Lass-Gago ikilisinden Gago'nun yerini alacaktır ilk 11'de. Yeni Redondo yakıştırmaları ile gelen Gago bir türlü Real'de istenen seviye çıkamadı. Real'in bana göre takımda tek eksiği kaldı. Sol bekte ciddi bir eksiklik var takımda. Marcelo-Drenthe ikilisi ile o bölgenin yürümeyeceği çok açık. Bakalım Perez hamlelerine devam edecek mi ? Gerçi eldeki Hollandalılar satılamadığı için ciddi bir kadro şişkinliği oluşmuş durumda şu an Real Madrid'de.

Galatasaray 09/10


Geçen sezonu hayal kırıklıklarıyla kapatmıştı Galatasaray. İlk önce B.Korkmaz'la yollar ayrıldı sezon bitiminde. Yeni teknik adam için bir çok isim ortaya atıldı. Le Guen,Houllier,Schuster,Co Adrianse vs... H.Üstünel kimsenin beklemediği bir adamı Frank Rijkaard'la anlaşıp geldi bu isimler üzerine tartışma sürerken. Frank Rijkaard, bildiğimiz gibi Barca kariyerine oldukça kötü başlamıştı. Taraftarların aşırı tepkisine rağmen Laporta'nın desteği ile istediği oyunu,sistemi takıma oturtup sonu Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile biten serüvene girmişti. Son senesinde takim içinde çıkan krizleri yönetememesi, Barca medyasının Henry transferi sonrası 4 fantasticos yakıştırması sonrası Şl alınan sezonki performansın devamı ve güzel futbol beklentileri havada asılı kaldı. 4-1'lik Real yenilgisi ve 2 Real şampiyonluğu sonrası Barca'ya veda etti. Galatasaray, için oldukça önemli bir transfer isim olarakta, oynatmaya çalıştığı futbol açısından da. Herkes bir Barca bekliyor ama öyle basit bir olay değil o iş. Yanında bir efsane Neeskens ile beraber geldi takıma. Geçen sezon çok sorgulanan, herkesin ağzına sakız olan otorite sorunu en azından bu sene yaşanmayacaktır bu ikili sayesinde. A.Polat ve yönetimini yaptıkları transferler, diğer şubelere verdikleri önemle ne kadar takdir etsek bile teknik adam konusunda oldukça istikrarsız ve başarısızlardı yaptıkları tercihlerle. Skibbe'nin geldiği ilk günden beri kredisi yoktu zaten, bu sefer taraftarın gözünde oldukça sağlam krediyle gelen Rijkaard tercihi yönetim içinde Mart ayındaki kongre öncesi çok doğru bir tercih.

Yeni gelen transferlere kısaca bir göz atalım ;

İlk olarak kaleye transfer edilen Leo Franco. Geçen sezon kaleyi koruyan De Sanctis'in seveni kadar sevmeyeni de vardı. Açıkcası ben De Sanctis hakkında doğru bir kanaate bir türlü varamayan kesimden oldum hep. Leo Franco, yıllardır Atletico Madrid gibi oldukça önemli bir takımın kalesini koruyor. Bu sene İspanya'nın gelecek için oldukça önemli isimlerinden birisi olarak görülen Asenjo'nun transferi sonrası 1.kaleci olamayacağı belliydi. Kale için Buffon,Cesar,Casillas ayarı bir isim getiremeyeceğimiz için oldukça ideal bir transfer olacak Leo Franco. Tabi önünde oynayan isimlerin sürekli değişmemesi! kaydıyla.

Defansa bonservissiz başka bir isim Gökhan Zan transfer edildi sürpriz bir şekilde. Servet'in Marsilya transferi olmak üzere denirken Servet'in alternatifi olarak alındı ama Servet'in kalması açıkçası beklenmedik bir durum oldu. Milli takımın defans dörtlüsünü takıma oturtturdu Galatasaray ama Milli takımda en fazla çekindiğimiz bölge defans zaten .)

B.Korkmaz takımın başındayken eski öğrencisi Mustafa Sarp haberleri çıkmaya başlamıştı. İlk gerçekleşen transferimiz Mustafa Sarp oldu zaten. Oynadığı bölge takımın en kalabalık ama en fazla sakatlık yaşadığımız bölgesi olarak göze çarpıyor. Yeni transfer Linderoth !! ve Topal'ın sakatlık riskleri düşünülerek doğru bir transfer. Oynadığı Tobol ve Netanya maçlarında çok fazla öne çıkmasa bile sezon içerisinde rotasyonda oldukça yararlı bir isim olacağını gösterdi.

Sezonun büyük çoğunluğa göre en flaş iki transferi ; Abdul Kader Keita ve Elano Blummer. Bu iki isim hakkında yazılan çok şey var, tekrarlamaya gerek yok. Harika iki transfer.


Sezon içerisinde takımın başını ağrıtabileceği düşünülen ve bu aralar bolca konuşulan sorunlara bakalım biz ;

Elano-Arda-Kewell-Baros-Keita gibi isimlerin olduğu hücum hattının sahaya çıkması herkes tarafından merakla bekleniyor. Bol gol atan bir takım görüntüsü çizeriz bu isimlerle. Fakat bu hücum hattının arka tarafında sorunlar göze çarpıyor. Stoper ve sol bekte gözü kapalı Servet ve Hakan Balta'yı yazıyoruz. Servet'in yanında oynayacak alternatifler G.Zan, E.Aşık ve E.Güngör hatta Semih'i de bu alternatifler arasında değerlendirebiliriz. G.Zan-Servet ikilisi Tsl'de idare edebilecek düzeyde gözükseler bile Avrupa'da ve Antep,Bursa,Beşiktaş,Fenerbahçe gibi zorlu rakipler karşısında pek güven veren bir ikili değiller benim için. Önde basan takımlara karşı top çıkarmakta zorlanacağımız bir ikili zaten. Top teknikleri oldukça kısıtlı iki isimin de. Son günlerde bu bölgeye bir transfer yapılacağı haberler dolaşıyor. Transfer yapılmayacaksa sağlıklı bir E.Güngör ilk tercih olarak düşünülmeli ama sakatlık belasından yakasını kurtaramaması uzun bir sezon için güveni sarsıyor.

Savunma hattının diğer bir tartışılan bölgesi sağ bek. Eldeki alternatifler Sabri-Serkan ve Uğur. Her türlü Uğur Uçar'ın oynaması gerekiyor bana göre bu bölgede ama Rijkaard nedense düşünmedi onu şu ana kadar. Sakatlıktan tamamen kurtulduysa o bölgede ilk tercih her zaman Uğur olmalıdır. Kademe yapmayı bilmesi,yerini kaybetmemesi ve sakatlanmadan önce sağ bekten hücuma verdiği destekle yaptığı asistlerle eldeki kadroda o bölgenin en iyi adamıdır. Beni stoper kadar endişelendiren bir bölge değil açıkcası sağ bek konusu. Blogda da sıkça yazdığımız gibi Uğur'un oynaması en büyük dileğimiz sadece bu bölgede.

Baros'a alternatif bir isim aranıyor haberleri de sıkça geçiyor ama sağlıklı bir Nonda gayet orayı tamalayabilecek nitelikte bir isim arkasında bulunan hücum desteği ile beraber. Bu mevki için tek anlamadığım veya bilmediğim konu Özgürcan'ın durumu. Çok fazla şans bulamadan, geçen sezon Bank Asya'da geçirdiği süper sezonun ardından gidecekler arasına adı ilk yazılanlardan olması. En azından Yaser kadar şansı hak ettiğini düşünüyorum bu takımda.

Biraz uzun yazdık, gerçi dağınık oldu gecenin bu saatinde ancak bu kadar. Ayağına hakim,seri bir stoper eksikliği ve yıllardan beri peşimizi bırakmayan sakatlık sorunumuz haricinde takımda çok ciddi bir eksiklik göremiyorum ben eldeki alternatifleri de düşününce. Rijkaard'ın sistemi ve takım savunmasının tam anlamıyla oturmasından sonra çok zevkli maçlar izlettirebilecek, yarıştığı her kulvarda oldukça iddalı bir takıma sahip Galatasaray yeni sezon için.